15 Temmuz’un katilleri ABD’de. Ülke neredeyse tüm eyaletlerine kök salan örgütün merkezi konumunda. ABD’de kabul görmek ve illegal faaliyetlerini perdelemek isteyen FETÖ, tüm lobi araçlarını kullanıyor. Örgüt, ülkede öne çıkardığı bazı isimler ve lobi şirketleriyle Amerikan siyasetinde kendine alan açmaya çalışıyor.
15 Temmuz 2016’da Türkiye’de kanlı darbe girişimine kalkışan FETÖ, ABD’nin koruması altında. Örgüt elebaşı Fetullah Gülen, yıllardır Pensilvanya’da CIA korumasında yaşıyor. Örgütün sözde üst düzey yöneticileri de Gülen’le birlikte. Elebaşının ABD’de oluşu nedeniyle örgüt, ülkenin neredeyse tamamına kök salmış durumda. Örgütün, ABD’nin neredeyse bütün eyaletlerinde eğitim, siyaset, ticaret ve kültür alanında yüzlerce vakıf ve kuruluşu var. FETÖ’ye bağlı bu kurumlar California, Florida, Georgia, Illinois, Maryland, Massachusetts, Michigan, New Jersey, New York, Pennsylvania, Texas ve Virginia gibi eyaletler ile başkent Washington’da yoğunlaşıyor.
LOBİCİLİK YAPIYOR
FETÖ, ABD’de tutunabilmek ve pozitif imaj sağlayabilmek için lobicilik faaliyetlerine ağırlık veriyor. Söz konusu vakıf ve kurumlarla ülkedeki akademisyenler, gazeteciler, bürokratlar, siyaset çevreleri ve iş adamlarıyla irtibat halinde olan terör örgütü, ihtiyaç duyduğu anlarda bu ilişkilerini kullanarak bilgi, haber ve reklam ile parasal kaynak ve hukuki imtiyaz elde ediyor. Örgüt ABD’de kurduğu vakıf, dernek ve kurumları New York’taki Ortak Değerler Birliği (Alliance for Shared Values) ve başkent Washington’daki Türk Amerikan Birliği (Turkic American Alliance) adlı çatı kuruluşları altında toplamış durumda.
SEÇİM DÖNEMİ BAĞIŞ
Ülkenin dört bir tarafında insanlara “hoşgörü ve barışı” anlattıklarını ileri süren FETÖ mensupları, bu dernekler aracılığıyla “dinler arası diyalog” ve “lobicilik” faaliyetinde bulunuyor. Üniversitelerdeki akademisyenlerle kurdukları ilişki sayesinde ülkedeki entelektüel söylemi etkilemeye çalışan FETÖ, siyasetçilerle kurduğu ekonomik ve finansal ilişkilerle de etkili olmaya çalışıyor.
FETÖ’nün ABD yapılanması, ABD Kongresi’nin 88 üyesinin Türkiye’yi şikayet etmek için kaleme aldıkları mektupta da kendini göstermişti. FETÖ’nün bu mektuba imza atan bazı üyelere bağış yaptığı ortaya çıkmıştı. ABD’deki örgüt mensupları seçim dönemlerinde de Cumhuriyetçi Parti ve Demokrat Parti’ye yüksek bağışlar yapıyor.
TÜRK ÖĞRENCİLERE KANCA
FETÖ bağlantılı kurumların ABD’deki işlevi sadece siyasetçilerle de sınırlı değil. Örgütün Türkiye’de yaptığı gibi ABD’deki üniversitelerde okuyan Türk öğrenci gruplarını da ele geçirmeye çalıştığı belirtiliyor. Örgütün ele geçiremediği öğrenci yapılanmalarının içine kendi üyelerini yerleştirerek söz sahibi olmaya çalıştığı ifade ediliyor.
FETÖ’nün “dinler arası diyalog” söylemi üzerinden “barış” iddiasıyla yürüttüğü çeşitli faaliyetler de dikkat çekiyor. Papaz ve kilise ziyaretleri, kiliseler ile ortak iftar ve sahur programları, Yahudi-Müslüman ortak etkinlikleri gibi birçok faaliyete imza atan FETÖ’cüler, özellikle merkezi başkent Washington’da bulunan “Rumi Forum” adlı kuruluşuyla Amerikalıları kendilerine çekmeye çalışıyor.
Türkiye’den vazgeçmediler
Her ne kadar 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’deki gücü büyük ölçüde kırılmış olsa da özellikle son zamanlarda ABD’deki faaliyetlerine bakıldığında, FETÖ’nün Türkiye’ye yönelik emellerinden vazgeçmediği anlaşılıyor. O dönem ABD’de siyasetin el değiştirmesini fırsat bilen örgütün, Türkiye ile ilgili yol haritası tam netleşmemiş olan Joe Biden yönetimine şirin gözükmek ve onun Türkiye’ye bakışını negatife çevirmek için ilgili tüm kurumlarını harekete geçirdi. Bu noktada bazı senatörlerin imzalayıp Biden’a gönderdiği sözde insan hakları mektubunun hazırlanmasında, FETÖ firarisi basketbolcu Enes Kanter’in özel gayreti oldu.
Her yıl 1 milyar dolar!
FETÖ’nün ABD’deki en büyük finans kaynağı, “charter” olarak bilinen sözleşmeli okullar. Terör örgütü, işlettiği okullar için ABD’den her yıl yaklaşık 1 milyar dolara yakın fon alıyor. ABD’nin neredeyse tüm eyaletlerinde faaliyet yürüten örgüt, işlettiği sözleşmeli okullar için federal devletten aldığı bütçeyi illegal şekilde kullanarak bu eyaletlerdeki diğer faaliyetlerini finanse ediyor. ABD, bu okulların kirasından çalışanların maaşına kadar birçok kalemi karşılıyor. ABD’de farklı eyaletlerde FETÖ tarafından işletilen yüzlerce okul var. Eyaletler içinde özellikle Teksas, Ohio, Kaliforniya, New Jersey gibi bölgeler ön plana çıkıyor. Terör örgütü için her okul ekonomik anlamda önem taşırken sadece New Jersey’deki okullar için ABD hükümeti yıllık 60 milyon dolar fon ayırıyor.
MAAŞLARIN YÜZDE 40’I ÖRGÜTE
Bu okullarda temizlik ihalelerini bile kendi yandaş şirketlerine veren örgüt, ABD’deki kendi örgüt mensuplarına da öğretmen olarak iş olanağı sağlıyor. Okullarda çalışan öğretmenlerin maaşlarının yüzde 40’ı FETÖ’ye aktarılıyor. Okullardan FETÖ’ye aktarılan paranın yıllık 800 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Okulların bağlı olduğu bir üst kuruluş bulunmuyor.
ABD HİÇ ADIM ATMADI
Farklı eyaletlerde bulunan okulların, farklı yasal yapılarla işletilmesi Türkiye’nin hukuki anlamda mücadelesini de zorlaştırıyor. FBI, ABD’de güvenlikle ilgili soruşturmaların yürütüldüğü en önemli merkezlerden. Bugüne kadar FETÖ ile ilgili yerel bazda bazı soruşturmalar yapılsa da federal anlamda önemli bir adım atılmadı.
Bu durumun oluşmasında ABD hükümetlerinin tavrının etkili olduğu düşünülüyor.
Elebaşını gönderin!
* Türkiye 15 Temmuz’dan sonra ABD’den FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in iadesini istedi.
* Tutuklanan darbeci askerler, savcılıklarda verdikleri ifadelerde darbe planının FETÖ tarafından yapıldığını itiraf etti.
* FETÖ’ye mensup çok sayıda ismin darbe girişiminde rol alması, FETÖ mensupları tarafından kullanılan ByLock uygulamasındaki yazışmalar, bunu teyit etti.
* Darbe gecesi Akıncı Üssü’nde yakalanan ancak salındıktan sonra sır olan Adil Öksüz’ün Gülen ile görüştüğünün tespit edilmesi, gizli tanıklar “Kuzgun” ve “Şapka”nın, darbeyi Gülen’in planladığı yönündeki ifadeleri, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in darbedeki rolünü ortaya koyuyor.
* Nitekim savcılığın başlattığı soruşturma kapsamında FETÖ’nün Hava Kuvvetleri İmamı olduğu ortaya çıkan Adil Öksüz’ün 15 Temmuz’dan önce 2 kez ABD’ye gittiği ve en son 13 Temmuz’da Türkiye’ye döndüğü, 14 Temmuz’da Ankara’ya gelerek darbecilerle toplantı yaptığı ortaya çıktı.
Öksüz’ün Gülen’le olan bağlantıları darbe girişimini planlayanların Fetullah Gülen’e ve kurduğu yapıya mensup kişiler olduğunu apaçık ortaya koyuyor. Kalkışmanın üzerinden 8 yıl geçti ancak tüm bu delillere rağmen iade gerçekleşmedi.