Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında Sivas'ta gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan polis memuru A.S'nin evinde yapılan aramada, örgütün “körpe beyinler"i masalla da ele geçirmeye çalıştığı ortaya çıktı. FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Sivas Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri polis memuru A.S'yi gözaltına aldı. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanan A.S'nin evinde yapılan aramada, ağaç ve çocuğun anlatıldığı masalın yer aldığı kitapçık bulundu.
Orijinal halinden uzaklaştırılıp örgütün propagandasına yönelik bazı kelimeler eklenerek karikatürize edilen bir ağaçla çocuğun diyaloğunun anlatıldığı masalda, minik beyinlere, “örgütün evlerinde yatılı kalınması, üniversiteli öğrencilere burs verilmesi, Sızıntı dergisine abone olunması, sohbetlere katılınması ve yurt dışında örgüt adına okul açılması" tavsiye ediliyor. Masalın yer aldığı kitapçığın, sohbet toplantılarına katılan çocuk sahibi örgüt mensuplarına dağıtıldığı belirlendi.
Masalda, “Küçük çocuk 'haftada 2 gün' ağacın yanına gelmeye başlamış" ifadeleriyle, sohbetlere katılıma dikkat çekiliyor. “Küçük çocuk artık haftada bir gün yatılı kalıyormuş" ifadesiyle örgüt evlerinde yatılı kalma vurgusu yapılan masalda “Artık ben büyüdüm ve dediklerini yapamam ve yapmamız gereken davamız var. Bunu düşünmeliyim. Üniversiteli talebelere burs verir misin?" diyaloguyla burs verme tavsiyesi yapılıyor. Masalda ayrıca “Ben artık büyüdüm Sızıntı'ya abone olmam lazım" denilere çocukların dergiye abone olması sağlanmaya çalışılıyor. “Bana bir kayık verir misin hicret edeceğim başka ülkelere okul açacağım" ifadesiyle de yurt dışında örgüt adına okul açılması fikri empoze ediliyor.
Orijinal haline örgüt propagandasına yönelik bazı ifadeler eklenerek karikatürize edilen ağaç ile çocuğun anlatıldığı masalda şu diyaloglar geçiyor:
- Bir zamanlar bir ağaç varmış
- Ve bu ağaç küçük bir çocukla ilgilenmeye başlamış
- Ve küçük çocuk “haftada 2 gün" ağacın yanına gelmeye başlamış
- Ağaç çocuğa yapraklarını uzatmış, sevgi ile verebileceği ilk şeymiş sevgi
- Ağaç küçük çocuğa ders de çalıştırıyormuş
- Küçük çocuk ağaca tırmanmış
- Dallarında kitap okumaya başlamış
- Ağaç küçük çocuğa lezzetli elmalarından ikram ediyormuş
- Ve küçük çocukla ağaç saklambaç bile oynamışlar
- “Küçük çocuk artık haftada bir gün yatılı kalıyormuş"
- Ve küçük çocuk da ağacı sevmiş
- O kadar ki en sonunda
- Ağaç çok mutluymuş
- Fakat acımasız zaman hızla geçiyormuş
- Ve küçük çocuk artık çok büyümüş ve “abi" olup başka şehre gitmiş
- Ve sonunda ağaç yalnız başına kalmış
- Küçük çocuk uzun süre gelmemiş, tabii ağaç etkilenmiş ve onu görür görmez hemen, “Haydi gel dallarımda sallan, elmalarımdan ye, saklambaç oynayalım, gölgemde bile uyursun" demiş.
- Çocuk, “Artık ben büyüdüm ve dediklerini yapamam ve yapmamız gereken davamız var. Bunu düşünmeliyim. Üniversiteli talebelere burs verir misin?" demiş. “Benim param yok ama orman benim malım, istersen dallarımı kes ve onlara burs olarak ver" demiş. Ağaç hala onu seviyormuş.
- Ve o kesmiş birçok dalı, hiç sormadan, kuru mu yaş mı diye. Burs vermek için hepsini götürmüş.
- Sonra bir gün küçük çocuk geri gelmiş. Ağaç, “Haydi gel dallarımda sallan, elmalarımdan ye, saklambaç oynayalım, gölgemde bile uyursun" demiş. “Ben artık büyüdüm Sızıntı'ya abone olmam lazım. Bana biraz para verir misin? Bunları sana söylemek istemezdim ama. O zaman sen de benim elmalarımı al ve onları kasabada sat, böylece sana para vermiş olurum." demiş.
- Ve küçük çocuk bütün elmaları toplamış tek tek, ağaç ise mutluymuş.
- Ama ağaç hala mutluymuş
- Fakat bu sefer çocuk uzun bir süre gelmemiş ve geldiğinde ise “Haydi oynayalım demeyeceğim. Biraz sohbet edelim hiç olmazsa mutlu olurum" demiş ağaç. Ama çocuk artık yaşlı bir adammış. “Bana bir kayık verir misin hicret edeceğim başka ülkelere okul açacağım" demiş. “O zaman benim gövdemi kes kayık yap git buralardan artık" demiş. Ağaç anlamış ki o artık bir dava adamı olmuş. Bu dava için ağaç kendini feda etmek istemiş.
- Sonra adam ağacı kesmiş ve kayık yapmak için götürmüş.
- Ağaç hala mutluymuş.