Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünce, FETÖ'nün hain darbe girişiminin bertaraf edilmesinin ikinci yılı dolayısıyla Başkanlık Konferans Salonu'nda "Gazilerin Dilinden 15 Temmuz Programı" düzenlendi.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda konuşan Erbaş, "Kim şehit olmak istemez ki, kim gazi olmak istemez ki bu cennet vatan için. Çünkü bu bizim imanımızdan kaynaklanıyor. 'Vatan sevgisi imandandır' buyuruyor Peygamber Efendimiz." diye konuştu.
Çocukların, "vatan için ya gazi ya şehit olur" diye alınlarına kına yakılarak askere gönderildiğine dikkati çeken Erbaş, "15 Temmuz gecesinde sadece 2 bin 196 gazimiz var ama bizim yüz binleri bulan yaşayan gazilerimiz var. Nerede gazi olmuşlar, Kore'de, Kıbrıs'ta ve Çanakkale'de yok edemedikleri vatanımızı o gün bugündür yok etmek için plan üstüne plan yapan düşmanların kurmuş oldukları terör örgütleriyle mücadele ederken gazi olmuşlar." ifadesini kullandı.
15 Temmuz gecesi, dünya çapında büyük bir terör örgütüyle mücadele edildiğini, 251 şehidin, 2 bin 196 gazinin olduğunu belirten Erbaş, "Ben bunun sadece iç bünyemizi ilgilendiren bir terör örgütü olduğunu düşünmüyorum. Bu terör örgütünü diğerleri gibi planlayan, üzerimize süren, o gecenin sabahını heyecanla bekleyen düşman ülkeler vardı. Bu ülkelerin kim olduğunu da biz biliyoruz." dedi.
Çanakkale'yi geçemeyenlerin, geçmek için 100 yıl içerisinde çeşitli denemelerde bulunduklarını belirten Erbaş, şöyle konuştu:
"İşte o zaman dilimlerinden birisi de 15 Temmuz gecesiydi. Allah muhafaza eğer şehitlerimiz olmazsa gazilerimiz olmazsa topyekun milletimiz 'Hep beraber Allah’ın ipine sımsıkı sarılın' ayetinin emri gereğince bir araya gelmemiş olsalardı, sımsıkı birlik olmasalardı bugün ülkemiz bölünmüş, parçalanmış olacaktı. Bu millet onlara fırsat vermedi. Bu millet azmini gösterdi, cesaretini gösterdi. Cumhurbaşkanımızdan ülkemizin her yerindeki insanımıza varıncaya kadar canını ortaya attı, 'Bu da bir Kurtuluş Savaşı'dır', dedi. 'İşte burası bir cephedir' dedi. Cepheye gitmek için askere gitmeyi beklemedi. Kendisini potansiyel bir asker olarak cepheye attı. Cephe neresiydi, cephe o gece evinden dışarı çıkmaktı. O gece evlerimizden dışarı çıkarak hepimiz cepheye gitmiş olduk. Rabb'im 15 Temmuz'un karanlık gecesini, 16 Temmuz'un nurlu bir sabahı, aydınlık bir sabahı haline getirdi."
Diyanet İşleri Başkanlığı personellerinden 15 Temmuz gecesi gazi olan Arif Bostancı, Mustafa Türker, Rasim Kırçiçek ve Enes Alacakaya'nın da yaşadıklarını anlattığı etkinliğe, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Dr. Ekrem Keleş, Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları Osman Tıraşçı, Dr. Selim Argun ve Burhan İşliyen ile Başkanlık üst düzey yöneticileri ve çok sayıda personel de katıldı.