CHP eski milletvekili Sinan Aygün, 'TOGO Kuleleri' inşaatının mühürlenmesi ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne çağırıldığını belirterek, "Grup odasına girdik, 8 tane Meclis üyesi. 'Ağabey ne vereceksin?' Ben dedim ki, 'sizde hiç mi korku yok, bu nasıl bir soru? Burası dinleniyordur, benimle bu konuyu nasıl konuşursunuz? Niye istiyorsunuz benden para?' İstinafa müracaat edip etmemek için. Bu Mansur Yavaş'tan, belediyeden, Ankara’nın çekeceği var" dedi.
CHP eski milletvekili Sinan Aygün, imar değişikliği planı mahkeme kararı ile iptal edilen 'TOGO Kuleleri' inşaatının mühürlenmesi ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile arasında başlayan rüşvet ve rant iddialarıyla ilgili, Ankara'da basın toplantısı düzenledi.
Aygün, kayıtlarının mevcut olduğunu, MASAK incelemesinden geçmiş birisi olduğunu söyleyerek, "Son 20 yılım incelendi. Ekim ayında 12-13 tane daire sattım, kasım ayında 12-13 tane daire sattım. Faizler indi, vadeler 10 yıl uzadı, tam inşaat sezonu. Tam piyasalar düzelmişken böyle bir iddianın ortaya atılması, Mimarlar Odası'nın önüne gelene dava açması, kamu kuruluşlarına dava açması, özel sektöre dava açması, şu anda müşterilerin büyük bir çoğunluğu, inşaat almaya gittiği zaman sorduğu soru şu; 'Burada mahkemelik durum var mı, dava var mı?” dedi.
"79 inşaatı mühürleyecek mi?"
Aygün, Yavaş'ın 79 projeyi açıklamak durumunda olduğunu belirterek, "79 inşaatı acaba mühürleyecek mi? Acaba yine bir okul pazarlığı var mı, onu da bilmiyorum. Ama benim başıma geldi. Ben hakkımı her zaman aramışımdır. Yapmam gerekeni yaptım ve başvurdum. Televizyonda 'inşaatın yapıldığı arsa 20 bin metrekare' diyor. Sen televizyona çıkıyorsun. Bütün Ankara’daki iş alemi, müteahhitler şu anda zan altında. Şu anda bu arsaların tapuları burada; arsa 12 bin 82 metrekaredir. Mansur Bey'in dediği gibi 20 bin metrekare arsa değildir. Bunun 2 bin 721 metrekaresi şahsıma aittir, arsa da 20 bin metrekare değildir" dedi.
"Suç duyurusunda bulundum, FETÖ'cülükle suçladı"
"Okul pazarlığı yok"
Koç kulesini bitirdiğinde okul yaptırmak için Ankara Valiliği'ne müracaat ettiğini belirten Aygün, "Sözleşmem 16 Mart 2017'de, protokol buradadır, Vali'nin imzası var. Ben okula başladım, ruhsatını aldım. Ama bunu yaptıktan sonra Melih Gökçek, 'Sen bunu valiliğe bağışlamışsın, bizim vasıtamızla yapsan olur mu?' dedi. Sonra 12 Nisan 2017’de Vali de 'tamam' dedi. Sonra Çankaya Belediyesi'ne başvurduk, okulumuzun ruhsatını aldık. Okul devam ederken mahkeme 'okul yapamazsınız' diyor. Bizim inşaat kaldı mı bu şekilde, durdurduk mecburen, okulun mevzusu bu. Mansur Yavaş diyor ki; 'Biz 25 milyonu okul için istedik'. 25 milyon okul bedelini sen nereden buldun ya. Programın başında '1 milyonluk okul yapıyorlar' diyor. 1 milyon da yanlış 25 milyon da yanlış. Bu okulun maliyeti 6,5-7 milyon liradır. 25 milyon nereden çıktı? Benden okul pazarlığı yapmaya geldiyseniz ki, öyle bir şey de yok" dedi.
"Ağabey ne vereceksin?"
- Sinan Aygün, Perşembe günü belediyeden çağırdıklarını ve kız kardeşi ile gittiklerini anlatarak, "Grup odasına girdik, 8 tane Meclis üyesi. 'Ağabey ne vereceksin?' Ben dedim ki, 'sizde hiç mi korku yok, bu nasıl bir soru? Burası dinleniyordur, benimle bu konuyu nasıl konuşursunuz? Niye istiyorsunuz benden para?' İstinafa müracaat edip etmemek için. Bu konuşma orada yapılıyor, dedim ki 'Bana böyle bir teklifle gelmeyin.' Gerçekten şüphelendim. CHP’nin grup odası, 'burası dinleniyordur, siz ne kadar cesaretli adamlarsınız, ben gidiyorum' dedim çıktım. Üstüne basarak söylüyorum. Bu Mansur Yavaş'tan, belediyeden, Ankara’nın çekeceği var diye düşünüyorum" diye konuştu.
Aygün, "Biz diyoruz ki, 'biz istinafa götürdük, davayı kazandık, bunu da istinafa götür'. 'Götürmem' diyor. Ben Mansur Yavaş’ın özel kalemine dilekçe veriyorum; 'siz bu davayı kaybederseniz ben kaybetmiyorum, çok büyük tazminat ödersiniz, bedel ödersiniz. Bu parayı belediyeden alırım ben' diyorum. Çünkü yanlış bir iş yapmadım" dedi