TBMM'nin 27. Dönem 2. Yasama Yılı açılışı dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis'in açılış konuşmasını yaptı.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"İki defa Gazi unvanı ile şereflenen Meclisimizde hepinize hayırlı çalışmalar diliyorum.
Milletimiz, 16 Nisan'da ve 24 Haziran'da önemli değişikliklere şahit oldu. Bu çapta bir dönüşümü pek çok halk ancak çok büyük bedeller ödeyerek gerçekleştirebilmiştir. Biz bunu demokratik kurallar içinde barış içerisinde gerçekleştirmeyi başardık.
Uluslararası alanda ülkemizi kuşatmaya çalıştılar. Gücümüzü milletimizden alarak yola devam ettik. Fitneye fırsat vermedik. Terör örgütlerini kullanarak diz çöktürmeye çalıştılar. Buna da eyvallah etmedik, PKK'dan FETÖ'süna kadar hepsinin başınız ezdik.
Darbe yapmaya teşebbüs ettiler, milletimizle birlikte namlulara göğsümüzü siper ettik. Ardı ardına yaptığımız harekatlarla sınır ötesindeki operasyonları da bertaraf ettik.
24 Haziran'dan bu yana milletimize söz verdiğimiz gibi değişimleri başarıyla yapıyoruz. Elbette bazı sıkıntılar yaşanabilir geçiş döneminde. Bunu da yoluna koyuyoruz. Ekonomide gerçek durumumuzu asla yansıtmayan dalgalanma bu tür sıkıntıların daha çok göze batmasına neden oluyor.
Ekonomimizi yeniden dengeye kavuşturmaya başladık. Kendimize bu noktada yeni hedefler belirliyoruz. Yetkiyi milletimizden alarak, milletimize hesap verme zorunluluğumuzun bilinciyle hareket ediyoruz.
2002'den bu yana yönetimi bize emanet eden milletimize vefa borcumuz vardı, 15 Temmuz'da buna can borcumuz da eklendi.
Yeni dönemin ruhu birlikte çalışmayı, birlikte çalışmayı getiriyor. Gelin demokrasimizi, ekonomimizi birlikte büyütelim, milletimize birlikte hizmet edelim.
Suriye konusunda yaptıklarımız da tüm dünyanın malumudur. Çabalarımız nihayet sonuç verdi. Soçi'de Rusya ile İdlib çatışmasızlık bölgesindeki 3,5 milyon insanın hayatını doğrudan ilgilendiren bir mutabakata imza attık.
Suriye'de yeni bir çözüm için de vesile oldu bu anlaşma. Böylece Suriye krizinde doğrudan sahada inisiyatif alan ve söz söyleyen bir ülke konumuna gelmiştir Türkiye.
Bundan sonraki hedefimiz Münbiç ve Fırat'ın doğusundaki bölgenin terörden temizlenmesidir. En yakın zamanda bunu da sağlayacağız.
Stratejik ortak olarak uzun bir geçmişe sahip olduğumuz ABD'deki mevcut yönetimin hiçbir tutarlılığı olmayan bir şekilde ülkemizi hedef alması bizi üzmüştür.
Halkbank davası hukuksuzluk örneğidir. Bir rahibi bahane ederek ülkemize yaptırım uygulamaya çalışan bu çarpık anlayışla mücadele etmeye kararlıyız.
ABD yönetiminin yanlış bakış açısını düzelteceğine inanıyorum. En kısa sürede aramızdaki meseleleri çözüp ABD ile stratejik ortaklık ruhuna uygun ilişkiler geliştirmeyi hedefliyoruz.
Kudüs meselesi bizim de ümmetin de kırmızı çizgisidir. Sonuna kadar bu davanın takipçisi olacağız.
Ekonomide bize zarar verme girişimi, dünya genelinde ABD'ye olan güveni zayıflatmıştır. Türkiye'nin kimseden para talebi yok. Uluslararası yatırımları ülkemize çekmek için adımlar atıyoruz.