Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikastına ilişkin iddianameye dikkat çekici tanık beyanları girdi. Polis memuru Mehmet E.İ., devre arkadaşı olan suikastçı Mevlüt Mert Altıntaş'ı anlattı. Altıntaş'ı Ankara Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nden tanıdığını söyleyen Mehmet E.İ., suikastçının içine kapanık asosyal birisi olduğunu kaydetti.
Bitlis'e geçici göreve gittiklerinde Altıntaş'la aynı koğuşta kaldıklarını belirten Mehmet E.İ., görevden sonra da görüştüklerini söyledi: “Mevlüt'ün ev arkadaşı Sercan Başar 3. Birlik kalemi oldu, görevleri ve nöbetleri yazmaya başladı. Mevlüt de bir süre sonra 3. Birlikten çıkarak nöbet büroya geçti. Çevik Kuvvette bu iki şahsın Cumhurbaşkanlığı korumaya geçecekleri konuşuluyordu, ancak bu şahıslar daha sonra gitmedi.”
Karlov ile ilgili istihbaratı toplayan eski MİT'çi Vehbi Kürşad Akalın'ın abisi Hüseyin Kötüce'nin üstü konumunda olan ve MİT'in ana karargahı içerisindeki bazı birimlerden sorumlu Cemal Karaata ile ilgili de iddianamede dikkat çekici ayrıntılar yer aldı. MİT'teki görevinden önce TSK'da mahrem imamlık yaptığı belirtilen Karaata'nın, 15 Temmuz'dan sonra ABD'ye kaçtığı, bu süreçte internet üzerinden özel programlarla kendisine bağlı mahrem abiler ve MİT mensuplarıyla görüşmeye devam ettiği vurgulandı.
Özel Harekat Şube Müdürlüğü polislerinin suikastçı Mevlüt Mert Altıntaş’ın etkisiz hale getirilmesine ilişkin beyanları da iddianameye girdi. Altıntaş’a son 3 kurşunu sıkan özel harekatçı, “teslim ol” çağrılarına rağmen suikastçının ateş ettiğini söyledi: “Şahsın elini ceketinin cebine soktuğunu gördüm. Üzerinde bomba düzeneği olduğu yönünde kuvvetli şüphe uyanması üzerine ‘bomba’ diye bağırıldığını duydum. Olay yerindeki yaralıların ve görevlilerin can güvenliği için 3 atış yaparak şahsı etkisiz hale getirdim.”