Diyarbakır'da oğlu Mehmet Akar'ın terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını düşünerek, HDP Diyarbakır il binası önünde oturma eylemi başlatan Hacire Akar'ın evladına kavuşması, diğer aileler için de umut oldu. Hacire Akar'ın da çağrısıyla çocuklarını bulmak isteyen aileler, 3 Eylül 2019'da HDP binası önünde oturma eylemine başladı. 233 ailenin 750 gündür sürdürdüğü evlat nöbetinde Hacire Akar ile birlikte çocuklarına kavuşan aile sayısı 32 oldu.
Evlat nöbetini sürdüren aileler, eylemlerinin 750'nci gününe dikkat çekmek için basın açıklaması yaptı. Aileler adına açıklamayı, 5 yıl önce kaçırılan oğlu Özkan için HDP binası önündeki oturma eylemini sürdüren Süleyman Aydın yaptı.
"Bugün tam 750 gündür bu vatan hainlerinin kapısının önündeyiz. Kararlı bir şekilde sonuna kadar mücadelemizi devam ettireceğiz. HDP'yi görüyorsunuz, Kürt halkından kaçacak kadar korkak. Kürt halkına açıklama bile yapamıyorlar. Yeri geldiği zaman diyorlar ki 'Biz Kürtleri temsil ediyoruz'. Biz de Kürt'üz. Peki Kürtlük, 9 yaşındaki bir çocuğu dağa götürmek midir?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Selahattin Demirtaş'ın tahliyesini istiyor ve Türkiye'ye 30 Eylül'e kadar süre tanımış. Ey Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 9 yaşındaki çocukları dağa gönderdiklerinde neredeydiniz? Bir gün, bir heyetiniz gelip de burada anne ve babaların çocuklarını HDP'nin nasıl dağa götürüldüğünü keşke bizzat bizim ağzımızdan duysaydınız. Konu bizim çocuklarımız olduğu zaman neden susuyorsunuz? Selahattin Demirtaş suçludur, bizim çocuklarımızı dağa göndermiş. Bunu neden görmezden geliyorsunuz?
Kemal Kılıçdaroğlu diyor ki 'Barış sürecinde muhatap HDP'dir'. HDP de diyor ki 'Muhatap İmralı'dır'. İmralı'daki kimdir? Çocuk katilidir. Çocuk katili muhatap alınır mı? Devletimiz 2015'te bunlara bir çözüm süreci verdi ama HDP bu süreci bizim çocuklarımızı dağa göndererek kullandı. Bunu neden görmezden geliyorlar? Biz anne ve babalar yılmadan mücadelemizi sürdüreceğiz. Devletimiz büyük bir devlettir ve çocuklarımız için büyük bir mücadele veriyor. 32 evladımızı kurtardı devletimiz. Sonuna kadar devletimize güveniyoruz ve anne- babalar olarak umutluyuz. Bu anne ve babaların çocuklarını HDP nasıl dağa göndermişse öyle de getirsin. Biz burada çocuklarımızı istiyoruz."