FETÖ'cü yüzbaşıdan ankesör itirafı

Yeni Şafak
12:5031/10/2018, Çarşamba
G: 31/10/2018, Çarşamba
AA
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

Genelkurmay'da görev yaparken FETÖ soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan ve hakkında dava açılan yüzbaşı S.K, FETÖ'nün gizliliğe önem verdiğini, bu nedenle mahrem sorumlularla ankesörlü telefonla irtibat kurduklarını anlattı. İtirafçı yüzbaşı S.K, "Benden sorumlu olan ismini bilmediğim abi ile 2 veya 3 sefer yüz yüze bir kafede görüştük. Bu görüşmede okulda mesai saatleri içerisinde oruç tutmamamız, namazı kimsenin görmediği yerlerde kılmamız, deşifre olmamamız konusunda telkinlerde bulunuyordu. Yüz yüze görüşmelerimiz dışında büfe, ankesör gibi sabit hatlardan da görüşüyorduk" dedi.

Fetullahçı Terör Örgütü (
) mensubu askerlere yönelik "ankesörlü telefon" soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve hakkında dava açılan Genelkurmay'da görevli yüzbaşı, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak üzere verdiği ifadede, örgütün ankesörlü telefon taktiğini anlattı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından örgütün ordudaki kripto yapılanmasının deşifre edilmesi için yürütülen "ankesörlü telefon" soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan Genelkurmay'da görevli yüzbaşı S.K. hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanarak dava açıldı.

Kripto FETÖ'cüler için yürütülen soruşturma halen sürüyor

FETÖ'nün kuruluşu, ideolojisi ve faaliyetlerine değinilen iddianamede, orduya sızan örgüt üyelerince 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirilen darbe girişimi sonrasında Silahlı Kuvvetlerdeki kripto FETÖ'cülerin ortaya çıkarılması için başlatılan ankesörlü telefon soruşturmalarının halen sürdürüldüğü ifade edildi.

  • Örgütün sözde mahrem sorumluları ile 2011-2015 arasında 55 sefer sabit hatlarla iletişim kurduğu belirlenen S.K,
    FETÖ'nün gizliliğe önem verdiğini, bu nedenle mahrem sorumlularla ankesörlü telefonla irtibat kurduklarını ifade etti.

S.K, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak üzere örgüte dair bildiklerini anlatırken örgütle ortaokul son sınıfta tanıştığını, askeri lise ve Kara Harp Okulunda eğitim gördüğü sürede "Alaattin" kod adlı FETÖ'cünün kendisi ile ilgilendiğini belirtti.

Belirli aralıklarla örgüt üyeleri ile sohbetlere katıldığını ancak hiç himmet vermediğini savunan yüzbaşı S.K, Harp Okulunun ardından İstanbul'daki eğitim süresince de FETÖ mensupları ile görüşmelerinin sürdüğünü bildirdi. S.K, şunları anlattı:

3 subaydan sohbet grubu

  • Sanık S.K, Tunceli'de görev yaptığı 2008-2010 yılları arasında FETÖ mensuplarınca aranmasına rağmen sohbet adı altındaki örgüt toplantılarına katılmadığını, yıllık izinli olduğu süreçte sadece bir sefer görüşme yaptığını ifade etti. Tanıştığı eşi ile örgüt dışı evlilik yaptığını açıklayan S.K, 2010 Temmuz'dan sonra Ankara Mamak'taki 28. Mekanize Piyade Tugayı'na atandığını, Ankara'ya gelişinden sonra "Enes" kod isimli FETÖ mensubu ile toplantılara devam ettiğini bildirdi.

Askeri lojmana çıktıktan sonra sohbetlere katılmamaya başladığını savunan S.K, "Enes" kod adlı örgüt üyesinin kendisini sabit hatlardan arayarak sohbetlere çağırmaya devam ettiğini, gitmemeye devam etmesi üzerine de aynı birlikte görev yaptığı M.A. isimli subay ile kendisine haber yolladığını açıkladı. Sanık S.K, şu ifadeleri kullandı:

Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istedi

FETÖ'nün 17-25 Aralık'taki kumpaslarından sonra "dini bir cemaat" olarak gördüğü örgütten soğumaya başladığını, 2014 Mayıs ayından sonra hiçbir irtibatının bulunmadığını iddia eden sanık S.K, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Ankara dışında görevli olduğunu, örgüt üyelerinden darbeye yönelik bir emir ya da talimat almadığını savundu.

S.K, örgüte dair bildiklerini anlattığını ileri sürerek etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirtti.

#Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı
#FETÖ
#Genelkurmay
#kripto