Bursa'da Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmasından kayyum kararı çıktı. Mahkeme, bünyesinde Orhangazi Üniversitesi ve iki adet öğrenci yurdu bulunan Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı'na Yönetim Kurulu ve Mütevelli Heyeti adına tüm yetkileri kullanmak üzere kayyum atanmasına karar verdi.
Polisin güvenlik tedbirleri ile kayyum kararı Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü görevlileri ve kayyumlar tarafından vakıf yöneticilerine tebliğ edildi. Görevlendirilen kayyumlar vakıf yönetimini devraldı. Bu olayın ardından Orhangazi Üniversitesi'ne giden polisler burada da yasal işlemler yaptı.
Kayyum kararının ardından Orhangazi Üniversitesi yazılı bir açıklama yaptı. Kayyumun, üniversitelerine değil, bağlı oldukları Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı'na yapıldığı duyuruldu. Yazılı açıklamada şöyle denildi: “03.06.2016 tarihinde Bursa Orhangazi Üniversitesi'ne kayyum atandığı iddia edilmiştir. Üniversitemize herhangi bir kayyum atanması söz konusu değildir. Bursa 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/331 Esas sayılı dosyasından verilen, 03.06.2016 tarihli ara karar ile Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı'na tedbiren ve geçici bir süre kayyum atanmıştır.”
Kayyım atanmasına ilişkin Bursa Valiliği ise akşam saatlerinde, “İlimizde bulunan Uludağ Kültür Eğitim Vakfına kayyum ataması yapıldı. Bursa Emniyet Müdürlüğümüze ait ekiplerimiz gerekli iş ve işlemler için Orhangazi Üniversitesinde görev aldılar.” şeklinde yazılı açıklama yaptı.
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, ocak ayında Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı ve bu vakfa ait üniversite ile iki adreste arama yapılmış, bazı evraklara el konulmuştu. Operasyon kapsamında, Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı, bu vakfa ait Orhangazi Üniversitesi ve vakfın 2008-2012 döneminde başkanlığını yapan H.C'nin Bursa Organize Sanayi Bölgesi'ndeki tekstil fabrikası ile Nilüfer ilçesinde H.N.A'ya ait olan ve FETÖ ile ilgili birçok evrakın saklandığı ileri sürülen binanın bodrum katında arama yapılmış, bazı evraklara el konulmuştu. A.K'nin başkanlığını yürüttüğü vakıf aracılığıyla, “Öğrencileri okutuyoruz” denilerek vatandaşlardan yardım adı altında arsa, para, çek ve senet alındığı, çek ve senet verenlerin ödememesi durumunda mallarına icra yoluyla el konulduğu, kayıt dışı olarak toplanan paraların FETÖ'ye aktarıldığı ortaya çıkmıştı. Vakfın eski başkanı H.C'nin de, yardım adı altında toplanan kayıt dışı paraları fabrikasında “gizli oda”da sakladığı belirlenmişti.
Öte yandan FETÖ'ye bağlı kişilerce yönetildiği belirlenen 17 üniversite vakfının mercek altına alındığı öğrenildi. Bu 17 üniversite hakkında bugüne kadar bir şey yapılmamıştı. Hatta bazı FETÖ üniversitelerine yeni bölüm izinleri verilerek rant alanları kazandırıldığı iddia edilmişti. Söz konusu üniversiteler arasında Fatih Üniversitesi, Mevlana Üniversitesi, İpek Üniversitesi, Süleyman Şah Üniversitesi, Melikşah Üniversitesi, Zirve Üniversitesi, Uluslararası Antalya Üniversitesi, Turgut Özal Üniversitesi, Gediz Üniversitesi, Canik Başarı Üniversitesi, Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Üniversitesi gibi üniversiteler bulunuyor. Son olarak İpek Üniversites'nin, vakıf arazilerini satarak örgüte kaynak sağladığı ortaya çıkmıştı.