Tahıl krizi Türkiye'nin güçlü liderliği ile çözüme kavuşuyor. İlk tahıllar gemilere yüklenirken, İstanbul Levent'te Tahıl Koordinasyon Merkezi kuruldu. Milli Savunma Üniversitesi yerleşkesinde kurulan tahıl sevkiyatı üssünün açılışı gerçekleştirildi. Türkiye'yi temsil eden Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, tahıl koridoru ile ilgili açıklamalarda bulundu. Akar, ''Mayın temizleme konusunda herhangi bir ihtiyaç bulunmuyor. Dörtlü toplantıda genel prensiplerde mutabık kalındı. Çalışmaların kalıcı barışa hizmet etmesini umuyoruz'' dedi.
Ukrayna’dan yapılacak olan tahıl sevkiyatına İstanbul’da tahıl sevkiyatı üssü açıldı. Açılışta konuşta Milli Savunma Bakanı Hulusu Akar, “Bu merkez, girişime dâhil olacak ticari gemilerin kaydını ve takibini yapacak, uydu internet ve diğer muhabere vasıtaları ile ticari gemilerin intikalini teknik olarak takip edecek. Mayın temizleme ihtiyacı olursa taraflarca mutabık kalınacak şekilde planlama yapılacaktır” dedi.
- Ukrayna’dan yapılacak olan tahıl sevkiyatına ilişkin geçtiğimiz Cuma günü İstanbul’da tarihi imzalar atılmıştı. Tarihi anlaşmanın ardından İstanbul’da Milli Savunma Üniversitesi içerisinde Müşterek Koordinasyon Merkezi kuruldu. Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler(BM) yetkililerinin yer aldığı merkezin açılışını Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar gerçekleştirdi.
Açılışta konuşan Bakan Akar, katılımcıları Türkçe, İngilizce, Rusça ve Ukraynaca selamladı.
“Müşterek Koordinasyon Merkezi 23 Temmuz itibarıyla hazırlık çalışmalarına başlamıştır”
Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan çatışma, enerji ve gıda krizi riskini arttığına dikkat çeken Bakan Akar, “Dünyadaki tahıl arzının yaklaşık üçte biri Rusya Federasyonu ve Ukrayna tarafından sağlanmaktadır. Ukrayna’dan çıkarılamayan tahıl sorununun devam etmesi, başta Ortadoğu ve Afrika olmak üzere küresel anlamda hem açlık hem de düzensiz göç nedeniyle ciddi bir güvenlik riski de oluşturmaktadır. Dolayısıyla Ukrayna limanlarında bekleyen 25 milyon tondan fazla tahılın güvenli bir şekilde, kısa zamanda ihtiyaç sahibi ülkelere sevki için denizde bir koridor oluşturulması zarureti doğmuştur. Türkiye; Cumhurbaşkanımızın Recep Tayyip Erdoğan, sayın Putin ve sayın Zelenski ile görüşmeleri doğrultusunda sorunun çözümü için bir inisiyatif almıştır. Bu çerçevede Bakanlar seviyesinde de birçok görüşme yapılmış; bu görüşmelerde kırmızı hat teşkili kararlaştırılmıştır. Bu karar doğrultusunda Rusya Federasyonu, Ukrayna ve Türkiye tarafından birer general görevlendirilmiş; görevlendirilen bu özel temsilciler vasıtasıyla yoğun temaslar yürütülmüştür. Bu temaslar sonucunda 13 Temmuz’da İstanbul Kalender Kasrı’nda ilk kez dörtlü toplantı icra edilmiş, toplantıda genel prensipler üzerinde mutabık kalınmıştır. Bu uzun ve meşakkatli çalışmalar; bazı ülkelerin gösterdikleri farklı yaklaşımlara rağmen, sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sayın Putin, sayın Zelenski ve sayın Guterres’in gösterdikleri irade neticesinde 22 Temmuz’da imzalanan anlaşma ile sonuçlanmış; Müşterek Koordinasyon Merkezi Milli Savunma Üniversitesi yerleşkesinde 23 Temmuz itibarıyla hazırlık çalışmalarına başlamıştır” dedi.
“Merkez, Türkiye ile birlikte Rusya, Ukrayna ve BM’den 5’er temsilciden oluşmakta”
Daha sonra merkezin çalışma ve vazifeleri hakkında bilgiler veren Bakan Akar “Ukrayna’dan ihraç edilecek tahıl ve benzeri gıda ürünlerinin Odesa, Çernomorsk ve Yuzni limanlarından emniyetle denizden nakliyatını sağlamaktır. Merkez, asker ve sivil olmak üzere Türkiye ile birlikte Rusya, Ukrayna ve BM’den 5’er temsilciden oluşmaktadır. Sahada herhangi bir askeri unsur bulunmamaktadır. Bu merkez, girişime dâhil olacak ticari gemilerin kaydını ve takibini yapacak, uydu internet ve diğer muhabere vasıtaları ile ticari gemilerin intikalini teknik olarak takip edecek, tüm faaliyetlerini taraf ülkeler ve BM ile koordineli olarak yürütecektir. Ukrayna limanlarındaki yükleme ile Türkiye’deki limanlara varışta uygun görülecek mevkilerde, müşterek denetim timleri tarafından gemilerin kontrolleri yapılacaktır. Mayın temizleme ihtiyacı olursa taraflarca mutabık kalınacak şekilde planlama yapılacaktır. Ancak şu aşamada bir ihtiyaç bulunmamaktadır. Taraflarca imzalanan belge, 120 gün için geçerli olacak, tarafların sonlandırma talebi olmadıkça da devam edecektir. Bu merkez ayrıca Karadeniz’deki tüm ticari gemilerin hareketlerini milli altyapımız ve diğer imkânlarla izleyebilmekte, diğer kurum/kuruluşlarla birebir görüşebilmektedir. Hali hazırda Ukrayna limanlarından çıkacak ilk tahıl yüklü gemilerin hazırlık ve planlamasına devam edilmektedir. Müşterek Koordinasyon Merkezi vasıtasıyla yapılacak çalışmaların tüm dünyayı etkileyen gıda krizinin aşılmasına, özellikle fiyatların aşağı çekilmesine önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Bu merkezde çalışan personel, dünyanın gözünün üzerlerinde olduğunun farkında. Temennimiz, kolektif ve başarılı çalışmalar ile, Merkezin insani ihtiyaç ve barışa azami katkı sağlaması. Dolayısıyla Merkez’de görev alan personelin sorumlulukları büyüktür. Rusya Federasyonu, Ukrayna, Türkiye ve BM’nin değerli temsilcileri; tarihi, insani ve önemli bir misyon üstlenmiş durumdadır” dedi.
“Merkez’de yapılacak çalışmalar, benzer şekilde enerji krizi ve diğer bazı sorunların çözümüne de model olabilir”
“Mutabakata taraflarca uyulmasının arzuladıklarını kaydeden Bakan Akar, “Bu doğrultuda ortaya konulan ortak çalışma iradesi, tüm krizlerin iyi niyet ve diyalogla önlenebileceğini göstermektedir. Nitekim, tüm tarafların burada görev alacak temsilcilerini anlaşmanın imzalanmasının hemen ertesi günü, ivedilikle İstanbul’a göndermeleri önemli ve samimi bir kararlılık göstergesi olmuştur. Bu bağlamda Müşterek Koordinasyon Merkezinin yapacağı çalışmaların kalıcı barış ortamına da zemin hazırlamasını temenni ediyoruz. Biz her fırsatta barıştan, huzurdan, diyalogdan yana olduğumuzu ifade ettik, ediyoruz. Bu doğrultuda Türkiye olarak tüm Bakanlık ve kurumlarımız dengeli, itidalli ve kolaylaştırıcı yönde çalışmalarını aralıksız sürdürmüştür. Bir an önce ateşkesin sağlanmasını, gerginliğin azaltılmasını ve insani yardımların ulaştırılmasını hedefliyoruz. Bu süreçte NATO’daki sorumluluklarını da yerine getiren Türkiye’nin duruşunun, her iki ülke ile diyalog halinde olmasının doğruluğu ve önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Gıda krizinin önlenmesine ve uzmanlara göre gıda fiyatlarının düşmesine katkı sağlayacak olan bu Merkez’de yapılacak çalışmalar, benzer şekilde enerji krizi ve diğer bazı sorunların çözümüne de model olabilir. Bu merkez ayrıca gıda krizinin önlenmesi ve Afrika’dan Avrupa ve Türkiye’ye olabilecek düzensiz göçün engellenmesine de katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.