Göreve hazırız!

Yeni Şafak
Kıymet Sezer
04:0014/08/2016, Pazar
G: 13/08/2016, Cumartesi
Yeni Şafak

FETÖ’nün çeşitli işkenceler ve disiplin suçlarıyla TSK’dan uzaklaştırdığı askeri öğrenciler, çağrıldıkları takdirde göreve hazır olduklarını söylüyor. Ordudan ayrıldıktan sonra sosyal hayata uyum sağlamakta ve iş bulmakta zorlanan öğrenciler "15 Temmuz aklandığımız gündür; kimin hain olduğu ortaya çıktı” diyor.

Sayıları 3 bine yaklaşan, 20 ila 33 yaşları arasındaki gençler küçük yaşta tanıştı FETÖ terörüyle. Askeri okullarda türlü eziyetler yaşadılar ve kimseyi inandıramadılar yaşadıklarına. Hayata tekrar başlamak zorunda kaldılar. Bu sefer milyarlarca liralık bir maddi yükle birlikte. Borçlarını ödemek için muavinlik garsonluk yaptılar. Ta ki 15 Temmuz gecesine kadar. Onlar onurlarını ve toplum nezdindeki itibarlarını yıllar sonra geri kazandılar. Şimdi aynı iade-i itibarı devletten bekliyorlar. Bir de kendilerine tüm bunları yaşatanlardan hesap sorulmasını. Temizlenmiş bir orduya geri dönerek hayallerine kaldığı yerden devam etmek istiyorlar. "İstenirse emre amadeyiz" diyorlar.



RAHAT BIRAKMAYACAĞIZ DEDİLER


Murat Can Barbaros: Ben Kara Harp Okulu'ndan ayrılmak zorunda bırakıldım. Maltepe Askeri Lisesi'ni bitirip Harp Okulu Nizamiyesinden içeriye adım attığım andan itibaren bahsedilen tüm işkencelere birebir maruz kaldım. O zaman üstteğmendi, Mahmut Karakullukçu tarafından darp edildim, sıcak altında bekletildim, tuvaletin içerisinde şınav çektirildim. Uzman Psikolog subaya yaşadıklarımı tüm açıklığıyla anlattım. Tıbbi yemin etmiştir, doğruyu yazar dedim ama yanılmışım. Raporunda, 'öğrenci kendini asker olmaya uygun hissetmiyor, dışarıda daha başarılı olacağını düşünüyor' tarzı şeyler yazıyordu. TSK komuta kademesine kadar hakkımı aramaya çalıştım, çeşitli şikayet dilekçeleri yazdım. Benim dilekçelerimi yırtıp attılar gözümün önünde. Bana zaten gideceğimi, Menteş kampını bir şekilde bitirirsem Harp Okulu'ndan ayıracaklarını, Harp Okulu'nu bir şekilde bitirirsem mezun olduktan sonra bütün görev hayatım boyunca bana huzur vermeyeceklerini söylediler. Çağırsalar dönmek ister miyim? Tabiki isterim. O benim 13 yaşında girdiğim çocukluk hayalimdi. Ama oraya dönmem için oranın dürüstlüğüne, temizliğine kesinlikle inanmış olmam gerekiyor. Kendimi, ailemi, şerefimi oraya tekrar emanet edebilmem için haklarımızın iade edilmiş olması ve içeride de o vatan hainlerinden hiçbirinin kalmamış olduğuna inanmam gerekiyor.



İŞ GÖRÜŞMELERİMİZ NORMAL GEÇMİYOR


Göker Debağoğlu: 2002 yılında Hava Harp Okulu'na girdim. İlk yıl hiçbir problem yaşamadık. Ama ikinci sınıfa geçtiğimizde komutanımız değişti, her şey değişti. İncirlik Hava Üssü'nün Türk komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van, vatana ihanetten tutuklandı. O zaman binbaşıydı ve filo komutanımız olarak ikinci sınıfta geldi. Kol komutanları da değişti. Disiplin puanları hızla düşmeye başladı. Ben 3. Sınıfa 86 disiplin puanıyla başladım, atıldığımda, ki bu bir haftada oldu, eksi 168 falandı hesaplayabildiğim. Yüksek Disiplin Kurulu'na çıktım, ilişiğim kesildi. Disiplin Kurulu'nda beni sorgulayan da Bekir Ercan Van'dı. Hayalim F16 pilotu olmaktı. Üçüncü sınıfın sonunda atıldım. Şuan elektrik elektronik mühendisiyim. İş görüşmelerimiz normal geçmez bizim. Neden ordudan atıldınız, neden ayrıldınız, sürekli bir elenme durumu. İnanın 15 görüşmeye gidip sadece birinden bir şey çıkarabiliyorsunuz.



Kötü bir damga gibiydi






Sercan Akyıldız

: 2009-2010 yıllarında Kara Harp Okulu'nda kaldım. Şok mangası mağdurlarındanım. Disiplin puanınız bir anda düşüyor, bir-iki hafta içerisinde 120 olan disiplin puanım 20'ye kadar indi. 'Ya atılacaksın ya da ayrıl' dediler. Ben ayrılmayı seçtim. Endüstri mühendisiyim şuanda. İstanbul Üniversitesi mezunuyum. İade-i itibarımızı istiyoruz. Bütün iş mülakatlarında sıkıntıyı yaşıyoruz. Bu bizde damga gibiydi 15 Temmuz'a kadar. Bugün haklılığımız ortaya çıktı. Bizim rütbelerimizi alanlar, şuanda sıralı komutanlarım, tuğgeneralden tutun, okul komutanımdan takım komutanıma kadar hepsi şuanda ya gözaltında ya firari durumda.



Aklandığımız gün 15 Temmuz'dur






Ümit Berkan Kılıç

: Anadolu Lisesi'nden mezun olduktan sonra, 2010'da Kara Harp Okulu'na girdim. 4 sene boyunca sistematik ve bilinçli bir şekilde ben ve benim gibi seçilmiş olan arkadaşlarım fiziksel ve psikolojik işkencelere maruz kaldık. Okuldan ayrılmak zorunda kaldık. İzne geldiğimde mahalledeki komşular bana 'komutan nasılsın hoş geldin' diye seslenirlerdi, ayrıldıktan sonra bu değişti tabi, 'kesin yüz kızartıcı bir şeyi var' diye bakıyorlardı. Oradan ayrıldıysanız siz suçlusunuzdur. 15 Temmuz gecesi itibarımızı halk nezdinde kazandık. Şimdi bunu devletimiz nezdinde istiyoruz. Çünkü devlet baki olandır. Birçok kişi dönmeyi istiyor. Buradaki bütün arkadaşımız devletinin milletinin emrinde olan pırıl pırıl, vatansever insanlar.



AYRI GÖZLE BAKIYORLARDI


Bilal Canöz: Ben disiplin gerekçesiyle çıkarıldım. Şuan Endüstri Mühendisiyim. 4 yıldır aktif olarak çalışıyorum. Biz ordudan ayrıldık, sosyal hayata adapte olmak konusunda çok sıkıntılar yaşadık. Onun dışında bundan yaklaşık 90 bin lira bir rakam tazminat tutarı geldi. Bu tazminatı ödeyebilmek için hepimiz çalıştık. Ordudan atılmak yüz kızartıcı bir suçtur. İş görüşmelerine gittik, niye atıldın diye sorulurdu, çoğunlukla reddettiler bizi. Üniversite hocalarımız bizlere ayrı bir gözle baktı. Aklandığımız tarihtir 15 Temmuz.



Orduya tekrar dönmek istiyorum






Metehan Kutlusan

: 2008 yılında Maltepe Askeri Lisesini kazandım, 2012 yılında mezun olup Kara Harp Okulu'na gittim. Benim başıma gelenler 2011 yılından itibaren başladı. Liseye başladığımızda komutanlarımız, örnek alınacak iyi subaylardı. Daha sonra okulun yapısı çok bariz bir şekilde bozulmaya başladı. Kurmay subaylar okula gelmeye başladı. Bunu müteakiben okuldaki bazı öğrencilere bakış açısı değişti bu komutanların. Ayrılma ve atılma sayıları artmaya başladı. Ben o günlere kadar disiplin puanımı korumuş, derslerinde başarılı bir öğrenciyken, son sınıfımda her şey değişti. Büyük disiplin puanı düşüşleri yaşadım. Buna rağmen Maltepe Askeri Lisesi'ni 7'ncilikle bitirdim. Kara Harp Okulu'na geçiş yaptım. Menteş'te intibak kampında türlü işkencelere maruz bırakıldık. Kamp bitti psikolojik işkenceler başladı. 2013 Ocak'ta ayrılmak zorunda bırakıldım. Okuldan ayrıldıktan sonra ailemle maddi olarak büyük çöküşler yaşadık. Üniversite sınavına 3 ay kalmıştı ve girmek zorundaydım. ODTÜ'yü kazandım. Şuanda Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi okuyorum. Orduya kesinlikle dönmek istiyorum. Bana fırsat verirlerse sonuna kadar mücadele etmeye hazırım. Ve benim gibi yüzlerce, binlerce arkadaşım aynı düşüncede.



F-16 pilotluğu için şansımı deneyeceğim





H.K: 2006 Işıklar Askeri Lisesi girişliyim. Okulumuz Maltepe Askeri Lisesi'ne devrolduktan sonra 3 sene de orada okudum. 2011'de Kara Harp Okuluna girdim. Girdiğim ilk günden itibaren de eziyet gördüm. Sıralı amirlerimin hepsi terörist çıktı. Takım komutanım Özkan Özgenç, Bölük komutanım Serkan Polat, Tabur komutanım Ömer Faruk Özkese, Alay komutanım Ali Salnur, dekanımız Oğuz Serhat Habiboğlu. Şimdi hepsi tutuklu ve ihraç edildi. Hepsi beni mağdur etti. Onların doldurttukları raporlar, kıta anket formlarıyla sık sık GATA'ya gittim. Psikiyatri raporuyla ilişiğim kesildi. Üstteğmen İbrahim Emre Uyanık, 2012 yılında beni kendi özel aracıyla GATA'ya götürdü. Doktor istediği raporu vermeyince de birini arayıp “Abi, raporu alamadık ne yapacağız” dedi. 2013 Mayıs ayında o zaman korgeneral şimdi Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral, okula gelmişti SUTASAK'ların, 6 aylık eğitim görmüş subay adaylarının mezuniyet törenine, kafama koydum, önünü keseceğim. Ve de kestim, Komutanım dedim, “Bu okulda çeteler var, örgütler var. Bu okulda bize işkence ediyorlar, bu okuldan bizi atıyorlar. Bize sahip çıkın”. Tören sonrasında seninle görüşeceğim dedi. Ama o salona girdi oradaki herkes benim üzerime çullandı. Öyle bir dövdüler ki. Görüşemedim. Ve beni attılar. Şimdi memuriyetteyim. Ben karacıydım, helikopter pilotu olmak istiyordum. Şimdi eğer söylenen düzenlemeler yapılırsa Hava Kuvvetleri'nde F-16 pilotu olarak görev almak isterim.





#TSK
#FETÖ