MHP'de, 26. dönem ikinci yasama yılının ilk grup toplantısında konuşan Genel Başkan Devlet Bahçeli, AK Parti'ye destek verdikleri eleştirilerine, FETÖ ile mücadeleye ilişkin sert açıklamalarda bulundu.
FETÖ, devlete virüs bulaştırmış, ahlak, hukuk, vicdan ve insan hakkı tanımamıştır. Bu örgütte bir defa Allah korkusundan iz yoktur. Pensilvanya'ya sığınmış vaiz görünümlü bir terörist, örgütünü uzaktan kumanda ederek, aziz milletimizi zapturapt altına almaya, sonra da ortak olduğu diğer terör örgütleriyle bu aziz vatanı yakmaya kalkışmıştır. Türkiye Cumhuriyeti 15 Temmuz'da ipten dönmüştür.
FETÖ, aynen PKK, IŞİD, PYD-YPG, DHKP-C gibi Türkiye'nin katıksız, amasız, ilelebet düşmanıdır. Düşmanın ise tüm hat ve cepheleri mutlaka düşürülmelidir. Dahası düşmanın başı ezilmelidir. AK Parti hükümetine terörizm ve teröristlerle mücadelede verdiğimiz Türkiye'ye yöneliktir. Güya biz AKP'nin gözü kapalı arkasında duruyor, hiç sesimizi çıkarmıyor, avukatlığına soyunuyormuşuz.
Bu iftiraları atan bre densizler, siz FETÖ'nün kurşun askerliğine talip olurken bir şey olmuyor da bizim Türkiye'yi müdafaa etmemiz mi gözünüze batıyor? Ne yapacaktık? Türkiye terörizmin kanlı baskınına uğrarken, devleti yönetenlerle, demokrasiyle iktidara gelip yönetimi elinde bulunduranlarla kavga mı edecektik? Sudan sebeplerle birbirimize mi girecektik? Hiç kimse haddini aşmasın, yediğimiz aşı da biliriz, atacağımız taşı da. Duracağımız yeri de biz belirleriz, söyleceğimiz sözü de biz seçeriz.
Yenikapı ruhuna bağlı kalacağız. Fakat siyasi kan davalarından bu ülkenin çok çektiğini tecrübeyle biliyor ve hafıza kayıtlarımızda taşıyoruz. CHP'nin su kaynattığını ve kayış attığını görüyoruz. Beklentimiz, bari hiç olmazsa, Sayın Erdoğan'ın da Yenikapı ruh ve manevi sözleşmesine bağlı ve sadık kalması, AKP hükümetinin de buna uygun davranış göstermesidir.
Diyorlar ki Kasım ayına dikkat edilsin. Yeni bir darbe teşebbüsü olcakmış. Bu iddialar kesinlikle art niyetliliktir.
Ne demek ikinci bir kalkışma olacak? Ederi bir dolar olan geri gelecekse, gömülmeye de hazır olmalıdır. Kim Türkiye'nin aleyhine bir darbe hazırlığı yapıyorsa, bedelini ödemeyi de peşin peşin kabullenmesi gerekir. Hainler tekrar gelecekmiş, darbeciler yine hazırlanıyormuş, eğer böyle olursa, biz de onları bekliyor olacağız. Geldikleri gibi gidemeyeceklerini de şimdiden duyuruyoruz.
Bahçeli, OHAL uygulamasının uzatılmasının yararlı, yerinde olduğunu; haklı ve meşru sebepleri bulunduğunu dile getirerek, “Meclis'te grubu bulunan dört partinin katılımıyla KHK Komisyonu teşkili de makul ve isabetli bir karardır. Ancak OHAL, adalet çıtasını düşürmemeli, mağduriyetlere neden olmamalıdır. OHAL, TBMM'nin yetki ve haklarını gasp etmek değildir. Zira anayasal bir düzenlemedir ve hukuki bir temeli vardır” dedi.