Necip Hablemitoğlu iddianamesini iki soruya cevap bulmak için okumaya başladım. Hablemitoğlu’na MİT Müsteşarlığı’nı kimler teklif etti? Teklif edenler Hablemitoğlu öldürülünce neden bunca yıl sessizliğe büründü, suikastı çözmek için neden çaba göstermediler? İkinci olarak FETÖ, Hablemitoğlu’nu öldürecekse neden başka bir ekip ve başka tetikçilerle çalışma gereği duydu?
Necip Hablemitoğlu 18 Aralık 2002’de evinin önünde katledildi. 20 yıl geçmesine rağmen suikastın tüm yönleriyle aydınlatıldığını söyleyebilmek mümkün değil.
Hablemitoğlu cinayetinde iki olağan şüpheli vardı: Almanlar ve FETÖ.
Hablemitoğlu “Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası” isimli kitabı çıktıktan sonra Alman basınında hedef olmuş, eşi Şengül Hablemitoğlu’nun verdiği bilgilere göre Türkiye’deki Alman vakıflarının yöneticileri onu arayıp tehdit etmişti. Almanya’ya gittiğinde gizlenme gereği duymayan kişilerce takip edilmişti. Saldırıda kullanılan iki mermiden biri de tuhaf şekilde Alman menşeliydi.
FETÖ’nün ise daha önemli gerekçeleri vardı.
Hablemitoğlu, Gülen kasetleri yayınlıyor, konferans ve televizyon programlarında FETÖ’yü anlatıyordu. “Köstebek” isimli kitabını 5 Ağustos 2002’de bitirmiş ama henüz yayımlamamıştı. FETÖ’nün bu kitaptan da haberi olmuştu. FETÖ’nün Gülen’den sonra gelen ismi Mustafa Özcan, Hablemitoğlu’nu bir şekilde susturmak için çalışmalara başladı.
HEPSİ ÖZEL KUVVETLER’DE SUBAY
Göktaş, Hablemitoğlu öldürüldüğü tarihte albay rütbesiyle, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın en seçkin birimi MAK Alayı’nın (Muharebe Arama Kurtarma) başındaydı. Tetikçi olmakla suçlanan Tarkan Mumcuoğlu, gözcü olduğu belirtilen Fikret Emek ve savcıya suikasttan önce keşif yaptığını anlatan Gökhan Nuri Bozkır da MAK’ta subaydılar.
İKİSİNİN DE ADI MİT’LE ANILIYOR
İKİ SORUYA CEVAP ARADIM
1 YILLIK TELEFON KAYITLARI İNCELENDİ
İKİ MASONLA TEMAS
Mesela MİT Müsteşarlığı teklifi alan Hablemitoğlu’nun bu konuda bir masonla ilginç temasını öğreniyoruz. Bu, doktor Ali Naki Selmanpakoğlu’dur. Selmanpakoğlu önceden tanıdığı Hablemitoğlu’na, adını, destek olması için MİT Müsteşar Yardımcısı M.A.’ya vereceğini söylüyor.
Selmanpakoğlu, Hablemitoğlu’nu “güçlü bir bürokrat” diye nitelediği Dışişleri Hukuk Müşaviri Aydın Sefa Akay’la da tanıştırıyor. Ankara’da “Kutup Yıldızı Locası”nın başkanı bir “mason üstadı” olan Akay’da, 15 Temmuz’dan sonra ByLock tespit edildi. Halen cezaevinde olan Akay, savcılıkta Hablemitoğlu ile arasında MİT Müsteşarlığı mevzusunun geçip geçmediğini ‘hatırlamadı’.
Yazar Ergun Poyraz ise 11 Şubat 2022’deki ifadesinde Hablemitoğlu’nun kendisine “İki rütbeli asker bana MİT Müsteşarlığı teklif etti” dediğini anlatıyor. Askerlerden biri masonmuş.
GİZEMLİ MİT PERSONELİ
T.K. ve ailesi bu yemekten sonra Hablemitoğlu ailesiyle ilişkisini kesmiş, suikasttan sonra başsağlığı dilememiş. Hatta Şengül Hablemitoğlu, 2005’te karşılaştığı T.K. ve eşinin kendisiyle selamlaşmadığını bile belirtiyor. Savcı T.K.’nın bilgisine başvurmamış, başvursa belki yeni detaylar öğrenilebilirdi.
8 NUMARALI SANIK
Levent Göktaş, Tarkan Mumcuoğlu ve Fikret Emek’in isimlerini suikastla ilişkilendiren ilk kişi olan MAK personeli Gökhan Nuri Bozkır’ın kendisi de soruşturmanın ilerleyen safhalarında şüpheli ve iddianamenin 8 no’lu sanığı oldu.
AKIN BİRDAL’I TAKİP EDİYORDU
Göktaş MİT’in başına geçseydi, Birdal’ı takip ederken kendini MİT’çi olarak tanıtan Bozkır ve yanındaki MAK’çılar da MİT’e transfer edilecekti. Göktaş, ÖKK’dan ayrılmak zorunda kaldığında bile bu MAK’çılarla Ankara’daki bir ofiste düzenli olarak görüşmeyi sürdürdü.
TSK’DA SORUN OLDU
Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin, Göktaş’ın ismi Hablemitoğlu suikastıyla ilgili anılınca çarpıcı bir açıklama yaptı:
‘BURASI ŞER YUVASI’
Hablemitoğlu 18 Aralık 2002’de öldürüldü. Büyükanıt’ın Göktaş’ı ÖKK’dan pasif görevdeki EDOK’a gönderdiği tarih Nisan 2003.
SUİKAST TRAFİĞİ BÖYLE İŞLEDİ
Savcıya göre suikast trafiği şu şekilde işledi: FETÖ’nün iki numarası Mustafa Özcan, Enver Altaylı’yı aradı. Altaylı, Aydın Köstem aracılığıyla Levent Göktaş’a ulaştı. Göktaş’ın ekibi suikast hazırlığına başladı. Savcı telefon trafiğini HTS kayıtlarıyla dakika dakika veriyor. Görüşmenin içeriği olmadığı için ne konuşulduğunu ise bilemiyoruz.
KRİTİK ADAM KÖSTEM
Mustafa Özcan ve Enver Altaylı’yı burada anlatmaya gerek yok.
Fakat Aydın Köstem’in ilişki ağı da çok ilginç.
Köstem, Altaylı’yı Göktaş ile tanıştıran kişi demiştik. (Bu arada iddianameye göre Altaylı ile Köstem’i tanıştıran kişi eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın.)
SUÇ İTİRAFI MI?
“Hablemitoğlu’nu tanımam. Tüm bu ilişkilerde kişiler arasında bilinçsizce köprü olarak kullanıldım. Tanışmak ve görüşmek istemelerindeki gerçek amacı bilmeden Enver Altaylı ve Levent Göktaş’ı tanıştırdım. HTS kayıtlarındaki yoğunluk doğrudan bu işin içinde olduğumu göstermeyeceği gibi farkında olmadan aracı olarak kullanılmamdan kaynaklandığını düşünüyorum.”
İddianamede Köstem’in, Altaylı’nın isteği üzerine ortak tanıdıkları Kamil Yüceoral’a 30 bin dolar verip, karşılığında “Fetullah Gülen’den özür mektubu” aldığı bilgisi var. Yüceoral, para aldığını reddediyor ve “Köstem devlet görevi dediği için mektubu kaleme aldığını” savunuyor. Yücerol’un ilişkileri de ilginç. Savcıya, 90’lı yıllarda FETÖ’den ayrılıp Gülen aleyhine konuşan Nurettin Veren’i MİT’e yönlendirenin kendisi olduğunu söylüyor. İnternette biraz gezindiğinizde Yüceoral’ın adı Azerbaycan’da 1995’teki darbe girişimine karışanlar arasında geçiyor.
ŞOFÖRÜN ÖNEMLİ TANIKLIĞI
Suikasta ilişkin çarpıcı tanıklıklardan biri 1993’ten bu yana Altaylı’nın şoförlüğünü yapan Nizamettin Afşar’a ait. Afşar, Altaylı ve Mustafa Özcan’ı suikastla ilişkilendirecek önemli bilgiler veriyor:
YOLLAR PENSİLVANYA’YA ÇIKIYOR
Afşar, bu bilgileri verdikten sonra, “İfademde geçen şahıslar bana ve aileme zarar verebilirler. Devletimden beni ve ailemi koruması talebinde bulunuyorum” diyerek endişelerini iletiyor.
İddianameye göre suikast sürecini başlatan FETÖ’nün 2 numarası Mustafa Özcan 3 Aralık 2002’de yurt dışına çıkıyor ve suikasttan bir gün önce, 17 Aralık 2002’de dönüyor. Yurt dışında olduğu için sinyal bilgisi yok. Ancak 3 Aralık ila 4 Aralık arasındaki aramalarında 10 saatlik boşluk var. Bu en az 9 saatlik yolculuk yaptığı anlamına geliyor ve ABD’ye gittiği tahmin ediliyor. Fail FETÖ’yse suikasta son şeklinin Pensilvanya’dan verildiği anlaşılıyor. Tıpkı 15 Temmuz darbe girişiminin 1 numarası Adil Öksüz’ün darbeden hemen önce ABD’ye gidip gelmesi gibi bütün yollar bir şekilde Pensilvanya’ya çıkıyor.