TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 18. MÜSİAD EXPO Fuarı’na katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Merkez Bankası’nın faiz kararını yorumladı, atılacak adımları anlattı:
Ekonomide ve demokraside ülkemizi yeni bir yükseliş dönemine sokmakta kararlıyız. Yeni yargı paketleriyle ilgili hazırlıklar sürüyor. Bunları da en kısa sürede Meclis gündemine getireceğiz. Milletimizin geleceğine güvenle bakabilmesi için bugün almamız gereken tedbirler neyse onları hayata geçirmekten kaçınmıyoruz. Gerekirse şu aşamada bazı acı ilaçları içmemiz gerektiğinin de farkındayız. Dün yapılan faiz artırımı kararını bu çerçevede değerlendiriyorum.
Asıl hedefimiz enflasyonu en kısa sürede önce tek haneli rakamlara, ardından orta vadeli hedeflerimizdeki seviyeye düşürerek faizlerin de buna uygun şekilde aşağı inmesini temin etmektir. Bunu başardığımızda kurun da istikrara kavuşacağını düşünüyorum. Türkiye’yi faiz, enflasyon, kur sarmalından çıkarmamız şarttır. Aksi halde sürekli bu tartışmayı yaşamak, bu bedelleri ödemek mecburiyetinde kalacağız.
Her zaman söylüyorum, bugün burada yine söylüyorum. Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Bunu böyle bilelim. Enflasyon sebep değildir. Faiz netice değildir. Kendimizi aldatırız ve faiz her şeyden önce bir defa paradan para kazanmak suretiyle insanları sömürmektedir. Yeni ekonomi yönetimiyle birlikte tüm mesai ve dikkati bu konuya vererek, ülkeyi bu kronik sancıdan kurtaracağız.
Hedeflerimize ulaşmak için iş dünyası ve vatandaşlardan destek bekliyoruz. Her şeyden önce yurt dışındaki tasarruflarımızı mutlaka ülkemize getirmeliyiz. İşte şu anda Varlık Barışı’yla ilgili adımı attık ve gerek yurt dışı gerek yurt içindeki yastık altı neyimiz varsa bunları kesinlikle herhangi bir sorguya tabii olmadan kayıt altına almamız inanıyorum ki ülkemiz için de ve bütün girişimcilerimiz, yatırımcılarımız için de yeni bir ufuk sağlayacaktır.
Derdimiz ne? Derdimiz şu, paran mı var, yatırım. Paran mı var, istihdam. Paran mı var, üretim. Paran mı var, üretimle birlikte ihracat ve bu dörtlü mekanizmayı çalıştırdığımız zaman inanıyorum ki hep birlikte ayağa kalkacağız. Yerli ve uluslararası girişimcileri harekete geçirerek, üretim ve istihdamda kalıcı sonuçlar doğuracak yatırımların hızlanmasını temin edeceğiz.
Nitelikli istihdam oluşturan, enflasyona ve cari açığa yol açmayan yurt içi tasarruflardan ve yurt dışı yatırımcılardan gelen kaynaklarla finanse edilen bir büyümenin peşindeyiz. Adımlarımızı güvenin ve istikrarın bu sürecin kilit taşı olduğunun bilinciyle atıyoruz. Türkiye’ye güvenen herkesin kazanacağı bir yatırım iklimi oluşturuyoruz. Bunun için ihtiyaç duyulan her türlü adımı atacak, iş ve yatırım ortamını beklenen seviyeye çıkartacağız.
Erdoğan, Çamlıca tepesindeki TV ve radyo verici kulelerinin kaldırılma çalışmalarını helikopterden inceledi. Buradan Vahdettin Köşkü’ne geçen Erdoğan, Afganistan Milli Uzlaşı Yüksek Konseyi Başkanı Abdullah Abdullah’ı kabul etti.
Erdoğan, bugün atılacak tohumların yarın vereceği meyveleri toplayabilmek için eldeki tüm imkanların kullanılması gereken bir dönemden geçildiğini vurgulayarak, şartları en doğru şekilde değerlendirerek bu süreci fırsata dönüştürmekte kararlı olduklarını kaydetti. Erdoğan, “Salgın konusunda gereken her şeyi yapıyor, bilim insanlarımızın tavsiyeleri doğrultusunda atılması gereken adımları atıyoruz. Salgının ikinci dalgasının dünyayı kasıp kavurduğu dönemde nispeten daha iyiyiz. Tüm imkanları seferber ederek üretimi, ihracatı ayakta tutuyoruz. Bu anlayış ile işçilerimizden yardıma muhtaç vatandaşlarımıza kadar her kesime el uzattık” dedi.
Hem ekonomi politikalarını tahkim edecek hem demokrasinin ve özgürlüklerin çıtasını yükseltecek hem milletin günlük hayatında rahatlamaya yol açacak hazırlıklar içinde olduklarını dile getiren Erdoğan, anayasanın demokrat ve özgürlükçü bir anlayışla defalarca değiştirildiğini belirtti. Erdoğan, “Tümüyle yeni bir anayasa yapmak için kolları sıvadık. Ancak CHP’nin oyunbozanlığı sebebiyle neticeye ulaşamadık. Bizimle birlikte yeni bir anayasa hazırlamaktan kaçanların, daha sonra karanlık mahfillerde başka gayretler içerisine girdikleri ortaya çıktı. Böylece bizim başlattığımız yeni anayasa çalışmasının niçin akamete uğradığı da aleniyet kazandı. Bunun yanında hukuka erişimi kolaylaştırdık, hak ve özgürlük alanlarını olabildiği kadar genişlettik. Ekonomi alanında da pek çok reformu hayata geçirerek ülkemizin makro ekonomik görünümünü çok ilerilere taşıdık. Velhasıl biz reformlara hiç ara vermedik. Değişim iradesini hiç elden bırakmadık” dedi.