Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısı sonrası Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Suriye sınırında oluşturulması planlanan güvenli bölgeye" ilişkin soru üzerine Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama döneminde bu konuyu gündeme getirdiğini belirterek, "ABD, burada hava sahası vesaire bunların kontrolünü ele alırsa biz de bu noktada karadaki tüm güvenlikleri ele alabiliriz ve burada bu insanların yaşam koşullarını iyileştiririz' demiştik. Ne yazık ki Obama bu konuda gerekli adımları atmadı. Şu anda Sayın Obama'nın bu yaklaşımı ki 30 kilometre bir derinliktir, benim de olumlu baktığım bir konudur.
Bu konu üzerinde çalışılabilir hatta ve hatta 20 mil daha da uzatılabilir ve bu bölgede böyle bir adım atılabilir. Özellikle biz, TOKİ olarak bu işin içerisine girebiliriz. Başta Amerika olmak üzere koalisyon güçleri lojistik olarak maddi destekleri bize verirlerse bu insanların güvenliğini de orada koruma kaydıyla böyle bir güvenli bölgeyi halletmiş, çözmüş oluruz. Bu göçü de bir defa tamamıyla engeller" dedi.
O dönem, mültecilerin örf ve adetlerine uygun, 500'er metrekarelik bahçesi olan 2 katlı konutlar yapılmasını planladığını, orada yeni bir hayatın kurulabileceğini düşündüğünü anlatan Erdoğan, "Bu konuyu Merkel'e, o zaman Suudi Arabistan Veliaht Prensi'ne de açmıştım. Olumlu baktılar ama hepsi lafta kaldı. Şu anda bizler çadır kentlerde, konteyner kentlerde bu süreci devam ettiriyoruz. Güvenli bölge noktasında da henüz atılmış ciddi bir adım yok" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, bir başka soru üzerine, "YPG böyle bir projenin içerisinde yer alabilir mi? Onlar terörist. Biz kalkıp da güvenli bölgeyi teröristlere terk edebilir miyiz? Şu anda DEAŞ'ın durumu neyse, bize göre YPG ve PYD de aynıdır, hiç farketmez. Onların akıbeti neyse, onların akıbeti de o olmalı" dedi. "YPG başka bölgelere mi kaydırılır?" sorusuna Erdoğan, "Bu konuda ilgili birimlerimiz, birbirleriyle oturup, çalışıp bütün bu virüslere, terör örgütlerine karşı ne gibi tedbirler alınması gerekiyor, ona göre bu adımlar atılmalı. Çünkü, güvenli bölge dediğimiz zaman, bütün bu terör örgütlerinden de orayı temizleyeceksin" karşılığını verdi.
Erdoğan, "Başbakanlığınız döneminde, 'havada ABD, karada biz olacağız' demiştiniz. Şu anki söz konusu öneri yine aynı şekilde mi?" sorusu üzerine, şunları söyledi:
"Bu değişebilir. O günden bugüne çok şeyler değişti. Bunların hepsini konuşmak suretiyle bir karara varırız. Bütün mesele önce güvenli bölge diyorsak, bunun nasılı, niçini, nedeni bütün bunların üzerinde..."
Bir gazetecinin, "Güvenli bölge Türkiye tarafından oluşturulacak değil mi?" sorusuna Erdoğan, "Beraber. Biz de aslında koalisyon güçlerinin içindeyiz. Bunun içerisine Astana süreci de ilave edilebilir. Bunu etraflıca konuşmadan kararını vermek doğru değil" yanıtını verdi.
Erdoğan, "Türkiye'nin Suriye'deki varlığını başka herhangi bir devletin veya gücün varlığıyla karşılaştırmak tarihe de medeniyetimize de kültürümüze de hakarettir. Asıl biz orada olmazsak, orada yaşananlara sırtımızı dönersek, birilerinin yaptığı gibi oradan gelenlere sınırlarımızı ve gönüllerimizi kapatırsak kendimize ihanet etmiş oluruz. Her şeyi para, petrol, çıkar olarak görenler Türkiye'nin bu insani ve onurlu tavrını anlayamaz. Suriye ve diğer konularda attığımız her adım, kullandığımız her inisiyatif, yaptığımız her fedakarlık, harcadığımız her kuruş işte bu duruşun bir ifadesidir" dedi.
Erdoğan, "Putin'le görüşmenizin tarihi belli mi?" sorusuna, "Büyük ihtimalle ayın 23'ü. Sayın Putin'le bire bir görüşme yapacağım. Ayrıca bizim daha önce başlattığımız zirve var. Sayın Putin, ben ve Ruhani. Üçlü olarak yapacağımız zirve var" karşılığını verdi. Bu zirvenin tarihinin sorulması üzerine Erdoğan, onun için şu anda belirlenen tarih olmadığını söyledi. Erdoğan, "Kısa bir süre içerisinde de Astana sürecinin bir devamı olarak üçlü zirvemizi de devam ettireceğiz" dedi.
Erdoğan, Türkiye’nin, yakın çevresinden başlayarak kendisiyle gönül bağı içindeki herkesin, en başta da sınırlarının hemen yanı başında yaşayan Kürtlerin devleti olduğunu belirtti. Bunun için Kobani’ye kapıları açtıklarını vurgulayan Erdoğan, “300 bine yakın Kürt kardeşimiz şu anda bizim ülkemizde yaşıyor. Demek ki bunu bilmeyenler, anlamayanlar var, anlamak istemeyenler var. 31 Mart için şimdiden sesleniyorum, Kürt kardeşlerimize sesleniyorum; bu oyuna gelmeyin. PKK’nın desteğindeki terörden beslenen siyasi partilere, onların yandaşlarına oylarınızı vererek zayi etmeyin. Tehditlere aldırmayın. Cudi’de, Gabar’da bu terör örgütlerini nasıl o mağaralarda inlerine gömdüysek bundan sonra gömmeye devam edeceğiz” dedi.