Gerçek adalet tesis edilecek

2016-2017 adli yıl açılış töreninde, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit'in yanı sıra ilk kez Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da konuştu. Sözlerine, “Milletin evine, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'ne hoş geldiniz” diyerek başlayan Erdoğan, özetle şunları söyledi:

İçinde bulunduğumuz bu mekan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin bir parçasıdır. Herkese açık mekanlardır. Milletin malı, devletin malıdır. Millet adına görev yapan yargının, milletin mekanında adli yıl açılış töreni yapması yargı bağımsızlığına gölge düşürmez, tam tersine yargı bağımsızlığını güçlendirir. Tüm kurumlarımızın 7 Ağustos'taki Yenikapı ruhuna uygun şekilde hareket etmelerini bekliyorum.

Türkiye, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında ve sonrasında dostunu, düşmanını, yanında olanı, karşısında olanı, özellikle pusuda bekleyenleri büyük ölçüde gördü ve tanıdı. 15 Temmuz gecesi destan yazan milletimiz büyük bir millet ve sorumluluğumuzu daha da arttırdı. 15 Temmuz'dan sonra çok daha ağır hale gelen sorumlulukların gereğini yasama, yürütme ve yargı olarak hep birlikte yerine getireceğiz. 15 Temmuz gecesi en iyi sınavı veren kurumlarımızdan biri de adalet teşkilatımızdır.

Kimse bu vatan toprakları üzerinde asla bir operasyon düşüncesi içerisine girmesin. Türkiye sanıldığı gibi 570 bin kişilik değil, 79 milyonluk bir orduya sahiptir. Birileri devletin içinde devlet oluşturmanın gayreti içerisine girdiler. 40 yıldır bunun hesabındaydılar onun için ben 15 Temmuz'u atalarımızın da ifadesiyle, 'Bir musibet, bin nasihatten evladır' öyle görüyorum.

Milletimiz görevini o gece layıkıyla yerine getirdi artık sıra bizde. Bundan sonra bizim çok daha farklı çalışmamız lazım. Hiçbirimizin ülkemizin ve milletimizin çıkarları, ihtiyaçları dışında bir kritere göre hareket etme hakkı yoktur. 15 Temmuz'dan öncesi başkadır, sonrası bir başkadır, öyle olmak zorundadır. Şahsım dahil kendini siyasi veya bürokratik hırsa kaptıranlara tavsiyem, böyle anlarda hemen açıp, 15 Temmuz şehitlerinin listesine bakmalarıdır. Şayet orada gördüğümüz fedakarlık bizi kendimize getiremiyorsa, hepimize de yazıklar olsun.

FETO denilen hain yapıyı kahr-u perişan eden nedir biliyor musunuz? Söz sahibi, güç sahibi oldukları her yerde sergiledikleri adaletsizliklerdir, merhametsizliklerdir, bunu yaptılar. Sadece ve sadece kendi mensuplarının çıkarlarını gözeten, diğer herkesin hakkını, hukukunu yok sayan anlayışları sebebiyle FETO milletimizin gönlünde zaten mahkum olmuştu. Emniyet ve adliye teşkilatımızın yaptığı iş milletin gönlündeki bu manevi mahkumiyeti şimdi vicahiye çevirmektir.

Madem ki dünya adalet üzere dönmektedir, öyleyse hakimlerimize, savcılarımıza, avukatlarımıza düşen görev adaletin en mükemmel şekilde yerine gelmesi için çalışmaktır. Bir an önce hukuk içinde neticeye gidelim. FETÖ operasyonları kapsamında 15 Temmuz'dan beri gözaltına alınan 3 bin 495 hakim ve savcının adalet teşkilatımızda herhangi bir zaafa yol açmayacağına, tam tersine gerçek adaletin tesisi konusunda ciddi bir rahatlama sağlayacağına inanıyorum.

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, bu yıl ilk kez Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içindeki Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen adli yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada, “15 Temmuz'da vuku bulan darbe girişimi devletin tüm kurumlarında olduğu gibi Türk yargısında da sarsıntı yarattı. Bütün bunlara rağmen kurumsal anlamda her türlü fedakarlığa hazır olduğumuzu, Türk halkının güvenine layık olacağımızı söylemek istiyorum” dedi. Cirit, “FETÖ tarafından gerçekleştirilen hain saldırıyı kınıyorum. Bu bir darbe değil Türkiye'nin bölünmesini, yok edilmesini amaçlayan saldırıdır. 15 Temmuz'daki hain saldırı Batılı dostlarımız tarafından zamanında ve doğru bir şekilde kınanmamış, hayal kırıklığı yaratmıştır. FETÖ üyeleri de adil, tarafsız ve bağımsız mahkemelerce iç hukuk ve uluslararası hukuka uygun şekilde yargılanacak. Suçlu olanların en ağır cezaları alacakları mukakkak” dedi. Hakim bağımsızlığı ve tarafsızlığını vurgulayan Cirit, “Adalet arayanın elleri temiz olmalıdır. Hakimin tarafsızlığı, bağımsızlığı kadar önemlidir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 zirvesine katılmak üzere üşooş;şÇin'e hareketinden Esenboğa Havalimanı'nda çarpıcı açıklamalarda bulundu. YPG'nin Fırat'ın doğusuna geçip geçmediğinin ispatı bizim tespitimize bağlı olduğunu söyleyen Erdoğan, “Birilerinin orada burada yaptığı açıklama ile YPG'nin ya da PYD'nin çekildiğine inanamayız”dedi. Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

Fırat Kalkanı'nın amacı ülkemizin güneyinin terörden uzak olmasıdır. Yapılan saldırıları duymamazlıktan gelemeyiz. 100'ü aşkın insanımızın bu roketler nedeniyle öldüğü sınır bölgesindeki şehirlerimizi bir kenara bırakamayız. Kesinlikle Suriye'nin kuzeyinde, bizim güneyimizde terör koridoruna müsade etmeyeceğiz

Menbiç bu işin en önemli noktalarından bir yeri. Oranın yüzde 90'ı aşkın kitlesi Arap. Oraya gelen Kürtler veya farklı etnik gruplar bindirilmiş kıtalar. YPG bunlardan bir tanesidir. Bunu sayın Başkan Obama ile görüştüğümüzde kendileri kesinlikle buraya girmeyeceklerini söyledi. Bu görüşmeye rağmen bir baktık bunlar Arapları dışlayıp, YPG gruplarını kuzeye gönderme gayreti içine girdiler. Kendilerine farklı bir tez de sunduk. O görüşmeden beri 2 ay geçti. Burada oynanan oyun çok farklı. Biz göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız. Biz durdukça oralardan birileri ülkemizi bombalıyor.”

Cerablus'a Cerablus'lu giriyor. Bizim sadece lojistik desteğimiz var. Bunların içinde Türkmenler, Araplar var. Türkiye'ye teşekkür ettiğini hep beraber görüyoruz. Menbiç ile bize Fırat'ın doğusuna geçtiler diyorlar. Biz de hayır geçmediler diyoruz. Fırat'ın doğusuna geçtiklerinin ispatı bizim tespitimize bağlıdır. Birilerinin orada burada yaptığı açıklama ile YPG'nin ya da PYD'nin çekildiğine inanamayız. Fırat'ın doğusunda PKK var. Çok açık ve net. Akçakale'nin karşısında kimler var? Orası aslında Araplara ait bir yer. Arapları kovdular, DAEŞ çekilince PYD'lileri yerleştirdiler. Bunları izliyoruz. Kimse bizi aldatmaya kalkmasın

(Kılıçdaroğlu'nun adli yıl açılışına yönelik açıklamaları) 7 Ağustos'u yaşamış olan bir insanın, bir genel başkanın bu toplantıyla ilgili 'yüz karası' ifadesini yakıştırması gerçekten çok çok çirkin. Bir ana muhalefet partisinin genel başkanına ben bunu yakıştıramıyorum. Bugün adli yılın açılışını yaşayanların yaklaşımıdır benim için aslolan. Bu beyefendinin ifadeleri benim için kıymeti harbiyesi olmayan ifadelerdir. Çok yazık.

(Efkan Ala'nın görevi bırakması) Ortaya sunmuş olduğu tezler haklı. Sayın Efkan Ala bu süreç içerisinde istifasını vermek suretiyle değişim yapıldı. Ne Efkan Ala kardeşimizde bir sıkıntı söz konusudur, ne de ona yönelik herhangi bir olumsuzluğu söylemeye ne sayın Başbakan'ın ne de benim söylemek haddimize değildir. Bunlar bizim dava arkadaşımızdır. Bu yolculuk esnasında performans kaybı diyebilirsiniz, başka bir şey diyebilirsiniz. Aradan bir müddet geçer farklı bakanlıklarda da olur.”