El basmadığı kitap kalmamış

Yeni Şafak
Haber Merkezi
04:0018/08/2016, Perşembe
G: 17/08/2016, Çarşamba
Yeni Şafak

FETÖ'nün sapkın ve karanlık yüzü 15 Temmuz'da bir kez daha ortaya çıktı. İncil ve Talmut'a el basıp yemin ederek karanlık odaklara hizmet eden Gülen'in sapkın Haşhaşileri, 15 Temmuz gecesi önce insanları öldürüp ardından 'onlar cennete gitti' dediler.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün sapkın ve karanlık yüzü 15 Temmuz gecesi bir kez daha ortaya çıktı. 50 yıl boyunca insanları “bir bildiği vardır” yalanıyla kandıran Fetullah Gülen'in terör örgütü üyelerini getirdiği nokta 15 Temmuz gecesinin aydınlamasıyla gün yüzüne çıktı. Kahramanlık destanı yazılan Çengelköy'de, TÜRKSAT'ta geceye şahit olanların anlattıkları milletin karşısında birer insan değil kurulmuş robotlar olduğu gerçeğini gösterdi. İnsanların üzerine gözlerini kırpmadan ateş eden hainler esir aldıkları insanlara hitaben söyledikleri sözlerle kan dondurdu. Bir vatan haini getirttiği suyu içerken yere çömeldi, besmele çekti ve üç yudumda içmeye özen gösterdi. Ardından da insanları neden katlettiğini şu sözlerle savundu: “Onlar için üzülmeyin onlar da şehit oldu, cennete gidecek biz de mücahidiz cennete gideceğiz.” Peki neydi bu sapkın ruh halini doğuran güç? Yeni Şafak Mart 2015'te Teröristbaşı Fetullah Gülen'in karanlık ilişkilerini, karmaşık iç dünyasını Eski Türkiye'nin Karanlık Dehlizleri yazı dizisiyle Türkiye'ye duyurmuştu. İşte o gün yazılanları 15 Temmuz ışığında bir kez daha okumak gerekiyor.



İNCİL VE ABD BAYRAĞINA EL BASTI


Teröristbaşı Fetullah Gülen'in, örgütünü dünyanın dört bir yanına yayabilmek için masonik örgütlere katıldığı ve kitaplara el basarak biat yemini ettiği ortaya çıkmıştı. İstihbarat raporlarında yer alan bilgilere göre Gülen, Mason Üçgen Locası'na dahil olmak için Yahudilerin kutsal kitabı Talmut'a el basarak yemin etmiş. FETÖ'nün kirli ilişkilerini deşifre eden ve bir dönem Gülen'in yakınındaki isimlerden biri olan Nurettin Veren'in, tvnet ekranlarında paylaştığı başka bir detay da Gülen'in karanlık dünyasıyla ilgili önemli ipuçları veriyordu: "Fetullah Gülen 2007 yılında ABD Büyükelçiliği'nde düzenlenen bir törene katıldı. Gülen burada bir elini İncil'e diğerini Amerika bayrağına koyarak yemin etti. ABD vatandaşlığını bu sayede aldı.”





TÜM TOPLANTILARINA KATILMIŞ


Ünlü yazar Şule Yüksel Şenler'in ağabeyi Üzeyir Şenler 2014 yılının Nisan ayında vefat etmeden önce, Gülen'in mason olduğunu açıklamıştı. Şenler'in bu açıklaması “Fetullah Gülen ve Masonlarla ilişkileri” başlıklı istihbarat raporundaki iddiaları da doğrulamış oldu. İstihbarat tarafından hazırlanan “Fetullah Gülen ve Masonlarla İlişkileri” başlığını taşıyan raporda yer alan bilgiler duyanları hayretler içerisinde bırakacak boyuttaydı. Rapordaki korkunç iddialar Gülen'in Masonluk belgelerini teyid ederken çok daha çarpıcı bir bilgi veriyor: “Bilderberg üyeleri Talmut üzerine yemin ederek Siyonizm'e bağlılık yemini etmek zorundadır. Fetullah Gülen bu toplantıların çoğuna ABD'de katılmış ve Türkiye'de Bilderberg saç ayağı olan Mason Üçgen Locasına kayıt olarak yemin etmiştir.”



GİZLİLİK ÇOK ÖNEMLİ


Raporda Masonların gizliliğe ne kadar çok önem verdiği şu cümlelerle anlatılıyor: "Masonların dünya üzerinde bu denli güçlü ve etkili olmalarının en büyük nedenlerinden bir tanesi sağlam bir asker gibi emir komuta sistemine sahip olmalarıdır. Bu sistemin en büyük özelliği gizlilik prensipleridir. Her Masonik loca ve derece yalnız kendine verilen emirleri yerine getirir. Kurulan derece sistemi sayesinde her locanın yalnızca üst kademelerindekiler Masonluğun stratejisini bilebilir. Masonluğu en tehlikeli hale getiren yönü faaliyetlerini büyük bir gizlilik içerisinde yürütmesidir. Bu gizlilik nedeni ile sıradan insanlar masonluk faaliyetlerinin iç yüzünü bilemez."





HAYIR KURUMU GİBİ GÖRÜNÜYORLAR


Gizlilik konusunda bu kadar dikkatli olan Masonlar, yayın organlarında da bu konu hakkında sık sık telkinlerde ve uyarılarda bulunurlar. Bir hayır kurumu olduğunu iddia eden bu localar neden çalışmalarını gizleme gereği duyarlar ve ortaya çıkmasını istemedikleri hangi tür çalışmalarıdır?



Örgütlenme şekli yuvarlak masa gibi


Fetullah Gülen ve avanesinin esas amacının dünyayı yönetmek olduğu belirtilen istihabarat raporunda, örgütsel ağın da Yuvarlak Masa teorisinden türetildiği vurgulanıyor. Raporda Gülen ve Masonlar arasındaki amaç birlikteliği şöyle anlatılıyor: “Söz konusu şebekenin ortaya çıkan en temel amacı tüm dünyayı tek merkezden yönetebilmek için her ülkede irtibat sağlayacakları güçlendirdikleri, kullanabilecekleri bir ağ oluşturmaktır. Bunu gerçekleştirmek için organize edilmiş irtibat halinde olabilecekleri alt merkez mekanizmalar oluşturulması ihtiyacı vardı. Bunun için yuvarlak masa (The Round Table) teorisini geliştirdiler. Bu teoriye göre şekillendirilecek organlar üstlendikleri görevlere göre kendi aralarında bir irtibat ağı kurarak bilgi alış verişinde bulunacak ve dünya ülkelerini istediği gibi yönlendirecek politikalar geliştireceklerdi. Yuvarlak masa organlarının elemanları kendi ülkelerinde ekonomik yeterliliği olan yönetimde söz sahibi olacak kişiler ve kuruluşlardan seçilmiştir.”



SİVİL TOPLUM KOALİSYONU VAR


'Yuvarlak Masa' ise, raporda şöyle tarif ediliyor: "ABD dış politikasının ve askeri organizasyonlarını İsrail lehine etkileyerek İsrail'in yapamadığı operasyonların ABD tarafından yapılmasını ve finanse edilmesini sağlayan sivil toplum koalisyonudur. Bütün dünyada İsrail ve Yahudiler kadar medyayı etkin kullanan bir ülke yoktur. Wall Street Journal, Chihago Sun Times, Washington Times, New York Times gibi gazeteler, Commentary the new republic ve Weekly Standart gibi dergiler, CNN, NBC gibi bir çok televizyon kanalı tamamen İsrail lehine yayın yapmaktadırlar. Dolayısıyla ABD'deki faaliyetleri kendi lehlerine olan her türlü işi ve işlemleri yaptırmakta zorluk çekmemektedirler."



MEZAR KADAR KETUM OLMALIYIZ


Raporda sıkça Türkiye Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nın 1966 yılından itibaren ortalama üç ila beş aylık periyotlarla yayınlanan Araştırma ve Yayın Organı, Mimar Sinan Dergisi'nden alıntılar yer alıyor. Bu alıntılardan ilki 7. sayı sayfa 14'teki şu ifadeler: "Bize verilen sırları kalbimizin en derin köşesinde saklamalıyız. Bir ölü kadar sessiz, bir mezar kadar ketum olmalıyız."



Dergide Kur'an ayeti var


Mimar Sinan Dergisi yayın hayatına 1966 yılında başlamış. Derginin ilk sayısının giriş sayfasında ise dikkat çekici bir detay var; Kur'an- Kerim'den bir ayetin meali. Kur'an-ı Kerim'den olduğu belirtilen cümle şu şekilde: “Gevşeklik göstermeyin, Endişe etmeyin, İnanıyorsanız mutlaka yenersiniz.” Rapor Masonlarla ilgili şu ifadelerle devam ediyor: “Masonların kendilerine sorulduğunda 'Masonluğun bir hayır yardımlaşma kurulu olduğunu ifade ederler.' İlk Masonluk Türkiye'de Türk Yükseltme Cemiyeti adı altında kurulmuştur. Masonlar basına ve toplantılarına ilişkin tüm açıklamalarında örgütün hayırsever olduğu, yardımsever olduğu ve iyi niyetlerinden bahsederler. Böyle olunca Masonluğun bir hayır kurumu olduğuna inanmak sıradan insanlar için kolaydır. Masonları incelemeye başladığında durumun hiç de anlatılan gibi olmadığı açık ortadadır.”



Moon tarikatıyla da bağlantılı




İstihbarat raporlarına yansıyan ve çok dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise FETÖ'nün Moon Tarikatı ile de bağlantılı olması. CIA tarafından Dünya Anti Komünist Ligi'ni örgütlemek için kullanılan Moon Tarikatı'nın lideri Sun Myung Moon, 1951'den itibaren Güney Kore nüfusunun yüzde 40'ının, Budistlikten vazgeçip Hıristiyan olmasını sağladı. Raporda iki örgütün arasındaki bağlantı şöyle anlatılıyor: “Bu locaların bir kısmı hayır işlerinde kendilerini ifade etmesine rağmen esas gayretleri yurt dışına bağlantılı oldukları istihbarat çalışmalarına yardımcı olmak, devletin en üst kademelerine kendi üyelerini yerleştirerek güç ve ekonomik kazanç sağlamak amacını gütmektedir. Yurt dışı bağlantılarında localara para transfer edildiği ve loca üyelerinin her iş kolunda örgütlendiği, esas gayelerinin üstünü örtmek için hayır kurumları açtıkları istihbaratça tespit edilmiştir. Bu büyük örgütlenmenin içerisinde Fethullah Gülen cemaati asıl yer tutar. Bu örgütün localarla yakın teması bilinmektedir. Amerikan gizli servisine ajan yetiştiren Moon Tarikatı ile Fethullah Gülen cemaatinin ilişkileri gelişmiş ve Moon tarikatının her toplantısına cemaat mensupları yoğun bir şekilde katılım sağlamışlardır.”



Bilderberg toplantılarına katılmış


Gizli damgalı istihbarat raporundaki Fetullah Gülen ile ilgili bölümlerden en çarpıcı olanı ise Gülen'in Bilderberg toplantılarına katıldığının anlatılması. Raporda bu durum şöyle anlatılıyor: “Türkiye'de yapılanma şu şekilde cereyan etmiştir. Fetullah Gülen Talmut üzerine yemin etmiş bir “Bilderberg” üyesidir. Her sene değişik ülkelerde toplantılar yapan grup gerçek Bilderberg değildir. Bilderberg grup, gizli Siyonist örgüt Bilderberg'i gizlemek için kurulan bir örgüttür. Ayrıca gerçek Bilderberg üyeleri (seçkin üyeler) 'Yahudilerin gerçek kitabı Talmut' üzerine yemin ederek Siyonizm'e bağlılık yemini etmek zorundadır. F. Gülen bu toplantıların çoğuna ABD'de katılmış ve Türkiye'de Bilderberg sacayağı olan Mason Üçgen Locası'na kayıt olarak yemin etmiştir.”





TÜRKİYE'DEKİ MASON SAYISI KAÇ?


İstihbarat raporuna göre 1935'te Türkiye'de 3 bin ile 5 bin arasında Mason bulunduğu tespit edilmiş. Mason sayısı ile ilgili olarak istihbarat raporunda şu bilgiler yer alıyor: “1935'te kapanma günlerinde 13 ilde, 47 loca, İstanbul 27, İzmir 7, İzmit 2, Elazığ, Sivas, Malatya, Mersin, Manisa, Samsun, Gaziantep, Kayseri, Ankara birer. 3 bin -5 bin mason bulunduğu tespit edilmiştir. 1970'de Hür ve Kabul Edilmiş'lerin 46 locası (İstanbul 25, Ankara 13, İzmir 6) Büyük Mahfil'in ise 11 locada 480 üyesi vardır.”





#Fetullah Gülen
#Masonları