Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Dün Endonezyalı mevkidaşımı arayarak üzüntümü bizzat ilettim. AFAD ile koordine devaö ediyor. Endonezya hükümetine ve halkına bir kez geçmiş olsun diliyorum. Rabbim, milletimizi ve tüm insanlığı bu tür afetlerden korusun.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemimize dair hazırladığımız ilk bütçeyi 2 hafta sonra TBMM'ye göndermiş olacağız. 1 Ocak 2019 itibariyle de kullanacağız.
Bir ülkede iktidara yürüme derdi olmayan ama muhalefette kalan, bu süreçte de sürekli olarak 'Ülkeyi nasıl batırabiliriz, nasıl karalar çalarız' gayretiyle kampanya yürüten anlayıştan hiçbir şey olmaz. O nedenle millet bunlara iktidar için yürü demiyor. Ana muhalefete cevap vermeye gerek duymuyorum.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden başarıyla çıktık. Mahalli idareler seçimlerinde daha iyisini elde etmemiz gerek. AK Parti şahsım başta olmak üzere mali konulardaki başarılarıyla bilinen bir kadro tarafından kurulmuştur. biz her adımını istişare ile atan bir partiyiz. Cuma günü başlayıp Pazar akşamı sona erecek olan, 27.'sini yapacağımız istişare toplantımızı 5 yıldır Afyon'da yapıyorduk şimdi bu yıl yeniden Kızılcahamam'da gerçekleştiriyoruz.
FETÖ, PKK'ya bulaşmamış, millet değerleriyle çatışmamış, hizmet edecek herkese AK Parti'nin kapısı açık. Bu isimlerin partimize gelmesini beklemeden, gerekirse biz gidip bulacağız.
Seçim takvimindeki süreçleri beklemeden aday tespiti ve seçim çalışmalarını erkenden tamamlamayı planlıyoruz.
Tarih bizi öyle bir noktaya getirdi ki, ülkemizin kaderiyle partimizi kaderi adeta bütünleşmiştir. AK Parti'nin gerilemesi ya da yıkılması, Türkiye için de çok ciddi sıkıntılar getirecektir.
Türkiye bir yandan içeride dengeleme, disiplin ve değişim üzerine kurulu yeni ekonomik programını uygularken bir yandan da dışarıdaki sorunlarda da üzerine düşeni yapmakta.
10 maddelik muhtıra ile ateşkes süreci devam ediyor. İdlib çevresinde 12 gözlem noktamız var. Rusya'nın 10, İran'ın 6 gözlem noktası var. Şimdi bu gözlem noktaları daha da güçlendiriyoruz. Rejimin İdlib'i tehdidi noktasında Rusya tedbir alıyor. İçeride de radikal duruşlara karşı biz tedbir alıyoruz.
Bölgede masada olmadığınız sürece bir sözünüz olmaz. O nedenle biz Dünya 5'ten büyüktür diyoruz.
ABD'nin 'small' grubuna karşı biz de Türkiye, Rusya, Almanya ve Fransa ile en geç önümüzdeki ay itibariyle İstanbul Zirvesi'ni yapacağız.
Bugüne kadar Suriye'de attığımız hiç bir adımın yanlış olmadığını gördüğümüz için İdlib'den de alnımızın akıyla çıkacağımıza inanıyoruz.
İdlib krizinin beklenmedik şekilde gelişmesi halinde ülkemize 1 milyon mülteci gelmesi bekleniyor. Biz, geliştirdiğimiz stratejilerle 60 bin kişinin İdlib'e daha şimdiden dönmesini sağladık.
Hem Cenevre'deki hem Astana'daki görüşmelerde daha somut ve olumlu adımlar atılacağı inancındayım. Biz Suriye halkı ile, yönetimi demiyorum, halkı ile diyaloğumuza devam edeceğiz.
Suriye kuzeyinde 19 bin tırı ABD, YPG'ye gönderdi. Orada kim var? PKK'nın yan kolu teröristler var. ABD'nin orada 22 üssü var. 3 bin civarında kargo uçakla buraya yığına yapılıyor. Bunlar kime karşı kullanılacak? Sınırın öte tarafında Türkiye var. Bu nasıl stratejik ortaklık? Hani ortaktık?
Burnumuzun dibinde Türkiye'ye rağmen ya da Türkiye'ye karşı adım atabileceğini sananlar yakında yanıldıklarını anlayacaklar. Hakkımızın gaspına kesinlikle izin vermeyiz.
FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerinin unsurları bu ziyareti sabote etmek için ellerinden geleni yaptılar. Merkel ile toplantımızı provoka etmek isteyen bir terbiyesiz çıktı. Sözde Türk olan bu şahsın kimin yamağı olduğu belli. Bunu paketleyip attılar.
ABD gibi AB ile ilişkilerinizi de canlandırmak geliştirmek istiyoruz. Bunları alternatif değil, tamamlayıcı olarak gördüğümüzü muhataplarımıza ilettik.
Buradan Belediye Başkanları'na sesleniyorum. Zabıtalarınız hassas olsun. Nerede fiyatlarda ciddi manada oynama varsa, stokları varsa, bunların stoklarını basmak ve gereğini yapmak bizim görevimizdir.