İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) "mahrem" nitelikli sözde emniyet teşkilatı yapılanmasında yönetici oldukları iddiasıyla aralarında meslekten ihraç edilen kamu görevlilerinin de bulunduğu 181'i tutuklu 198 şüpheli hakkında ''silahlı terör örgütü yöneticisi olmak'' suçundan 22 yıl altışar aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay ve Mesut Erdinç Bayhan tarafından yürütülen FETÖ/PDY'nin ''mahrem imamlarına'' yönelik soruşturmanın, geçen nisan ayında düzenlenen operasyonda gözaltına alınan örgütün emniyet yapılanmasına ilişkin kısmı tamamlandı.
Soruşturma sonucu hazırlanan 118 sayfalık iddianamede, aralarında meslekten ihraç edilen 26 kamu görevlisinin de bulunduğu 181'i tutuklu 198 şüpheli yer aldı. İddianamede, gözaltına alınan 17 şüphelinin ise adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakıldığı belirtildi.
Tüm şüpheliler hakkında "silahlı terör örgütü yönetici olmak" suçundan 15 yıldan 22 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, şüphelilerin örgütte yaptıkları görev ve sorumlu oldukları bölgeler tek tek sıralandı.
Bugüne kadar şüphelilerden sadece 5'i hakkında ''FETÖ üyesi olmak'' suçundan soruşturma açıldığını anımsatılan iddianamede, şüphelilerden Erol Kılıç ve Enver Mutlu'nun örgütün sözde ''emniyet imamı'' Süleyman Uysal, şüpheliler Enver Mutlu, Fetullah Sönmez, Emrah Zeren ve Ceyhun Cücügen'in örgütün Bank Asya'dan sorumlu ve örgüt liderinin talimatıyla toplanan ekonomik kaynakların örgütsel sisteme sokulmasından sorumlu Ali Çelik ile irtibatı bulunduğu vurgulandı.
İddianamede, şüphelilerden 134'nün örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock", 36'sının da "Eagle" kullanıcısı olduğunun tespit edildiği belirtilerek, tüm şüphelilerin 25 Aralık 2013'den sonra örgüt elebaşısı Fetullah Gülen'in talimatı doğrultusunda Bank Asya'da hesap açtıkları veya var olan hesaba yüklü miktarda para yatırdıkları bilgisi yer aldı.
Bazı şüphelilerin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra örgütle iltisaklı olduğu gerekçesiyle kapatılan ''Pak Eğitim İş"e üye oldukları ve yine örgüt ile iltisaklı olması nedeniyle kapatılan veya kayyum atanan kurum ve kuruluşlarla çalıştıkları anlatılan iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Emniyet teşkilatımız içerisine diğer devlet kurumları gibi yıllar süren bir süreçte sızmış, bu şekliyle ülkemiz için başlıca tehdit unsuru olan terör örgütünün 'mahrem' nitelikli sözde emniyet teşkilatı yapılanmasının deşifre edilebilen ve soruşturmamıza konu olan kısmı genel ve morfolojik incelendiğinde; örgüte mensup teşkilat personelini emir-komuta eden, teşkilat dışı 'sivil' ve 'mahrem' nitelikli, 'abi-imam' tabir edilen yönetici unsurlarının bir hücrenin diğer birini tanımayacağı, ancak ve ancak bir üstüyle irtibata geçebilecek şekilde hücre tipi örgütlenme modeline göre ve mevcut anayasal demokratik düzeni hedef alan terör örgütünün amacı çerçevesinde faaliyet yürüttükleri, gizliliğe riayet doğrultusunda kod isim kullandıkları, faaliyet alanlarını örgütsel tabirlerle isimlendirip faaliyet gösterilen bölge ve teşkilat mensuplarının görev-rütbe konumlarına göre kısımlara ayırdıkları anlaşılmıştır."
Başsavcıvekili İsmail Uçar tarafından onaylanan iddianame, İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.