FETÖ elebaşı Gülen'in iadesiyle ilgili görüşmeler yapmak üzere ABD'ye giden AK Parti heyeti Türkiye'ye döndü. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Eker, "Özellikle senato üyelerinin gerek Cumhuriyetçi Parti'den gerek Demokrat Parti'den Temsilciler Meclisi üyeleriyle oldukça verimli ve olumlu görüşmeler yaptık" dedi.
Aralarında AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker'in de bulunduğu AK Parti heyeti, Gülen'in iadesiyle ilgili ABD'nin başkenti Washington'daki temaslarının ardından Türkiye'ye döndü. Eker, dönüşte Atatürk Havalimanı VIP Salonu'nda düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti heyetiyle birlikte Amerika Birleşik Devletleri Kongresi'nde 20'nin üzerindeki kongre üyesiyle görüşme yaptıklarını söyledi.
Sivil toplum, düşünce kuruluşları, çeşitli yayın organları, bazı kanaat önderleri ve Amerika'da bulunan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyla görüştüklerini anlatan Eker, "Amacımız, özellikle 15 Temmuz sürecinde Türkiye'nin tezini anlatmak. Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı hain darbe teşebbüsünün Türkiye'de yarattığı infiali ve buradaki beklentileri, hukuk içerisinde tezlerimizi anlattık. Özellikle senato üyelerinin gerek Cumhuriyetçi Parti'den gerek Demokrat Parti'den Temsilciler Meclisi üyeleriyle oldukça verimli ve olumlu görüşmeler yaptık." diye konuştu.
Daha önceden de TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Taha Özhan'ın başkanlığında CHP ve MHP milletvekilleriyle birlikte bir heyetin ABD'ye gittiğini hatırlatan Eker, "Daha sonra da yine buna benzer ziyaretler olacak. Bu FETÖ gerek 15 Temmuz öncesinde algı operasyonu yaratmak ve gerçekten bir şekilde uluslararası platformda Türkiye'yi zayıflatmak, Türkiye'nin tezlerini çürütmek maksadıyla çok profesyonelce, lobi şirketleri aracılığıyla, orada kamuoyu oluşturma çabaları yapmış, bunu biliyoruz. Görüşmelerimizde bunun etkilerini yer yer gördük." ifadelerini kullandı.
Kongrenin ilk açıldığı tarihten itibaren ABD'de olduklarını aktaran Eker, şunları kaydetti:
"Özellikle, kongre açılır açılmaz. Çünkü ağustos ayında kongre çalışmıyordu. Hemen gitmemizin sebebi oydu. Açılır açılmaz orada bulunmak ve olabildiğince çok sayıda senatör ve Temsilciler Meclisi üyesiyle görüşmekti. Amacımız tezlerimizi anlatmaktı. Hain darbe teşebbüsünün milletimizde yarattığı infiali ve bunun sonucunda FETÖ ve FETÖ liderinin, Pensilvanya'da bulunan Fetullah Gülen'in Türkiye'ye iadesinin ve adil bir şekilde yargılanması gerektiğinin önemini vurguladık. Bundan sonraki süreçte de bu çabalarımız devam edecek. Çünkü 2 boyutlu bir şey aslında. ABD sistemi gereği orada ülkelerin veya şirketlerin mutlak suretle lobi faaliyetlerine açık bir yapısı var. O nedenle bizim de Türkiye Cumhuriyeti olarak öncesinde olduğu gibi gerek Ermeni karar tasarılarında gerek benzer durumlarda tezlerimizle ilgili mutlaka bu faaliyetleri sürdürmemiz gerekiyor. Bu meyanda da önemli bir ziyaret olduğunu düşünüyoruz. Bundan sonraki süreçte de gerek hükümetimizin göndereceği heyetlerde gerek parlamentonun, TBMM'nin göndereceği heyetlerle bunların desteklenmesi lazım."
Meselenin Türkiye'nin, milletin tamamının meselesi olduğunun anlatılması için herkesin çaba içerisinde olması gerektiğini dile getiren Eker, diğer siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, iş dünyasının ve vatandaşların ilişki ağını Türkiye için kullanılmasının önemine işaret etti.
Sürecin devam ettiğine vurgu yapan Eker, "15 Temmuz öncesiyle ilgili hazınlanan iddianameler var. İçinde Fetullah Gülen'in dahlinin olduğu 45 üzerinde dosya olduğunu biliyoruz. Bunlar kara para aklamadan tutun, işte vergi kaçakçılığına, vize ile ilgili suistimallerden yasa dışı dinlemelere, şantajlara varıncaya kadar birçok değişik türde suç ile ilgili iddianameler. Bunları ABD makamları inceliyor. Ama 15 Temmuz'la ilgili olarak da darbe teşebbüsü sonrasındaki itiraflardan, gerek ifadelerden oluşan savcılarımızın şu an hazırlamakta olduğu ayrıntılı iddianameler var. ABD makamlarına teslim edilecek." şeklinde konuştu.
Eker, temasların 3 gün sürdüğünü hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Üst düzeyde gerek sayın Cumhurbaşkanımızın gerek Başbakanımızın muhataplarıyla yaptıkları görüşmelerde zaten doküman olarak da görsel ve yazılı materyal olarak da veriyorlar. Biz de aynı şekilde bütün görüştüğümüz muhataplarımıza ve kongre üyelerine yazılı ve görsel materyalle tezlerimizi destekleyecek bilgileri, enformasyonu onlara sunduk. Bu dediğim gibi bir çabadır. Kamuoyu oluşturma çabasıdır. Türkiye lehine biz ziyaretimizle bu çabayı ortaya koyduk. İnşallah hayra vesile olur. Ülkemiz açısından, milletimiz açısından o hain darbe teşebbüsü 241 vatandaşımızın hayatına mal oldu. 241 şehidimiz, 295 yaralımız var. Milletimiz burada çok ağır bir bedel ödedi. Aynı zamanda da demokrasi tarihine altından yazılarla muhteşem sayfalar ekledi."