Türk Polis Teşkilatı'nın kuruluşunun 173. yıldönümü ve 10 Nisan Polis Haftası dolayısıyla Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok, Emniyet teşkilatındaki FETÖ temizliği ve teşkilatın yeniden yapılanma sürecini değerlendirdi.
Emniyet Teşkilatı'nda polis ve komiser yardımcısı olmak üzere 60 bin civarında yenileme yaptıklarına dikkat çeken Altınok, yönetici FETÖ kadrosunu tamamen tasfiye ettiklerini açıkladı.
Sabah'ın haberine göre, Altınok, Emniyetteki FETÖ temizliği sürecini 17-25 Aralık hükümete darbe girişimi ile değerlendiriyor.
"O dönemde hukuki olarak ihraç etme olanağımız olmadığı için 17/25 Aralık sonrası İstanbul Emniyeti'nde FETÖ'cü olduğunu belirlediğimiz 35 bin polisten 8 bininin yerini değiştirerek pasifize ettik" diyen Altınok, şöyle devam etti:
"Öncelikle istihbarat, TEM, KOM, bilgi işlem müdürlüklerini temizledik. Kumpasın merkezi olan İstanbul özelinde yönetici kadroyu tümüyle tasfiye ettik. Teşkilatta FETÖ ile mücadelede ilk ve ciddi adım böyle başlatıldı.
"İç Güvenlik Kanunu ile beraber topyekûn mücadele hızlandı. Re'sen emekliler, il emniyet müdürlerinin değişimini, daire başkanlıklarının değişimini gerçekleştirdik. Teşkilatın tepe yönetiminden karşı darbe gelmemesi için ciddi çalışmalar gerçekleştirdik. Merkez teşkilat ve illere sağlıklı atama yapmak için analizlere ağırlık verdik. Ayrıca Polis Akademisi bünyesinde yeni komiser yardımcısı yetiştirme çalışmaları gerçekleştirdik.
Operasyonel anlamda karşı atağa geçmek lazımdı. 22 Temmuz 2014'te Selam ve Tevhid kumpasını yapanlara dönük operasyon ile usulsüz dinlemeler yapan 60'a yakın FETÖ'cü alındı. Bu, teşkilattaki örgütün elebaşlarına yapılan ilk operasyondur.
O dönemde yargıda tam manası ile temizlik harekâtı başlamadığı için FETÖ'cü yargıçlardan çok direnç gördük. 'Gözaltı sürelerimiz bitti' diyerek bu elebaşlarının çıkma teşebbüsüne şahit olduk. FETÖ bu operasyonla psikolojik olarak çöküntüye uğradı.
25 Aralık'ta Adli Kolluk Yönetmeliği'ndeki değişiklik ile Yargıtay 1. ve 3. Daire'nin başkanları yer değiştirip atama, tayin, terfilerden sorumlu dairenin de üyeleri değişince yargısal boyuttaki bu hamle mücadeleyi verenlere moral motive sağladı. Ardından Tahşiye kumpasına karşı bir operasyon yapıldı. Bu da teşkilata büyük bir moral oldu. Akabinde HSYK seçimleri ile FETÖ'nün yargıdan temizlenmesi mücadeleye ivme kazandırdı.
Bu çalışmalar yapılırken bir taraftan çukur-barikat terörü ile mücadele edip diğer taraftan da teşkilatımızı FETÖ'cülerden arındırma çalışmalarını yürüttük. Şu ana kadar teşkilattan 23 bin FETÖ'cü ihraç edildi. 11 bin 400 kişiyi de açığa aldık. Bunlarla ilgili de incelemelerimizi büyük ölçüde tamamladık. Emniyet teşkilatında FETÖ'cü olarak bilinen ve tespit edilmiş hiç bir kimse kalmadı. Ancak bu temizlik sürecinin bittiği anlamına gelmiyor. Soruşturmalar devam ettikçe, ifadeler alındıkça, ek deliller bulundukça kendi personelimize yönelik operasyonlar yapmaya devam ediyoruz.
4.5 senede geldiğimiz nokta şudur: Polis teşkilatı, milli iradenin tecellisi olan meşru hükümetin ve kanunların dışında hiçbir yerden emir alan personelden oluşmuyor. FETÖ ile mücadele bir süreç gerektiriyor. Dış istihbarat örgütlerinin desteklediği ve kurguladığı bir yapıyı tamamen bitirdik diyebilme noktasında değiliz. Emniyet olarak "ardışık arama" operasyonlarını yapıyoruz. Bu TSK'ya sızmış FETÖ'cülerin tespitine yönelik önemli bir çalışmadır. Ayrıca birçok ilde FETÖ'cülerin "gaybubet" evlerinde bir araya gelen canlı hücrelere operasyonlar düzenliyoruz."