Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bolu'da vatandaşlara hitap etti. Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Afrin'de şu anda Mehmedimiz, adeta bir savaş icra ediyorlar. Terör örgütlerine karşı adeta bir savaş icra ediyorlar. Ama hamdolsun azimle, kararlılıkla hedefe doğru ilerliyorlar. Buraya çıkarken 3 bin 300 teröristi etkisiz hale getirmişlerdi. Şimdi de Mehmedimiz böyle yürüyor. Dağ, taş demeden yürüyorlar.
Şimdi yeni nir diriliş var, bu diriliş kendini Afrin'de Cerablus'ta El-Rai'de gösterdi.
Biz bugüne kadar hiçbir beşer planında gücün önünde eğilmedik. Sadece rabbimizin huzurunda rükuda ve secdede eğildik. Sizler gibi kardeşlerim arkamızda oldukça bize eğilmek asla yakışmaz.
Ardından salona geçen Erdoğan, Bolu'da 6. Olağan İl Kongresi'nde konuşuyor. Erdoğan'ın salondaki konuşmasından satır başları şöyle:
"Kuruluşundan bugüne kadar partimizin değişik teşkilatlarında görev yapmış tüm kardeşlerime en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Kongremizin Bolu ile birlikte ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Bolu, 16 Nisan'da yüzde 62 ile Türkiye ortalamasının üzerinde bir sonuç elde etti. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de yüzde 66'lık bir destekle aramızda yer almıştı. Bolulu tüm kardeşlerime özellikle teşekkür ediyorum. Bizim Bolu'dan beklentimiz daha büyük. 2019 yerel ve hükümet sistemi seçimlerine Bolu'yu çok daha üst sıralarda görmek istiyoruz. Köroğlu'nun ahfadına böylesi yakışır. Öyle bir ses verin ki Afrin'de operasyon yürüten komandolarımız dahi duysun.
Ana kademe 2019'a kadar kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız? Kadın kolları, her eve girmeye, her gönüle dokunmaya, her eli sıkmaya hazır mıyız? Tüm gençlerimize ulaşmaya hazır mıyız? Özlediğimiz, görmek istediğimiz Bolu budur. Dışarıda bunun iki misli kongreye gelen vardı. Onları selamlamadan içeri giremezdik. Onları da selamladık. Bugün ben Bolu'yu gerçekten daha farklı gördüm. İnanın şu anda ülkemin her yanı aynen böyle. Dün Mersin'deydim, Antalya'daydım, böyle. Biraz sonra Sakarya'da olacağım, biliyorum ki Sakarya da böyle. AK Parti milletimize aşık. AK Parti bu vatana aşık. Sizin aşkınız zaten bizi deli divane etti.
Bolu Dağı'nı kimse delemiyordu, biz deldik. Onlar ne diyordu, yoksa burayı patates deposu mu yapsak, doğalgaz mı depolasak. Bir buralardaki trafik kazaları ile nice canlar gitti. Bunları unutmuyoruz. Biz bu dağı deleriz dedik, deldik. Oralardan bir ucundan girip bir ucundan geçiyor, öbür tarafta şirine ulaşıyoruz.
("Reis bizi Afrin'e götür" sloganlarına) Gençler, her gün ben komuta kademesi ile Genelkurmay Başkanımla, "ihtiyaç var mı?"diyorum. Verdiği cevap, "Olsa sayın Cumhurbaşkanım ben size söylerim." Herhangi bir sıkıntı olduğu zaman sefer görev emrini ilan ederiz, önce ben yola çıkarım, ardından da beraber yola yürürüz.
Partimizi kapatmaya gayet etmediler mi? Ettiler. Onlar zannediyordu ki biz tuzağı hazırladık ve AK Parti'yi kapattık mı iş bitti. İnsaf be vicdansız. Anayasayı değiştirmeye güce sahip bir partiyi kapatma tuzağı kuruyorlardı ama hesapları tutumadı. Kaderin üstünde bir kader vardı. En büyük hesap Allah'ın hesabıydı.
Maruz kaldığımız onca haksızlığın ve yer yer hukuksuzluğun üstesinden milletimizin desteği sayesinde geldik. Bu anlayışla geçtiğimiz 15 yılda Bolu'ya da 11 katrilyon yatırım yaptık Bolu'ya. Toplu konutta 5 bin 441 konutla şehrin çehresini değiştirdik. Bölünmüş yol uzunluğunu 300 kilometreye çıkardık. Tekke Barajı ile 3 barajın inşası da sürüyor. Dedeler ve Hasanlar Barajlarının inşasına da yakında başlıyoruz. Durmak yok, yola devam. İşimiz bu.
Buranın kıymetini bilin ha gençler, Allah'ın bu nimeti karşısında ne kadar hamd etsek azdır. Bolu'nun sahip olduğu güzellikleri tüm ülkemizin hizmetine sunmayı hedefliyoruz. Turizm açısından cazip hale getirecek çalışmalar yürütüyoruz. Artık bu güzellikleri günü birlik turizmin ötesine taşımamız gerekiyor. Hep birlikte üzerimize düşeni yapmalıyız. Haftada 2 günlük konaklama ile dahi 1 milyona yaklaşan turizme varan Bolu'nun, atılacak her adımın yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum.
Afrin mücadelesinde bugünkü rakam 3300 teröristi etkisiz hale getirdik. 3300. Mücadele devam ediyor. Kararlılıkla devam ediyor. Biz de kimini söyleyebildiğimiz, kimini söyleyemediğimiz çok şey yaşadık. Teker teker anlatmaya kalksak derdimiz Bolu Dağı'nı aşar. Milletimiz engin sezgisi ile hep haklının yanında yer almıştır. 15 yıllık iktidarımızı milletimizle birlikte Hakk'ın haklının yanında saf tutmamıza borçluyuz. Terör örgütleri kimi zaman topyekün saldırıya geçtiler. Dedik ki, inlerine gireceğiz. Ne oldu? Girdik. Kaçacak delik arar hale geldiler.
Birileri Pensilvanya'ya kaçtı. Kimileri, onun oradaki devasa çiftliğinde. Kimileri Avrupa'nın değişik ülkelerine kaçtı. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. FETÖ mensuplarının ardı ardına giriştikleri darbe teşebbüsleri bizi havsalamızı aşan durumlarla karşı karşıya bıraktı.
Türkiye 15 Temmuz süreçlerinde tarihinin en büyük tehdidini bertaraf etmeyi başardı. 251 şehit verdik, 2193 gazimiz oldu. Gazilerimze inşallah şifalar lütfetsin. Ülkemizi ve milletimizi esir etmek için başlatılan bu saldırıları boşa çıkartır çıkartmaz hemen bir başka tehdit daha başımıza musallat edildi. Terör koridoru oluşturmak isteyenler niyetlerini ifşa ettiler. Kimsenin beklemediği operasyonları başlattık.
Bölgede uygulanmaya çalışılan plan bizi işbirliği yaptığımız güçleri gözden geçirmeye mecbur bıraktı. İşte içinde bulunduğumuz NATO, biz bu NATO'nun en güçlü üyesiyiz. Bir sıkıntı olduğu zaman NATO'dan görev geldiğinde, yeri geldi, Somali, Afganistan, Balkanlarda olduk. Suriye'de bu olaylar yaşanırken ey NATO sen ne zaman gelip bizim yanımızda yer alacaksın.
Sürekli terör örgütleri bizi taciz ediyor. Peki, sen ne zaman ortaya çıkacaksın. Devamlı ben bunları mı söyleyeceğim. Arkadaşlarım bunları mı söyleyecek. Şu ana kadar hala olumlu bir söz yok. Aynı şekilde diğer bir takım hususlar da kimi başka güçlerle de bölgedeki fiili durum çerçevesinde ortak hareket etme yolunu aradık. Çok ciddi engellerle de karşılaştık.
Türkiye'nin yaptığı operasyonun amacı gün gibi ortadadır. Haklıya hakkını, haine cezasını vermekten ibarettir. Türkiye yıllarca "Aman ne ben kimseye dokunayım, ne de kimse bana dokunsun" diyen idarei maslahatçılardan çok çekti. Kimi maalesef gafletinin kurbanı oldu, bu haksızlığa, bu ihanete karşı çıkması gereken siyasetçilerimiz, yöneticilerimiz kendi ikballeri için hep sessiz kaldı. Neredeyse benzer şartlarda yola çıktığımız nice ülkenin bugün fersah fersah önümüzde olmasının nedeninin bu olduğunu görüyoruz.
Biz buraya 18 milyon kilometre kareden geldik. Düşünebiliyor musunuz? Devamlı kaybettik. Devamlı verdik. Kimse o kaybedenlere hesap sordu mu? Nasıl kaybettik diye sordu mu? Attığımız her adımda bize olmaz dediler. Yapamazsınız dediler. Daha da ileri gidip haddinizi aşmayın dediler.
Artık savunma sanayiinde yüzde 60-65 yerli üretim yapıyoruz. Şimdi biz hepsini kendimiz üretiyoruz. Yanlış komşular bizi mülk sahibi yaptılar. Daha neler olacak, neler. Yapamazsınız dedikleri ne varsa hepsini gerçekleştirdik. Hepsinin de içine adeta gözü kapalı daldık. "Haddinizi aşmayın" diyenlere hadlerini bildire bildire bugünlere geldik. Türkiye, Marmaray projesine başladığında pek çokları dudak bükmüştü; 'Yapamazsınız.' Yaptık.
Bu Nene Hatunlarımız oldukça biz bu yolda daha çok yürürüz. Bu anlayış ile Bolu'yu, Avrasya Tüneli'ni bitirdi. Dünyanın bir numaralı, bilemediniz ilk 3 içinde olan en büyük havalimanını yapıyoruz. Bu yıl ilk etabını inşallah açacağız. Bununla da kalmıyoruz. Bir de İstanbul'da Kanal İstanbul'u açıyoruz. Dünyaya en ileri teknolojide bir kanal yapıyoruz. Bunu da hep birlikte görecek ve yaşayacağız. Yapacağız. Bize bu yakışır. Muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak böyle olur lafla olmaz. Öyle terör estirerek, terörize ederek, terör dayatması ile parlamentoya girerek bir yere varamazsınız. Önce bu vatana aşık olacaksınız, sizin bu aşkınız Allah'ın izni ile bu yatırımların da neticeye ulaşmasını sağlayacaktır.
Dün bize dudak bükerek bakan birileri bugün Türkiye'nin bu işleri nasıl başardığına şaşıyorlar. Şimdi bambaşka bir Bolu var. Daha çok şaşıracaklar. Kendilerini dev aynasında görüp Türkiye'yi hiçe sayanların herhalde dudakları uçuklayacaktır. Son dönemde yaşadığımız her hadise bir gerçeği yüzümüze çarpıyor. Eğer bölgenizde ve dünyada söz sahibi olmak istiyorsanız hiçbir konuda kimseye muhtaç olmayacaksınız. Her şeyden önce, elin oğlu sana bire yaptığını zaten ona satar. Bununla da kalmaz, en kritik anda musluğu keser. Orada da öylece kalıverirsin.
Savunma sanayii gibi alanlarda bunun maliyeti çok daha ağırdı. Buna susturma harekatı derler, sustu. O bize ASELSAN'ı kazandırdı. Biz bu sefer kendi bu tesislerimizi kurduk. Türkiye olarak bu araçların en iyisini yapan ülkelere girdik. Ürünlere talip olduk. 10 tane satın aldık. Her biri 30 milyon dolar. Biz onun çok çok altında bunu üretiyoruz bir de tamir, bakım bu noktada parça falan da vermiyor ha. En kritik anda vermiyor. Şimdi bunlar artık yapılıyor. Arıza şu bu olduğunda sıkıntımız yok. Bunlar aşıldı. O genç mühendislerimiz arazide. Askerimizle yan yana, el ele birlikte.
İsrail gelir de zor gününde senin askerinle yan yana durur mu? İşte onun için kendine yeteceksin. Yüksek teknolojiy dayalı üretimler akşamdan sabaha mümkün değil. Bunları da uzun zaman da olsa yapacağız. Sabırlıyız. Biz kullanım aşamasına getirdiğimiz her ürünümüzü dostlarımızla paylaşıyor, onların da hizmetine sunuyoruz. Milletimizin başarısının ifadesidir. Ülkemizin önünde bambaşka bir dönem açacağız. Bolu'ya da çok büyük bir önem düşüyor. Gece gündüz çalışmak zorundayız. Ben sizlere güveniyorum.
Rabiamızı biliyoruz değil mi? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Biz asla bölücü değiliz. Onun için 81 milyon tek milletiz."