Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) uzun bir süre hazırlığını yaptığı ve 15 Temmuz günü gerçekleştirmeye çalıştığı darbe girişimi 'gizemli bir istihbaratçı' tarafından 2014 yılında Askeri Yargıtay'a isimsiz ihbar mektuplarıyla bildirildi. “Vatansever bir subay” imzasıyla kendisine gönderilen mektuplar üzerine hemen harekete geçen ve darbeyi engellemeye çalışan Askeri Yargıtay Üyesi Yarbay Yasin Aslan'ın ise başına gelmeyen kalmadı.Yeni Şafak, darbeyi haber veren mektuplara ve sonrasında yaşatan ilginç sürecin ayrıntılarına ulaştı.
İhbar mektupları, Mayıs ve Haziran 2014 tarihlerinde Yarbay Aslan ve Aslan'ın eşi adına geldi. İhbar mektubunda, FETÖ'cü askeri cuntanın darbe yapacağı ve darbenin askeri yargı ayağında yer alan isimler yazılmıştı. Aslan, mektupları dilekçe ile Milli Savunma Bakanlığı'na bildirdi.
Haziran ayında eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel konuyla ilgili soruşturma talimatı verdi. Soruşturmanın başına Kurtuluş Kaya getirildi. Ancak Kaya, mektuplardaki iddialar ile ilgili araştırma yapmak yerine, darbe ihbarını bildiren Aslan hakkında delil toplamaya başladı. Askeri Yargıtay da darbe ihbarının üzerine gitmedi.
6 ay sonra, Aralık 2014'te darbe ihbarı bildiren Aslan'a mektupları kendisi yazdığı suçlamasıyla ağır bir disiplin cezası verildi. Darbe ihbarıyla ilgili ise takipsizlik kararı alındı. Aslan kendisine verilen disiplin cezasının ardından emekli olmaya karar verdi ve Şubat 2015'te orduyla ilişkisini kesti. Aslan'ın FETÖ'cü hakimiyetindeki ordudan ayrılması bile FETÖ'cüleri teskin etmeye yetmedi.
15 Temmuz darbe girişiminin komuta kademesinde olduğu iddia edilen Genelkurmay Eski Adli Müşaviri Muharrem Köse, Aslan'a verilen disiplin cezalarını öne sürerek baro nezdinde girişimlerde bulundu ve Aslan'ın avukatlık ruhsatını dahi iptal ettirmeye çalıştı. Orduevlerine giriş yasağı konulan Aslan'dan, mektuplarda ismi geçen 20'den fazla üye şikayetçi oldu.
Aslan'a gönderilen mektuplardan birinde, FETÖ'nün darbe girişimi şu ifadelerle anlatıldı: “Hizmet hareketi ülke yönetimini ele geçirme gayretindedir. 40 yıllık çalışmasının neticesini ölmeden görmek isteyen ve bu yönde CIA tarafından yönlendirilen Fethullah Gülen'in talimatı ile örgüt faaliyete başlamıştır (...) MİT ve Emniyet'te hizmetten habersiz kuş dahi uçmamaktadır. MİT'te kritik göreve getirilen personel iki taraflı çalışmaktadır. Hizmet Hareketi, hükümeti yolsuzluk ile istifa ettirip çıkan kaos nedeniyle TSK'daki yapısı ile ihtilal planlamaktadır. Çünkü cemaat bu ülkede ihtilal olmadan tüm kurumların ana yapısı ile değişmeyeceği inancındadır. Bu süreçte TSK içinde de hukuk baskı aracı olarak kullanılacağı için, adli müşavirlikler, askeri mahkeme ve yüksek yargıda hizmetin adamı olmayanlar pasifize edilmekte ve ayrılmaya zorlanmaktadır. Hizmetin köpeği olmuş ve dolaylı olarak Amerika'ya ve İsrail'e hizmet eden istihbaratçı hainlere bir müddet inanmış ve toplantılarında yer almış bir istihbarat subayı olarak bu durumu ifşa etmeyi vatani bir görev sayıyorum.”
15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan kapsamlı tasfiyede tutuklanan binlerce asker arasında, darbenşin ihbar edildiği mektupta isimleri yer alan çok sayıda subay bulunuyor. O isimler şunlar: Muharrem Köse, Turgay Öztoprak, Haluk Zeybel, Hakan Ata, Yusuf Tamer Çetin, Arif Fikret Özev, Mehmet Şimşek, Şeref Ayyıldız. Mektuplarda isimleri yer alan Ahmet Zeki Liman, Mehmet Ali Uzun, Yavuz Sayalgı, Zafer Yağlıoğlu, Özcan Ersayın, Sevilay Temizyürek Batır, Hulusi Gül, Hakan Kutlu, İnanç İşten, Erdoğan Akduman, Semih Palavaroğlu, Remzi İğrek, Bülent Çetin, Aslan Duru, İlker Uçdu, Hakan Gündüz, Levin Sağlam ve Melike Bakan ise görevlerine devam ediyor.
