Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da Arnavutköy Belediyesi tarafından yapılan 82 eserin toplu açılışını yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında İsrail Başbakanı Netanyahu'ya sert tepki göstererek, "Netanyahu sen yanlış kapıya vurdun. Erdoğan mazlumların sesidir. Sen zalimlerin sesisin. Sen devlet terörü estiriyorsun. Sen zalimsin zalim" dedi.
Toplam 82 kalem eserin Arnavutköyümüze ve İstanbulumuza hayırlı olmasını diliyorum. Emeği geçen Belediye Başkanımız ve ekibi başta olmak üzere herkese teşekkürlerimi iletiyorum.
Belediyecilik bizim işimiz. AK Parti'nin işi. Türkiye'nin son çeyrek asırda yaşadığı büyük dönüşüm önce belediyelerden başlamıştır. CHP'nin İstanbul'da belediye başkanı olduğu zamanlara gidelim. Arnavutköy'ün belde olduğu zamanlara gidelim. Yolunuz var mıydı? Şimdi adeta otoyol gibi duble yolunuz var. Medeni olmak farklı bir şey. Ama ne yazık ki bunlar o belde döneminde kaldı.
1994 yılında İstanbul'a büyükşehir belediye başkanı seçildiğimde karşımda öyle bir manzara vardı ki insan düşmanına böyle bir muameleyi uygun görmez. Medeni bir Türkiye medeni bir İstanbul varsa bu sayede var. Bir ülke veya bir şehir en kötü nasıl yönetilir diye görmek istiyorsanız CHP'nin tarihine bakın. Kendi milletine savaş açmış bir parti var. Son yıllarda derme çatma isimleri milletimizin karşısına çıkarmaya başladılar. Paslı demiri yaldızlı boyayla boyamakla altın olmaz.
Her seferinde milletimizden silleyi yemelerine rağmen bu arayıştan vazgeçmediler. Lafa gelince demokratlığı kimseye bırakmazlar ama faşizm genlerine işlemiştir. Yerlilikle ve millilikle uyuşmayan ne varsa Bay Kemal'de var.
Bu arada siyaset dillerinin seviyesini de yerlere düşürdüler. Genel başkanları başta olmak üzere bunlar sefalet içinde yüzüyorlar. Bunlarla gerçekten ana muhalefetin tüm sözcüleri edeple ahlakla nezaketle uyuşmayacak ifadelerle üzerimize saldırıyorlar. Bütçe görüşmelerinde yine meşreplerini ortaya koydular. Kem söz sahibine aittir. Bizim bunlara cevabımız vardır. Bu cevabı onların seviyelerine inmeden, gereken platformlarda vermeyi sürdüreceğiz. Ne kadar çırpınsalar boştur.
Suriye'de gerek sahada, gerek diplomaside elde ettiğimiz başarıları herkes takdir ediyor bir tek ana muhalefet bir de terör örgütünün güdümündeki parti feryat figan ediyor. Cemal Kaşıkçı olayındaki duruşumuz tebrikle karşılanıyor, bir tek CHP'nin aklına tuhaf sorular geliyor.
Ana muhalefet, Türkiye'yi Ortadoğu denkleminin dışına atmak istiyor. 14 seçim AK Parti birinci sırada, sen kaçıncı sıradasın. Batı'da bırakıp koltuğu gidiyorlar, sen yapıştın gitmiyorsun. Ülkemizin, milletimizin çıkarlarını güçlendirmek için çalışırken en çok muhalefetin saldırılarına maruz kalıyoruz. PKK'yı yerle yeksan ediyoruz, FETÖ'ye dünyayı dar ediyoruz, Suriye'de terörün önünü kesiyoruz, ekonomik saldırıları boşa çıkarıyoruz karşı cevap CHP'den geliyor.
İsrail Başbakanı Türkiye'ye en alçak ifadelerle saldırdı. Netanyahu denen adam bizi Kıbrıs'ta işgalci olmakla suçlayan İsrail Başbakanın sanırım dili sürçtü. Kendilerinin Filistin'de işgalci olduklarını kadınları, çocukları, masum insanları öldürdüğünü söyleyecekti. Netanyahu sen yanlış kapıya vurdun. Erdoğan mazlumların sesidir, sen zalimlerin sesisin. Sen devlet terörü estiriyorsun, siz kadınları, çocukları tekmeleyerek askerinizle, polisinizle sürükleyerek götürüyorsunuz.
CHP'nin yakası sanatçı yalaka kılıklı borazan var. Bunlardan 3'ü CHP'nin resmi yayın organı olan televizyonda benim hakkımda atıp tutmuşlar. Önce "Gergedan nesli" diyerek hakarete başlamışlar. Hızlarını alamayıp işi iç savaş goygoyculuğuna götürmüşler. Milletin iradesine zerre kadar saygıları yok. Kendi istedikleri gibi demokrasi olmazsa belki lideri, yani beni ayaklarından asarlarmış. Hepiniz topunuz cellat olsa ne yazar? Biz şehadete inanmışız. İmanınız yok ki onu konuşalım. Belki "Mahzenlere zehirlenerek ölür" demişler. Belki "Başka liderlerin yaşadıklarını yaşar" demişler. Bunların isimleri vermeyeceğim, bunlarla yargıda gereği yapılacak. Bu sanatçı müsveddesi, bunların bedelini ödeyecekler. Bunlara verilecek en iyi ders bunları sandığa gömmektir.