İzmir'de beraatle sonuçlanan "askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" davasının iki numaralı sanığı emekli Albay Coşkun Başbuğ, yaptığı açıklamada, kendilerine kumpas kuran "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY)" yönelik İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu anımsatarak, Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosundan sorumlu İzmir Cumhuriyet Başsavcıvekili Okan Bato ile ekibinin soruşturmayı büyük bir titizlikle yürüttüğünü söyledi.
FETÖ/PDY'ye yönelik gerçekleştirdiği suç duyurularının içerisinde örgütün basın ayağının da bulunduğunu ve bu kişiler arasında son operasyonda hakkında gözaltı kararı bulunan Tarık Torus'un da yer aldığını anımsatan Başbuğ, "Bizler suçsuz olduğumuzu bildiğimizden bir yere kaçmadık, istenilen her zaman yargı önüne çıktık. Onlar tüm halkın gördüğü gibi sırra kadem hizmet ettikleri ülkelerin kucağına kaçtılar." dedi.
İzmir merkezli 10 ilde gerçekleştirilen operasyon kapsamında 5 muvazzaf asker için yakalanmalarına yönelik gözaltı kararı çıkarılmasını değerlendiren Başbuğ, şunları kaydetti:
"Geç kalmış ama örgütle mücadelede en önemli aşamalardan biri olan bu operasyonda en garip husus hakkında gözaltı kararı alınan askerlerin aynı anda toplu olarak hastalanarak doktor raporu almaları. Herkesin güleceği bu trajikomik durum aslında üzerinde büyük ciddiyetle durulması gereken bir husustur. Çünkü bu örgütlü bir harekettir ve örgüt mensubu bu kişilere bu sahte raporu veren doktorlar başta, bu işte dahli olan tüm askeri yetkililer hakkında da örgütsel hukuki işlem yapılması gerekir. Bu çabalar şu an için ancak kısa bir zaman süreci uzatır, sonucu değiştirmez."