Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İsveç'te Kur'an-ı Kerim'e yönelik alçak saldırının ardından açıklama yaptı. "Kur'an-ı Kerim sadece Müslümanlara gönderilen bir kitap değil; bütün insanlara gönderilen kitaptır." dedi. Savaşta bile olsa, hangi inançtan olursa olsun çocuklara, kadınlara, mabetlere, din adamına, elinde silah olmayan insanlara ve kutsal kabul edilen kitaplara dokunulamayacağına değinen Erbaş, "Hangi mezhepten olursa olsun bir arada yaşamanın en önemli şartlarından birisi de insanların inançlarına, mezheplerine, ırklarına, renklerine saygı göstermekten geçmektedir." ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İsveç'te Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırının ardından, Twitter'daki hesabından "Kur'an dostları, haydi sabah namazına. Yarın, sabah namazımızı kılmak ve Kur'an-ı Kerim okuyup, dua etmek için camilerdeyiz. Ülkemizin dört bir yanında, 90 bin camimizin kubbeleri Kur'an sesleriyle inlesin, Kur'an'ın nuru yeryüzünü aydınlatsın inşallah" çağrısında bulundu. Çağrı sonrası Türkiye genelindeki tüm camilerde, sabah namazında Fetih Suresi okundu ve dualar edildi. Erbaş da sabah namazını Hacı Bayram-ı Veli Camisi'nde kıldı. Sabah namazı öncesi Fetih Suresi'nden bölüm okuyan Erbaş, daha sonra dua etti. Erbaş duada, "Vatanımızı, milletimizi, ordumuzu, yurdumuzu, ezanımızı, bayrağımızı ilelebet payidar eyle ya Rabbim. Ya Rabbel Alemin; çocuklarımızı, neslimizi, gençlerimizi devletini, Kur'an-ı Kerim'i, ezanını, bayrağını ve birbirlerini seven kullarından eyle ya Rabbi. Sevgi medeniyetinin mensupları olarak bizleri devletine, milletine, ezanına, bayrağına bağlı olanlardan eyle ya Rabbi. Kardeşliğimizi, beraberliğimizi daim eyle ya Rabbi. İçimizdeki hainlerin, fasıkların, fırsatçıların eğer onların da hidayetleri mümkünse hidayet eyle, mümkün değilse ıslah eyle, o da mümkün değilse kahrı perişan eyle ya Rabbi" dedi.
'KUR'AN HAYAT REHBERİMİZDİR'
Duanın ardından sabah namazını kıldıran Erbaş, vatandaşlara da hitap etti. Bugünkü gibi 1400 yıl önce cehaletin her yeri kuşattığı bir dönemde Hz. Muhammed'in geldiğini belirten Erbaş, Allah'ın Peygamber'e en büyük mucize olarak, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarması için Kur'an-ı Kerim'i gönderdiğini bildirdi. Kur'an-ı Kerim'in insanları aydınlatmak için gönderildiğine işaret eden Erbaş, "Kur'an-ı Kerim, hayat rehberimizdir. Hayatımızı Kur'an'a göre tanzim etmek zorundayız. Rabbimizin rahman ve rahim sıfatlarıyla Kur'an-ı Kerim'e sarılıp, onu en güzel bir şekilde öğrenmek zorundayız" diye konuştu.
'HEPİMİZ İÇİN KURTARICI KİTAPTIR'
Erbaş, Kur'an-ı Kerim'i bilmeyen, tanımayan insanların Kur'an'a karşı düşmanlık etmekten çekinmediğine aktararak, şöyle konuştu: "Keşke tanısalar, keşke Kur'an-ı Kerim'i açıp okusalar; bunun için mücadele etmeliyiz. Kur'an'ı daha fazla insanlara anlatmaya gayret etmeliyiz. İslam'ı iyi temsil edersek, insanlar İslam'ın rahmetinden, merhametinden daha fazla faydalanacak. Biliyoruz ki; İslam rahmet, merhamet, barış dinidir. Buradan dünyaya seslenmek istiyorum; Kur'an-ı Kerim sadece Müslümanlara gönderilen bir kitap değil; bütün insanlara gönderilen kitaptır. Kur'an-ı Kerim'i tanıyın, anlayın. Kur'an-ı Kerim'e düşman değil; dost olun. Çünkü Kur'an-ı Kerim, hepimiz için kurtarıcı bir kitaptır. Dünyada kimse baki değildir, hepimiz için ölüm vardır. İstiyoruz ki; bütün insanlar barış içerisinde yaşasın. Bütün insanlar birbirlerinin inancına, düşüncesine fikrine saygı göstersin." Savaşta bile olsa, hangi inançtan olursa olsun çocuklara, kadınlara, mabetlere, din adamına, elinde silah olmayan insanlara ve kutsal kabul edilen kitaplara dokunulamayacağına değinen Erbaş, "Hangi mezhepten olursa olsun bir arada yaşamanın en önemli şartlarından birisi de insanların inançlarına, mezheplerine, ırklarına, renklerine saygı göstermekten geçmektedir. Bütün insanlık olarak buna ihtiyacımız var. Kur'an-ı Kerim'i okumasını bilmeyenler öğrensin, bilenler anlamaya çalışsın ve hep birlikte Kur'an-ı Kerim'i en güzel bir şekilde yaşayalım. Müslümanlığı iyi temsil edelim. Kur'an dostu bütün kardeşlerimizin Kur'an'a olan bağlılığını her yerde gösterelim" dedi.