Suruç’ta canlı bombalı katliamda hayatını kaybedenler son yolculuğuna uğurlandı. Gözyaşlarının sel olduğu cenaze törenlerinde gerek güvenlik önlemleri gerekse ölenlerin yakınlarının aldığı tavır olası provokasyonları önledi. Terör kurbanları ufak çaplı gerginlikler dışında olaysız şekilde toprağa verildi.
İlk tören dün sabah erken saatlerde Trabzon'da Koray Çapoğlu için düzenlendi. Trabzon Havalimanı'nda Çapoğlu'nun yakınları ve HDP Milletvekilleri Ziya Pir ve Emine Beyza Üstün tarafından karşılanan cenaze toprağa verilmek üzere baba ocağı olan Of ilçesindeki Yanıktaş Mahallesi'ne götürüldü.
Koray Çapoğlu'nun cenazesi, ailesinin isteği üzerine sabah namazı sonrası aynı mahalledeki mezarlıkta toprağa verildi. Cenaze törenine, ailesinin istememesi nedeniyle milletvekilleri Pir ve Üstün'ün katılmadığı, törende ailesi ve yakınlarından yaklaşık 30 kişinin hazır bulunduğu öğrenildi. Cenaze dolayısıyla mahallede herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için jandarma ekiplerinin güvenlik önlemi aldığı gözlendi.
Koray Çapoğlu'nun akrabası Fazlı Çapoğlu, “Bu olayı duyduğumuzda da şok olduk, babası da şok oldu. Babası Bayram Çapoğlu, çay mevsimi olması sebebiyle Trabzon'a gelmişti. Koray, İstanbul'da ablasına Antalya'ya gideceğini söyledi ve babasının Antalya'ya gideceğini bilmemesini istedi ama bu olayı duyunca Suruç'ta olduğunu öğrendik” dedi. “Bu bölgede bulunan marjinal grupların cenazede gösteri yapma gayesi vardı, biz ona müsaade etmedik ve etmeyeceğiz” dedi. Fazlı Çapoğlu, “Biz asla provokasyona taviz vermeyeceğiz. Burası Suruç değil, burası Of'tur” diye konuştu.
Saldırıda hayatını kaybeden Mücahit Erol, Mehmet Ali Barutçu ve Serhat Devrim'in cenazeleri, memleketleri Muş'ta defnedildi. Yunus Emre Şen'in cenazesi ise memleketi Van'da defnedildi. Şen'in cenazesi Karşıyaka Mahallesi'ne götürülünce cenaze aracının önüne gelen Şen'in annesi, kız kardeşleri ve yakınlarının Kürtçe ağıt yakıp ağlaması duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Cenaze, mezarlıkta kılınan namaz ve okunan duanın ardından toprağa verildi.
Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü 2. sınıf öğrencisi 20 yaşındaki Sadet için İstanbul Ümraniye Cemevi'nde tören düzenlendi. Sadet'in babası Ali ve annesi Sunay Sadet, taziyeleri kabul etti. Sadet'in cenazesi, yapılan duadan sonra kadınlar tarafından taşınarak, alkışlar eşliğinde musalla taşına konuldu. Ön safta da kadınların yer aldığı törende, Sadet'in annesi tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Ihlamurkuyu Mezarlığı'na getirilen cenaze, burada
yapılan duanın ardından toprağa verildi.
Anadolu Bilim Kültür ve Cem Vakfı üyelerince oluşturulan ekip tarafından cemevi girişinde güvenlik önlemi alındı. İçeri girenlerin çantalarının arandığı cemevinin önündeki Türk bayrağı da yarıya indirildi. Slogan atan bazı kişiler, ailenin isteği üzerine susturuldu. Gönderilen çelenkler dahi aranarak içeriye alındı.
Bahar Nazegül Boyraz da Küçükyalı Mezarlığı'nda son yolculuğuna uğurlandı. Terör saldırısında yaşamını yitiren Çağdaş Aydın'ın cenazesi de Tunceli'de defnedildi. Aydın'ın bazı yakınları düzenlenen törende fenalaştı. Aydan Ezgi Şalcı'nın cenazesi de ailesi tarafından dün gece memleketi Ordu'nun Mesudiye İlçesi'ne bağlı Ilışar Mahallesi'ne getirildi. Ailenin isteği üzerine cenaze gece yarısı toprağa verildi.
Ali Can Vural'ın cenazesi Ordu'da toprağa verildi. 19 yaşındaki Vural'ın cenazesi, Ordu Devlet Hastanesi morgundan alınarak cenaze aracıyla babannesi Behiye Vural'ın Kumbaşı Mahallesi'ndeki evinin önüne getirildi. Burada dua edilip helallik alındıktan sonra cenaze, Kumbaşı Camii'ne götürüldü. Cenazeye katılmak üzere farklı illerden yaklaşık 100 kişilik grup, camiye geldi. Acılı baba Cumhur Vural taziyeleri kabul ederken gelen Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasoyunu üyesi gruba tepki gösterdi. “Benim çocuğumu kullanmayın, gidin” diye bağıran baba Cumhur Vural, yakınları tarafından güçlükle sakinleştirildi. Bunun üzerine il dışından gelen grup cami avlusundan uzaklaştı. Öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Vural'ın cenazesi, aynı mahalledeki aile kabristanlığında toprağa verildi.
Saldırıda ölen Cebrail Günebakan'ın cenazesi, Elazığ'ın Karakoçan ilçesinde defnedildi. Karakoçan Devlet Hastanesi morgundan alınan Günebakan'ın cenazesi, sloganlar eşliğinde yaklaşık 1 kilometre uzaklıktaki ilçe meydanına kadar omuzlarda taşındı. Daha sonra cenaze nakil aracına konulan Günebakan'ın cenazesi, konvoy eşliğinde getirildiği Doğanoğlu köyünde toprağa verildi. Defin sırasında tabuta sarılarak Türkçe ve Kürtçe ağıtlar yakan Günebakan'ın annesi Haskar Günebakan, “Neden beni üç gündür aramıyorsun. Sana kıyanlar Allah'ından bulsun” dedi.
İstanbul Valiliği, Suruç'ta hayatını kaybedenler için kentte düzenlenecek cenaze törenlerine katılacak vatandaşlara sağduyu çağrısında bulundu. Valilikten yapılan yazılı açıklamada, “Toprağa verilecek cenazeler nedeniyle düzenlenecek cenaze törenlerinde toplumumuzun en önemli geleneklerinden olan, cenazenin şahsına ve vakarına saygı gereği vatandaşlarımızın büyük bir olgunluk ve sağduyuyla hareket edeceklerine, az sayıda da olsa cenazeleri istismar ederek yasa dışılığa tevessül edebilecek kişilere itibar etmeyeceklerine inancımız tamdır” denildi.
Suruç'taki patlamanın ardından Gaziantep Adli Tıp Kurumu'na getirilen cenazelere otopsi işlemi yapıldı. Hayatını kaybeden 31 kişinin cenazelerinini ailelerine teslim edildiği belirtildi. Bu kapsamda, 2 cesedin de kime ait olduğu belirlendi. Nuray Koçan ve Duygu Tuna'nın cenazeleri, işlemlerin ardından ailelerine teslim edildi. Cenazelerin havayoluyla İstanbul'a götürüleceği, Koçan'ın oradan karayoluyla Bursa'ya götürülüp toprağa verileceği öğrenildi. Duygu Tuna'nın cenazesi ise İstanbul'da toprağa verilecek.
CHP, Suruç'taki terör saldırısı nedeniyle ulusal yas ilan edilmesi için kanun teklifi verdi. CHP Genel Başkan yardımcıları Sezgin Tanrıkulu ve Veli Ağbaba ile Grup Başkanvekili Özgür Özel'in imzasıyla hazırlanan teklif, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. IŞİD terör örgütüne karşı birlik içinde toplumsal bir mesaj verilmesinin öncelik haline geldiği belirtilen teklifte, Suruç'ta meydana gelen terör saldırısında hayatını kaybeden yurttaşlar için 3 gün süreyle ulusal yas ilan edilmesi istendi.