Paralel örgüt lideri Gülen’in VIP ekibine operasyon geldi. 59 ünlüyü sahte isim ve IMEI no’larıyla ‘terörist’ diye dinleyen istihbaratçı ekipten 44’ü hakkında işlem başlatıldı. Listedeki 45’inci isim Fetullah Gülen. Gülen haricinde, aralarında Ali Fuat Yılmazer ve Erol Demirhan’ın da olduğu 16 isim zaten cezaevinde. Bunların tek tek ifadeleri alınacak. Kalan 28 zanlıdan 17’si ise yakalandı. 7 şüpheli aranıyor, 4 kişi ise ifadeye çağrıldı.
Paralel örgüt lideri Fetullah Gülen'in emriyle 2007-2012 yılları arasında 59 ünlüyü yasadışı dinleyen VIP istihbarat ekibine operasyon yapıldı. İstanbul Cumhuriyet Basşavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Hasan Yılmaz'ın yürüttüğü soruşturma kapsamında, 45 şüpheli hakkında işlem başlatıldı. Bu 45 şüpheliden 16'sı zaten başka suçlardan ötürü cezaevinde. Listenin başındaki zanlı ise ABD'nin Pensilvanya eyaletinde yaşayan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) lideri Fetullah Gülen. Gülen ve cezaevindeki 16 eski polis haricinde kalan 28 zanlıdan 24'ü için, 16 kentte eşzamanlı baskınlar yapıldı. Takibat sonucu FETÖ'ye bağlı olduğu ileri sürülen 17 istihbaratçı yakalandı. Kalan 7 şüpheliyi arama işlemleri ise sürüyor. Ayrıca 4 polis de bilgisine başvurulmak üzere İstanbul Emniyeti'ne davet edildi. 45 kişilik listede isimleri bulunan ve başka suçlardan cezaevinde tutuklu olan 16 zanlı arasındaki Ali Fuat Yılmazer, Erol Demirhan, Hayati Başdağ ve Mesut Yılmaz da adliyeye getirilerek sorgulanacak.
Soruşturmanın 1 numaralı şüphelisi FETÖ lideri Gülen'in emriyle işadamları ve gazetecileri dinleyen VIP ekibin, paralel örgütün yasadışı dinlemedeki klasikleşmiş taktiği olan 'sahte isim' ve 'sahte IMEI'ye başvurdukları öğrenildi. Gerçekte hiçbir suç örgütüyle irtibatı olmayan 59 ünlüyü 'terörist' olarak gösterip mahkemeden karar çıkartarak 5 yıl boyunca adım adım izleyen zanlıların, bu yolla elde ettikleri kayıtları örgüt merkezine aktardığı da tespit edildi.
Özel yaşamlarının her anını kaydedip bunu mağdurlar üzerinde tehdit ve şantaj unsuru olarak kullanan paralel örgütün hedefinde şu 59 isim bulunuyor: Ferit Şahenk, Yıldırım Ali Koç, Caroline Nicole Koç, Mehmet Emin Karamehmet, Mustafa Süzer, Fevzi Bülent Özaydınlı, Atalay Şahinoğlu, Erol Altaca, Mehmet Yörük, Melih Türker, Ahmet Topsoy, Ali İhsan Karacan, Yener Şenok, Süleyman Kocakaya, Dursun Ali Yılmaz, Memduh Karakullukçu, Sezai Çanakçı, İbrahim Çağlar, İbrahim Özay Şendir, Ömer Lütfi Karagöz, Cemal Tanıl Küçük, İ. Tufan Türenç, Mehmet Murat Yetkin, Zafer Mutlu, Sabri Yılmaz Özdil, Can Dündar, Aslı Aydıntaşbaş, Mehmet Faraç, İsmail Küçükkaya, Mirgün Sırrı Cabas, İsmail Uğur Dündar, İbrahim Yıldız, Amberin Zaman, Şirin Payzın Acet, Nihat Genç, Rasih Yılmaz, Selahattin Sadıkoğlu, Ergün Diler, Cengiz Semercioğlu, Halil Engin Ardıç, Bedri Baykam, İlhami Melih Meriç, Metin Yüksek, Saner Ayar, Recep Tepeli, Nesibe Ruhat Mengi, Bülent Çöltekin, Rıdvan Bıyık, Mustafa Şekeroğlu, Gülden Aydın, Mehmet Nuri Çolakoğlu, Faruk Bildirici, Şükran Suna Vidinli, Arslan Bulut, Özdemir İnce, Mehmet Emin Darendeli, Ahmet Altınel, Hüseyin Özalp, Metin Yavuz Yalçın.
Paralel örgüt üyelerinin 'VIP' dinlediği isimlerden en dikkat çekenlerinden biri şüphesiz Can Dündar. MİT TIR'larına ilişkin görüntüleri gazetesi Cumhuriyet'te yayınladıktan sonra 'casusluk'tan hapse atılan ve Anayasa Mahkemesi'nin çok tartışılan skandal kararı sonrası salıverilen Dündar, örgüt güdümüne girmeden önce FETÖ'nün hedefindeki isimlerden biriydi. FETÖ üyeleri, Can Dündar'ın 'gazetecilik' yaptığı dönem 5 bin 172 telefon görüşmesini kaydetti. 2007'den 2010 yılına dek 3 yıl boyunca adım adım izlenerek mahrem kayıtları elde edilen Dündar'a daha sonra bu kayıtlar üzerinden şantaj yapıldığı iddia edildi. Dündar'ın 'KO Medya' adına kayıtlı 0532 284 .. .. numaralı telefonunun teknik takibe alınması için 10 Mart 2008 tarihli talep yazısında ise, 45 kişilik 'VIP telekulak' ekibindeki zanlılardan Ali Fuat Yılmazer ile Erol Demirhan'ın imzaları var. Çok sayıda dosyadan tutuklu Yılmazer o dönem İstanbul İstihbarat Şube Müdürü görevindeydi. Şubede Yılmazer'in yardımcılığını ise Demirhan yapıyordu. Dündar ile ilgili dinleme kararını ise dönemin İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi verdi.
Haklarında yakalama kararı bulunan zanlılar, 'silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek', 'örgütlü faaliyet kapsamında görevi kötüye kullanmak', 'özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek' ve 'sahte evrak tanzim etmek' ile suçlanıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tespitlerine göre şüpheli polisler 'VIP dinlemeleri', 2013 yılının sonundaki 17-25 Aralık darbe girişimine hazırlık kapsamında planladı. Yine savcılığın tespitine göre, paralel örgüt lideri Fetullah Gülen'e bağlı VIP ekibi, yasadışı kaydettiği mahrem kayıtları daha sonra ünlülere şantaj için kullandı. Çok sayıda işadamı ve gazeteciyi dinleyip, özel hayatlarını ilişkin bütün detayları kayda alan FETÖ istihbaratçıları, dokümanlar sayesinde çok sayıda işadamından yüklü miktarda para elde etti. Mahrem kayıtlar üzerinden şantaj yapan örgütün, ünlü bir işadamını özel telefon konuşmalarını kullanarak uzun süre tehdit ettiği ve ondan bir servet kopardığı iddia ediliyor.