Eşlerini bile inkar ettiler

Türkiye’nin yaşadığı en uzun ve kanlı gecenin 3. yılında FETÖ’nün çözülmesi devam ederken, davaların çoğu tamamlandı. Darbe girişiminden hemen sonra başlayan savcılık soruşturmaları 6 ay ile 1 yıl arasında tamamlandı. 2017’den itibaren davalar görülmeye başlandı. Geçen 2 yıllık süreç içerisinde İstanbul’daki davaların yüzde 90’ı tamamlandı.

Ankara’da sürecin en önemli davası ‘Genelkurmay Çatı Davası’ ise ilk derecede karara bağlandı. Geçen 3 yılda davalarda sona gelinmesini olumlu bir durum olarak değerlendiren 15 Temmuz Darbe Davaları Platformu Başkanı Av. Mehmet Alagöz, “Yüzlerce sanığı gözettiğinizde, 2 yılda bu duruma gelinmesi iyi bir gelişme. FETÖ’nin sivil imamlarının yargılandığı Akıncı davası da nihayete erdiğinde kamuoyu rahatlayacak” dedi.

SUÇÜSTÜ YAPILDI

Av. Mehmet Alagöz özetle şunları kaydetti: Darbeciler ilk suçüstü yakalandıkları zaman dava dosyalarına yansıyanlara bakınca pek çoğu suçlarını itiraf ediyor. Ancak mahkeme aşamasından sonra sanıklarda inkar stratejisi başladı. Hem ses hem de görüntülerdeki sanıklar kendilerini ve eşlerini inkâr ettiler. Burada amaçları beraat etmek değil örgütü korumak. Ergenekon ve Balyoz sürecini onların başını çektiği ekip sahte delillerle işi içinden çıkılmaz hale getirmişti. Bu dosyalarda da aynı şeyi yapmaya çalışıyorlar.

Toplu inkar stratejisi, örgütün hala diri olduğunu, ayakta olduğunu ve kendi üyelerine talimatlar verip topluca seferber edebildiğini gösteriyor. Ama cezaları kesinleştikten sonra ağırlaştırılmış müebbet alanlar tek kişilik hücrelerde kalacak. O zaman örgüt onlara sahip çıkamayacak. Dolayısıyla itiraflar artabilir.

KARISINI TANIMADI

Şehit yakınlarını gördükçe şehadetin herkese nasip olmadığını anladığını söyleyen Av. Alagöz, yargılamalar sırasında aklında kalan ilginç anılarını da Yeni Şafak’la paylaştı:

*Bir sanığa mahkeme başkanı tek tek isimleri sorarken herkesi inkar etti. Fakat tanımadığını söylediği kişilerden biri eşiydi. Mahkeme başkanı ‘Eşin değil miydi’ diye sorunca ‘Evet onu tanıyorum’ dedi.

*Sanıklardan biri ısrarla eşinin ilgisi olmadığını söylüyordu. Sonra cezaevine giderken eşine şifreli not vermeye, mesajlarla bilgi vermeye çalıştığı ortaya çıkmıştı.

Askeri öğrenciler gelince, şehit ve gazi sayısı arttı
Askeri öğrencilerle ilgili iki algı olduğunu, bir yandan ‘FETÖ tarafından alındı, tamamı örgüt elemanı’, diğer taraftan da ‘Bunlar masum, devletin okuluna gittiler, devletin imkânlarıyla okudular ve komutanları bunları kandırdı’ denildiğini ifade eden Av. Mehmet Alagöz, “FETÖ’cü değilseniz giremediğiniz bir yapıydı. Girseniz bile örgüt tarafından yıldırılıyordunuz. Bunlar dosyalara yansımış durumda” dedi. Harp okulu öğrencilerinin köprüye geldikten sonra erlerin yerine yerleştirildiğini hatırlatan Av. Alagöz, “Onlar geldikten sonra şehit ve gazi sayısı arttı” dedi.