Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi, Türkiye ekonomisinin istikrarını da hedef aldı, yaraları önemli ölçüde sarılmasına rağmen ülkenin hızını kesti.
2016 yılının ilk iki çeyreğinde sırasıyla yüzde 4,8 ve yüzde 4,9 büyüme performansı gösteren Türkiye ekonomisi, darbe girişiminin etkisiyle üçüncü çeyrekte yüzde 0,8 daralmıştı.
Hükümetin özellikle reel sektörü desteklemeye yönelik attığı adımlarla 2016'nın son çeyreğinde yüzde 4,2 büyüme kaydeden ekonomi, o yılı yüzde 3,2 büyüme oranıyla kapatmıştı.
Darbe girişiminin etkilerini aradan geçen süreçte atlatan ekonomi, 2017 yılında yüzde 5'lik büyüme bandına oturarak, çoğu Avrupa ülkesinden daha yüksek bir büyüme oranı yakaladı. Ekonomi, 2017'yi yüzde 7,4'lük büyümeyle geride bıraktı.
Ekonomi, 2018 yılında ABD-Çin ticaret savaşı, Brexit gelişmeleri, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz artırımı kararları, jeopolitik risklerin yanı sıra ABD ile Türkiye ilişkilerinde yaşanan gerginlik ekonomiye de yansıdı.
Yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,4, ikinci çeyreğinde yüzde 5,6 büyüyen Türkiye ekonomisi, ağustos ayında yaşanan spekülatif kur atakları ve küresel ekonomideki gelişmelere rağmen üçüncü çeyrekte yüzde 2,3'lük büyüme gerçekleştirdi. Bu performansıyla ülke, 2016'da darbe girişiminin olduğu üçüncü çeyrekteki gerilemenin ardından 8 çeyrek üst üste büyüme başarısı gösterdi.
Böylece 2018 yılı yüzde 2,8'lik büyüme oranıyla kapatıldı. Spekülatif kur ataklarının ardından ivme kaybeden ekonomi, 2019'da dengelenme sürecinin etkilerinin hissedildiği bir yılı yaşadı. Yılın ilk iki çeyreğinde daralan ekonomi, ikinci yarıdan itibaren tekrar büyüme patikasına girdi ve 2019'da yüzde 0,9 büyüdü.
Geçen yıl yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ekonomiye etkileri küresel çapta hissedildi. Söz konusu yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,5 büyüyen Türkiye ekonomisi, ikinci çeyrekte bu etkiyle yüzde 10,3 daraldı.
2020'nin ikinci yarısında atılan normalleşme adımlarıyla yeniden hareketlenen ekonomi, üçüncü çeyrekte yüzde 6,3, son çeyrekte yüzde 5,9 büyüdü ve yılı yüzde 1,8'lik büyüme oranıyla kapattı.
Türkiye, salgının olumsuz etkilerine rağmen geçen yıl büyüme gösteren sayılı ülkelerden olmayı başardı.
2021'in ilk çeyreğinde yüzde 7 büyüyen Türkiye ekonomisi, bu performansla Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke oldu.
Yılın ikinci çeyreğine ilişkin öncü göstergeler, Türkiye ekonomisinde büyüme eğiliminin devam ettiğini gösterirken, ikinci çeyrekte güçlü ihracatın ve baz etkisinin katkısıyla çift haneli büyüme gerçekleşmesi öngörülüyor.
FETÖ'nün darbe girişiminin etkisiyle Temmuz 2016'da ülkenin ihracatı aylık bazda yüzde 26, yıllık bazda yüzde 21 gerilemişti. 2016 yılı genelinde ise ülke ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 1,2 azalarak 142,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmişti.
Türkiye, darbe girişiminin etkilerini ihracat ayağında da geride bıraktı. Ülke ihracatı 2017'de yıllık bazda yüzde 10,5 yükselerek 156,9 milyar dolar, 2018'de yüzde 12,7 artarak 176,9 milyar dolar, 2019'da yüzde 2,2 artışla 180,8 milyar dolar olmuştu.
Salgının küresel ticarete etkisiyle 2020'de bir önceki yıla göre yüzde 6,3 gerileyen ihracat, bu dönemde 169,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmişti.
Son açıklanan Haziran 2021 ihracat verilerine göre Türkiye, aylık, çeyreklik ve 6 aylık bazda Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. İlk altı ayda ihracat geçen yıla göre yüzde 40 artarak, 105 milyar dolar seviyesine çıktı.
Türkiye ekonomisinin lokomotifi konumunda olan ihracatın, bu yıl 200 milyar doların üzerine çıkarak tüm zamanların rekorunu kırması bekleniyor.