İletişim Başkanı Fahrettin Altun
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, geçtiğimiz günlerde Meclis'e sunulan 'Sosyal Medya Yasası'nı değerlendirdi. Bu düzenlemeden dezenformasyon yapanların rahatsız olduğunu belirten Altun, "Bu düzenlemeden ancak ve ancak dezenformasyon yapanlar, kişilik haklarına saldıranlar, yalan ve çarpıtılmış bilgilerle kamu düzenini bozmaya çalışanlar, haber alma özgürlüğünü ipotek altına almaya çalışanlar, demokratik değerli tahrip edenler, sistematik yalan mekanizmalarına çomak sokulanlar, siyaset sahnesini ve toplumsal huzuru zehirlemeye çalışanlar rahatsız olurlar. İfade özgürlüğü güvence altında olacak" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığına bağlı İletişim Başkanlığı tarafından, iki gün boyunca sürecek Türk Basın Tarihini Yeniden Düşünmek Sempozyumu'nda konuşan İletişim Başkanı Fahrettin Altun demokrasinin önemli sütunları arasında özgür, çok sesli ve nitelikli medyanın yer aldığını hatırlatarak, “Bu nitelikli medyanın hakkaniyetli olması da onun önemli bir özelliği olmalıdır. Demokratik ve hukuki değerlere sahip çıkan, mesleki ilkeler ve toplumsal sorunların idraki ile çalışan, kişilik haklarına saygıyı esas alan bir basın camiası güçlü bir demokrasinin olmazsa olmazıdır” dedi.
“İfade hürriyeti geçmişte olmadığı kadar güvence altına alınmıştır”
Basın özgürlüğüne dikkati çeken Altun, “Medya özgürlüğü ve ifade hürriyeti geçmişte olmadığı kadar bugün genişletilmiştir, güvence altına alınmıştır. Bu gerçeğe rağmen basın özgürlüğü ve ifade hürriyeti gibi kavramlar içeride ve dışarıda ülkemiz aleyhine çarpıtılmış ve istismar edilmiş yaklaşımlarla Türkiye aleyhtarlığının bir malzemesi olarak kullanılmaya çalışılmaktadır” diye konuştu.
“Hız, tıklanma, sosyal medya metrikleri, sansasyon, tiraj ve reyting ne yazık ki hakikatin yerine geçer hale gelmiştir”
Altun şöyle devam etti: “Hem geleneksel medyada hem de sosyal medyada 5N1K kuralının unutulduğunu, hiçe sayıldığını görüyoruz. Haberlerin birçoğunda bu kuralın, bu temel prensibin, haberciliğin bu ana noktasının görmezden gelindiğini görebiliyoruz. Hız, tıklanma, sosyal medya metrikleri, sansasyon, tiraj ve reyting ne yazık ki hakikatin yerine geçer hale gelmiştir. Bunlar da medyada birer değere dönüşmüştür. Masa başında üretilen asparagas haber, sahte bilgi, kurgusal metinler, montaj videolar ve fotoğraflar hakikati geri plana itmekte, karartmakta ve gölgelemektedir.”
“Sosyal medyada benzer görüşler sorgulanmadan kabul ediliyor, farklı düşünceler yok sayılıyor”
Sosyal medya merkezli enformasyonun ve dezenformasyonun kısa zamanda geniş kitlelere yayılmasını “dijital kuşatma” olarak niteleyen Altun, “Aynı şekilde yanlış, eksik, hatalı, kurmaca, yanıltıcı bilgi ve sahte haberler sosyal medyayı devasa bir yankı odasına çeviriyor. Bu yankı odalarında benzer görüşler sorgulanmadan kabul ediliyor. Farklı düşünceler yok sayılıyor ve yalnızca kişilerin kendi fikirlerinin doğruluğuna inanılıyor. Yankı odası etkisiyle kullanıcılar kendi dijital fanuslarındaki gerçekliklere asıl dünyadaki gerçekliklerden maalesef üstün tutuyorlar” dedi.
“Meclisimizdeki basını ilgilendiren yasa çalışmasından memnuniyet duyuyoruz”
Türkiye Büyük Millet Meclisinde basının sorunlarını kapsayan bir yasa çalışması olduğunu hatırlatan Altun, “Meclisimizdeki bu çalışmadan, özgür medya, çoğulcu toplum ve demokratik siyaset idealine riayet eden herkes gibi biz de memnuniyet duyuyoruz. Bu düzenlemeden ancak ve ancak dezenformasyon yapanlar, kişilik haklarına saldıranlar, yalan ve çarpıtılmış bilgilerle kamu düzenini bozmaya çalışanlar, haber alma özgürlüğünü ipotek altına almaya çalışanlar, demokratik değerli tahrip edenler, sistematik yalan mekanizmalarına çomak sokulanlar, siyaset sahnesini ve toplumsal huzuru zehirlemeye çalışanlar rahatsız olurlar” ifadelerini kullandı.