Diyarbakır'da terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 134 aile, HDP il binası önündeki oturma eylemini, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal mesafe kuralına uyarak, 268'inci günde de sürdürdü. 4 yıl önce terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını söylediği oğlu Özkan için 9 Eylül'den bu yana oturma eylemi yapan Süleyman Aydın bir televizyon programında HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tahliyesini isteyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki göstererek, "Sende hiç mi vicdan yok? Biz kaç aydır burada perişan vaziyetteyiz. Neden gelip bize destek vermiyorsun ? Sen bir tek PKK'ya, PKK yandaşlarına destek veriyorsun. Gel bize de destek ver. Sende yürek varsa gel Kandil'e yürüyelim. Gidip çocuklarımızı getirelim" dedi.
Diyarbakır'da oturan Mehmet Akar, geçen yıl 21 Ağustos'ta ortadan kayboldu. Akar'ın annesi Hacire Akar, bir gün sonra HDP Diyarbakır il binası önüne geldi. Oğlunun HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyen anne Akar, oturma eylemi başlattı. Eylemin 3'üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hatice Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Hacire Akar'ın çocuğuna kavuşması, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler için umut oldu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül'de HDP il binası önünde oturma eylemine başladı.
13 aile evladına kavuştu
Hacire Akar'ın oğlu Mehmet'in yanı sıra eyleme katılanlardan Hatice Ceylan'ın oğlu Cafer, Hüsniye-Hüseyin Kaya çiftinin kızları Mekiye, Halime Kadran'ın torunu Halil İbrahim Kadran, Necla-Metin Açan çiftinin oğlu Harun Açan, Nizamettin-Aslıhan Eşrefoğlu çiftinin oğlu Hüseyin, Gevriye Ayhan'ın kızı Pelda, Melik Aslan'ın oğlu Volkan, Muhteber Birlik’in oğlu Veysi Birlik, Cahide Alkan'ın oğlu Mehmet Emin, Şahize Altınkaynak'ın kızı Halise Alptekin, Naime Dalmış'ın kızı Tekoşin Açar ve Sait Açar'ın oğlu Haşim, terör örgütünden kaçarak, güvenlik güçlerine teslim oldu. Böylece oturma eylemi yapan ailelerden 13'ü evlatlarına kavuşmuş oldu. Hacire Akar dışındaki 12 aile, diğer ailelere destek olmak için oturma eylemine devam ediyor. Aileler, eylem sırasında, koronavirüs salgınına yönelik tedbirlere de uyuyor.
"Neden gelip bize destek vermiyorsun?"
4 yıl önce terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını söylediği oğlu Özkan (19) için 9 Eylül'den bu yana oturma eylemi yapan Süleyman Aydın, bir televizyon programında HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tahliyesini gündeme getiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki gösterdi. Aydın, Kılıçdaroğlu'ndan kendilerine de destek isteyerek, şunları söyledi:
- "Kemal Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum. Sen Selahattin Demirtaş'ın tahliyesini istiyorsun. Selahattin Demirtaş, suç işlemiş cezaevindedir. Bizim bu çocuklarımız ne yapmış. 13-14 yaşlarındaki çocuklarımızı zorla dağa göndermişler. Benim bu oğlumun gitmesinde sorumlu Demirtaş'tır. İlk gün ben Selahattin Demirtaş'ın yanına gittim. Kendisinden rica ettim. Dedim ki oğlumun ilk günüdür. Bana yardımcı ol, engel ol çocuğumu geri getirsinler. Bana 'Kendi iradesiyle gitmiştir' dedi. Ey Selahattin Demirtaş, beni tehdit ettiğin günleri unuttun mu? Nasıl senin tahliyeni istiyorlar? Bu çocukların dağa götürülmesinde hepsinin sorumlusu sensin. Senin tahliyeni nasıl istiyorlar ? Kemal Kılıçdaroğlu, sende hiç mi vicdan yok? Bakın biz kaç aydır burada perişan bir vaziyetteyiz. Neden gelip bize destek vermiyorsun ? Sen bir tek PKK'ya, PKK yandaşlarına destek veriyorsun. Biz burada Kürt vatandaşları değil miyiz? Gel, bize de destek ver. Sende yürek varsa gel Kandil'e yürüyelim. Gel bizim çocuklarımızı gidelim getirelim. Hepimiz burada eylemimizde kararlıyız. Hiç bir yere de gitmiyoruz. HDP'den de çocuklarımızı almadan kesinlikle hiç kimse bir yere gitmiyor. Biz buradayız."
Oğlu Yusuf (17) için oturma eylemini sürdüren Celil Bektaş ise CHP lideri Kılıçdaroğlu'na tepki göstererek, şunları kaydetti:
- "Diyor ki, Demirtaş'ı serbest bıraksınlar. Bıraksın, tamam. Peki bizim çocuklarımızı kim bırakacak? Bizim çocuklarımız ne yaptı? Eğer biraz vicdan varsa onları vicdana davet ediyorum. Bir siyasi parti olarak yapmasınlar. Bizim üstümüzde oyun oynamasınlar.Zaten evimiz yıkılmış. Yardımcıolsunlar. Bir zahmet gelsinler buraya derdimizi dinlesinler.Diyor ki Demirtaş'ı bıraksınlar. Bıraksınlar, biz demiyoruz bırakmasınlar. Biz adalet bakanı değiliz. Biz savcı da değiliz. Demek ki, bir suç işlemiş ki içeridedir. Peki benim oğlum ne yapmış? Benim oğlum suçsuz günahsızdır. Bunu kim bırakacak?Haydi oğlumu bıraksınlar, onu da bıraksınlar. Bu çocukların sebebi kimdir? HDP'dir. Benim oğlum bu binadan gitti.Bunu dünya alem biliyor. Artık içimiz yanıyor. Burada herkesi vicdana davet ediyorum."