Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından örgütün ordudaki kripto yapılanmasının deşifre edilmesi için yürütülen "ankesörlü telefon" soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan Genelkurmay'da görevli yüzbaşı S.K. hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanarak dava açıldı.
FETÖ'nün kuruluşu, ideolojisi ve faaliyetlerine değinilen iddianamede, orduya sızan örgüt üyelerince 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirilen darbe girişimi sonrasında Silahlı Kuvvetlerdeki kripto FETÖ'cülerin ortaya çıkarılması için başlatılan ankesörlü telefon soruşturmalarının halen sürdürüldüğü ifade edildi.
S.K, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak üzere örgüte dair bildiklerini anlatırken örgütle ortaokul son sınıfta tanıştığını, askeri lise ve Kara Harp Okulunda eğitim gördüğü sürede "Alaattin" kod adlı FETÖ'cünün kendisi ile ilgilendiğini belirtti.
Belirli aralıklarla örgüt üyeleri ile sohbetlere katıldığını ancak hiç himmet vermediğini savunan yüzbaşı S.K, Harp Okulunun ardından İstanbul'daki eğitim süresince de FETÖ mensupları ile görüşmelerinin sürdüğünü bildirdi. S.K, şunları anlattı:
Askeri lojmana çıktıktan sonra sohbetlere katılmamaya başladığını savunan S.K, "Enes" kod adlı örgüt üyesinin kendisini sabit hatlardan arayarak sohbetlere çağırmaya devam ettiğini, gitmemeye devam etmesi üzerine de aynı birlikte görev yaptığı M.A. isimli subay ile kendisine haber yolladığını açıkladı. Sanık S.K, şu ifadeleri kullandı:
FETÖ'nün 17-25 Aralık'taki kumpaslarından sonra "dini bir cemaat" olarak gördüğü örgütten soğumaya başladığını, 2014 Mayıs ayından sonra hiçbir irtibatının bulunmadığını iddia eden sanık S.K, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Ankara dışında görevli olduğunu, örgüt üyelerinden darbeye yönelik bir emir ya da talimat almadığını savundu.
S.K, örgüte dair bildiklerini anlattığını ileri sürerek etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirtti.