Türkiye'nin Libya Özel Temsilcisi Emrullah İşler, Libya'daki Hafter güçlerinin Türkiye karşıtı tutumuna karşı "Milis lider Hafter’e bağlı grupların Bingazi’de 6 Türk vatandaşını alıkoyması olayı, 2014 yılı Mayıs ayı itibarıyla Libya’yı krize sürükleyen ve 2016 yılından itibaren bütün siyasi çözümleri tıkayan Hafter’in, terörizme varacak kadar radikalleşebileceğini ortaya koymuştur" dedi.
Türkiye'nin Libya Özel Temsilcisi ve AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, yaptığı açıklamada, Libya'daki Halife Hafter güçlerinin Türkiye karşıtı tutumunu değerlendirdi.
Milis lider Hafter’e bağlı grupların Bingazi’de 6 Türk vatandaşını alıkoyması ve akabinde bunların serbest bırakılması olayını anımsatan İşler, şöyle konuştu:
İşler, Hafter’in 2014 yılı Mayıs ayında Libya’nın seçilmiş parlamentosuna karşı darbe girişiminde bulunduğunu, Trablus’ta göreve başlayan Başkanlık Konseyi’nin Libya genelinde bir geçiş sürecine öncülük etmesini engellediğini ve bu gelişmelere karşı uluslararası toplumun sessiz kaldığını anımsattı.
"Hafter’in her geçen gün radikalleşmesine neden olmuş"
Hafter'in, 2017 ve 2018 yıllarında Başkanlık Konseyi aleyhine terörle mücadele adı altında askeri saldırılar gerçekleştirirken dünya başkentlerinde ağırlandığına dikkati çeken İşler, "İllegal askeri bir aktör, siyasi bir aktör olarak takdim edilmek istenmiş, BM Genel Sekreteri Libya’da iken Trablus’a saldırması karşısında dahi uluslararası toplum güçlü bir pozisyon almamıştır. Yaşanan süreçlerin tamamı Hafter’in her geçen gün radikalleşmesine neden olmuş, son olarak sivil Türk vatandaşlarını kaçırmak gibi bir terör eylemine dahi cüret edebilmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
"İllegal aktörler meşrulaştırılıyor"
Libya’da eline silah almış illegal aktörlerin meşrulaştırılmasının yanlış olduğunun altını çizen İşler, "Yapılması gereken, Birleşmiş Milletler kolaylaştırıcılığında şekillenen ve uluslararası toplum tarafından onaylanan meşruiyet sınırları çerçevesinde bir siyasi çözümün hayata geçirilmesidir. Uluslararası toplum, meşru otorite olarak kabul edilen Başkanlık Konseyi ve ona bağlı kurumlara saldıran, onların Bingazi ve etrafında yönetimi ele almasına mani olanlara karşı net pozisyon alarak Libya krizine siyasi yollardan çözüm bulmalıdır." ifadelerini kullandı.
İşler, Türkiye'nin, Libya krizinin çözümünde meşru kurumlar dışında muhatap arayışında olmadığını, çatışmanın tarafı olmaktan kaçınarak askeri çözümün tehlikelerine dikkati çektiğini kaydetti.
Libya Özel Temsilcisi sıfatıyla Libya’daki temaslarına değinen İşler, ilk ziyaretini 2014 yılının Kasım ayında yaptığını hatırlattı. İşler, Tobruk’ta Temsilciler Meclisi Başkanı Akila Salih ve Trablus’ta Genel Ulusal Kongre Başkanı Nuri Ebu Sehmeyn ile yaptığı görüşmede Türkiye'nin krizin tarafı olmadığını aktardığını belirtti.
Türkiye her türlü yapıcı rolü oymaya hazır
Görüşmelerinde Türkiye'nin her türlü yapıcı rolü oymaya hazır olduğunu anlattığını belirten İşler, şunları kaydetti:
"Türkiye olarak, 2015 yılında Fas’ta devam eden müzakere süreçlerinde, tarafların makul bir zeminde birleşerek siyasi çözümde mutabakata varması gayretinde olduğumuz gibi, müzakereler sonunda ortaya çıkan Libya Siyasi Anlaşması’nı destekledik. Bu doğrultuda 2015 yılı sonunda düzenlenen Roma Konferansı'na katılarak da bu desteğimizi tescil etmiş olduk. Öte yandan 2016 yılı Mart ayında Başkanlık Konseyi Trablus’a girdiğinde Başkanlı Konseyi’nin yanında olduğumuzu kaydettik."
Libya Siyasi Anlaşması'na değinen İşler, şöyle devam etti:
İşler, Hafter’e bağlı güçlerin Trablus saldırısına karşı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tutum ve açıklamalarını hatırlatarak Türkiye’nin Libya’daki krizin derinleşmemesi için gerekli adımları attığını vurguladı.
Emrullah İşler, Türkiye'nin, Libya’da meşru aktörlerin yanında durmayı tercih ettiğini, askeri ve bürokratik vesayetin yönettiği ülkelerin istikrarsız ve geri kalmış bir yapı üreteceğini düşündüğünü belirtti.
- Türkiye'nin, Libya'ya ilişkin politikalarını Venezuella örneği ile anlatan İşler, "Türkiye, Venezuella örneğinde görüldüğü üzere, uluslararası hukukun altının boşaltılarak ülkelerin kaosa sürüklendiği bir dönemde, bölgenin bu kaostan en az zarar görmesi gayretindedir. Çünkü Türkiye, bölge ülkesi olması hasebiyle bölgedeki herhangi bir istikrarsızlık ve kaostan doğrudan etkilenmektedir. Türkiye’nin Libya’daki meşru aktörlere bu denli güçlü destek vermesinin nedeni, bölgeye yönelik istikrar merkezli stratejik okuma ve makul siyasi vizyonla alakalıdır." diye konuştu.
Hafter'in Türkiye'ye tehdit açıklaması
Hafter'in Türkiye'ye karşıtı politikalarını eleştiren İşler, şunları kaydetti:
Türkiye'nin, dünyanın neresinde olursa olsun kendi vatandaşlarını korumaya muktedir bir devlet olduğuna dikkati çeken İşler, bu hususta hiç tereddüt etmeden gerekli tedbirlerin alınacağını vurguladı.
İşler, açıklamasını şöyle tamamladı: