Edirne'de yaz aylarında görülen sivrisineklere, bu yaz etkili olan aşırıcı sıcaklarla birlikte karasinekler de eklendi. Özellikle havanın kararmasından itibaren kenti basan sinekler, yaşamı olumsuz etkilemeye başladı.
Sineklerle yeteri kadar mücadele edilmediğini savunan kent sakinleri, akşamları dışarı çıkamadıklarını, evlerinin kapı ve pencerelerini sıkı sıkı kapatmak zorunda kaldıklarını dile getirdi.
Sosyal medya üzerinden de tepkilerini paylaşan Edirneliler, soruna çözüm bulunmasını istedi.
Hava karardıktan sonra kenti sokağa çıkamaz duruma getiren sineklere, son yıllarda yerleşim yerlerine kadar gelen çeltik tarlalarının neden olduğu belirtildi.
Tunca ve Arda nehirlerinin yanı sıra Meriç Nehri üzerinde taşkınları korumak amacıyla yapımı tamamlanmak üzere olan Kanal Edirne'nin de sineklerin artmasına yol açtığı ileri sürüldü.
Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu, 10 yıl kendi belediye ekipmanı ile sineklerle mücadele ettiklerini belirterek, bunu sürdürmek için Almanya'da Ren Nehri kıyısındaki çalışmaları da yerinde gördüklerini söyledi. Sineklerle larva döneminde biyolojik mücadele de yaptıklarını anlatan Tanrıkulu, "Kışın kışlak mücadelelerimizi yapıyoruz. Halkımız yazın sadece uçkun mücadelesi için bizim araçlarımızı görüyor; ama biz her zaman çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Metruk binalarımızı, kanalizasyonlarımızı, ahırları şehrin içinde ve dışında olan bazı binaları durmadan ilaçlıyoruz" dedi.
Kanalda bir süre su akmadığı için bataklık meydana geldiğini belirten Tanrıkulu, şunları söyledi:
"Biz Edirne Belediyesi olarak Sağlık Bakanlığı'nın, Dünya Sağlık Örgütü'nün ve Avrupa Birliği'nin izinleri alınmış ilaçları kullanıyoruz. Çalışan işçilerimizin de sağlığını koruyoruz. Sivrisineklerle biyolojik dengeyi koruyan bir savaş yapıyoruz. İlaçların toprağımıza ve tarım alanlarına zara vermemesi içinde çok uğraşıyoruz. Sabah saat 05.00'te ilaçlama çalışmalarına çıkıyoruz; 5 ekip, 70 noktayı ilaçlıyor. İklim değişikliğinden dolayı çok fazla ani yağışlar oldu. Yarım bardak suyu bıraksam sivrisinek popülasyonuna ulaşabiliyoruz. Edirne aynı zamanda yeşil olan bir şehir, ekili alanlar var orada çiftçilerimiz sulama işlemi yapıyor. Oralardaki en ufak bir durgun su sivrisinek üretimini arttırıyor. Şundan eminim ki Edirne'de yaptığımız çalışmalar gerçekten sonuç veriyor. Başarısız olsa sinek popülasyonundan çok daha fazlasını göreceğiz."
Yeşil alanların arttığı yerlerde sivrisinek şikayetlerinin de arttığını dile getiren Tanrıkulu, DSİ'nin de katkılarıyla kanala su verildiğini ve sineklerin azalacağını söyledi.
Tanrıkulu, "Bulgaristan ve Yunanistan'daki bu işleri yapan dostlarımızla bir araya geldik, toplantı yaptık. Onlar bir çalışma yapmazsa bizim yaptığımız çalışmalar ne yazık ki eksik kalıyor. Sivrisineklerin pasaportu yok malum, dedikleri gibi uçup, geliyorlar. Dünyanın en büyük iki kara sınırı olan Kapıkule sınırımız var. Oradan TIR'lar da geçiyor, özellikle siyah brandalı olan TIR'lara yapışan sivrisineklerde bize geliyor. Tabi sivrisineklerimizi burada misafir etmiyoruz, onlara da aynı çalışmayı yapıyoruz. Burada önemli olan bütün ülkelerin birlikte hareket etmesi. Bunu bir dönem başarmıştık fakat ne yazık ki onların kendi iç problemleri, ekonomik sıkıntıları yüzünden kadük kaldı. Komşu ilçelerimiz bizim çalışmalarımızı çok beğenmişti, raporlarımızı bizden örnek alıp gittiler. Orada da kendi uygulamalarını yaptılar; fakat komşuluk ilişkilerinde onların yapmadığı mücadele biz de yansıyor tabi" şeklinde konuştu.
Edirne'de yaşayan Fatma Erel, "Çok sinek var, dışarı çıkamıyoruz, Yaz keyfini asla yapamıyoruz. Haftada bir kere Edirne belediyesinden ilaçlamaya geliyorlar; ama o ilaç hiç fayda etmiyor" ifadelerini kullandı.
Edirneliler, akşam dışarı çıkıp, park ve bahçelerde otururken, yanlarına sineklerden korunmak için ilaç taşıyor.