Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Çelik, FETÖ'nün darbe girişimini ve sonrasını değerlendirdi. Kendisine yönelik suikast tehditleri aldığını söyleyen Çelik, gerekli ihbaların emniyetten geldi
ğini söyledi. Habertürk'te gündemi değerlendiren
Çelik'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Polatlı'da hasat bayramımız vardı. Çiftçilerimizle beraberiz. Üreticilerle birlikte hasadın bereketini konuşuyoruz. Gün boyu gerçekten güzel organizasyonlarla program gerçekleşti. Saat 21.00'e doğru ayrıldık. Ankara'ya doğru gelirken maalesef asker kisvesi altında, biz hasatla uğraşırken milleti haşat etmek için birilerinin plan yaptığını gördük.
Ankara'ya gelirken birçok yerden telefonlar almaya başladık. 'Ne oluyor' şeklinde sorular. Biz de sorumlu arkadaşlarımızla Milli Savunma Bakanlığı, MİT ile irtibat kurma gayretinde olduk. Ankara'ya yaklaşınca uçaklar görünce durumun çok farklı olduğunu, İstanbul'dan arkadaşlar tankların yolları kapatmaya başladığını birinci elden bilgileri alınca olayın başka bir şey olduğu, bir kalkışma olduğu noktasında bir kanaat oldu.
O gece eve gitmedim. İyi ki gitmemişiz, demek ki geniş planları varmış. Başka bir alana doğru çiftliğe doğru gitti araç. Orada helikopterler MİT ile ilgili ciddi tarama yaptıklarını gördük. Külliye'ye geldik. Orada bir hareketlenme gördük. Gölbaşında bir dostumuzun evine doğru gittik. Özel harekatın yakınında bir evdi. Bombalamalar başladı. Bombalamalarla iç içe 4-5 saat geçirdik.
MİT Müsteşarı ile görüşmedim. İlk gelen bilgi Genelkurmay'da bir çatışmanın olduğu ama kişisel bir şey olduğu bilgileri geldi. Daha sonra uçakların hareketliliği başka değerlendirmeleri getirdi. Bu bahsettiğim 21.45-22.00 sularında yaşadığımız tablo idi. Milletin uçaklarının devleti vurduğu bir tabloyu rüyanızda görseniz bile 'Ne gördüm' diye hayretler içinde kalkardınız.
Bazı yazışmalarda gerekli önlemleri aldıklarını ve evde olmadığını bildiklerini ifade eden yazışmalar var. Bunları gerçekten anlamlandırmak zor. Birçok darbe yaşadı bu ülke. Birçok antidemokratik uygulamalarda karşılaştı. Bizi vatansız bırakacak bir uygulamayı bir girişimi doğrusu aklımızdan bile geçiremezdik. Bunun ne yazık ki TSK kisvesi içinde yuvalanmış teröristler tarafından gerçekleştirilmesi üzüntümüzü kat be kat artırıyor.
Gerekli ihbarlar aslında emniyetten geldi. Sosyal medyadaki yazışmaların tamamı emniyete yapılan ihbarın neticelendi, bize de ulaştı bu yazışmaların doğru olduğu ifade edildi. Ama kimler arasında olduğu araştırılıyor.
Bakanlık düzeyinde yaptığımız çalışmalar var. FETÖ ile ilgili titiz bir çalışma gerçekleştiriyoruz. 670 civarında kişinin ilişiği kesilmiş oluyor. Bu kişileri tespit etmek gerekiyor. Uzaklaştırılanlar içinde var mı, yok mu, onlar mı o konuda bizim bir kanaat yürütmemiz doğru değil. İlgililer çalışıyor. Çıkacak neticeye göre hareket edilecek.
Bizim bir endişemiz söz konusu değil. Suikastlar olabilir mi? Bu şekilde tankı millete doğrultanların her şeyi yapabileceğini düşünmemiz gerekiyor. Bunu yapanların her şeyi yapabilecekleri konusunda ben tereddüt duymuyorum. Cani, vahşice uygulamaları millete gösterdiler.
Ben doğrusu böyle darbe girişimi beklemiyordum. Aklımızın ucundan bile geçmediğini söyleyebilirim. İzmir'de cumhuriyet savcısının bu yapıyla ilgili yaptığı çalışmalar gündemdeydi. Askeri şura yaklaşıyordu orada bazı önlemlerin alınacağı, yüksek yargı ile ilgili düzenlemeler oldu. Oradaki tasfiye ile ilgili ciddi adımlar vardı. Bu çerçevede bir şeyler olabilir ama bu şekilde bir kalkışmayı hiç kimse düşünmemişti. Bu yapı FETÖ diye tabir edilen yapı bir boyutu ağırlıklı olarak ibadeti altta baskı oluşturuyor. Üst tabakası ticaret boyutunu oluşturuyor. Sayın Cumhurbaşkanımız ihanet boyutunun bunu kuşattığını söylüyordu. Hep ibadet ve ticaret boyutuyla halkın karşısına çıktılar.
İhanet boyutu konusunda belli kesimler tarafından çekince konuyordu. 15 Temmuz nasıl bir ihanet çetesi olduğunu açık ortaya koyan bir gece oldu. Bizim bu şekilde kalkışmayı tahmin edememiz ayrı bunların ihanet çetesi olduğunu bilmemiz ayrı şeydir. Milletimiz iyi eğitim alsınlar diye evlatlarını bunlara teslim ettiler. Bunlar eğitim yuvalarını mankurt yetiştirme adına kullandıklarını dünyaya gösterdiler.
