Ordu'da, Türkiye'yi yasa boğan 20 yaşındaki Ceren Özdemir cinayetinde, katil Özgür Arduç'un ifadesi ortaya çıktı. Kan donduran cümlelerin olduğu ifadede katil cinayeti soğukkanlılıkla anlattı. Ordu Efilli Açık Cezaevi'nden 1 Aralık’ta firar ettikten sonra, sürekli birilerini öldürmeyi düşündüğünü anlatan Arduç, ifadesinde şunları söyledi: "Birçok bayanı öldürmek için takip ettim. Ancak çevrede başka insanların olması nedeniyle olayı gerçekleştiremedim. Bu amaçla bir dükkanın önünden geçerken bıçağı çaldım. Olay günü Süleyman Felek Caddesi üzerinde kızı gördüm, takip ettim. Evinin önüne geldiğimizde montumun cebindeki bıçağı çıkartarak, koluma soktum. Amacım, kızı öldürüp, çantasını almaktı. Bu sırada kız kapı ziline bastı. Üst kat camından bir bayanın baktığını gördüm. Kapı açılınca kız içeri girdi. Ben de arkasından 'Bakar mısınız, burada Metin diye biri oturuyor mu?' dedim. Bana dönmesiyle birlikte bıçağı rastgele iki defa sapladım. Koşarak oradan uzaklaştım. Sabah kendime yeni avlar aradım ama fırsat bulamadım."
Yetiştirme yurdunda büyüdüğünü ve burada kendisine bir görevlinin işkence ettiğini öne süren Özgür Arduç, Ordu sokaklarında onu aradığını iddia ederek şöyle devam etti: "Ordu'da yetiştirme yurdunda kaldığım dönemde bir görevli bana işkence etti. Cezaevinden kaçarak bana işkence yapan görevliyi öldürmek için aradım. Fakat onu bulamadım. Uyuşturucu almıştım. Silah bulsaydım çok daha kişi öldürecektim." Çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından, “canavarca hisle adam öldürmek ve iki polisi yaralamak” suçlarından tutuklanan Özgür Arduç, Perşembe Efirli Cezaevi’ne gönderildi.
Ceren Özdemir’in ölümünün ardından ortaya çıkan ayrıntılar ise yürek yakmaya devam ediyor. Kızının cenazesinde ayakta güçlükle duran anne Gülfer Özdemir’in hemşire olduğu ve kanlar içindeki kızına ilk müdahaleyi de onun yaptığı öğrenildi. Yaşananlara tanıklık eden ailenin komşusu emekli öğretmen Kıymet Akınoğlu, “Ceren’in seslerini duydum. Sonra çığlıklar geldi. Çok korkunçtu. Demir olan dış kapı kapalıydı ancak içeride ışık yanıyordu. Üst kattan birileri indi girişe. Oğlum da yakındı o da gördü. Ceren’in annesi hemşire olduğu için ilk müdahaleyi kızına o yapmış. Ceren neşeli, mütevazi çok güzel bir genç kızdı. Ölümüne çok üzüldük” dedi. Öldürülmeseydi bugün 21 yaşına girecek olan Ceren, doğum gününü kutlamaya hazırlanıyordu.
Ceren’in babası Yılmaz Özdemir kızını anlattı. Kızının hayat dolu biri olduğunu söyleyen baba Özdemir, “Hiç bir zaman bizi yormadı 20 yaşına kadar. Üniversite okuyordu. Güzel Sanatlar Fakültesi’nde. Küçükten konservatuvardan başladı bu mesleğe zaten. Güzel Sanatlar Fakültesi’ni kazandı. 3’üncü sınıf öğrencisiydi. Aynı zamanda fotoğraf ve kameramanlık bölümüne kayıt yaptırdı. Bu sene ‘babacığım okulum bitene kadar oradan mezun olurum, okul bittiğinde de devam ederim, iki yıllık tamamlarım. İki üniversite mezunu olurum’ demişti. Ama ne yazık ki nasip olmadı” dedi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Ceren Özdemir cinayetine ilişkin “Dava süreçlerine müdahil olacağız. Amacımız katilin en ağır cezayı alması” dedi. Selçuk, Şule Çet davası içinse, “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle itiraz edeceğiz” ifadelerini kullandı.