Dişli de mağdurmuş

Darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Dairesi Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli, darbeci olduğu iddialarını reddederek, kendisinin arabulucu olduğunu iddia etti. Darbe günü kendisini klima çarptığı için 19:00 civarında evine gittiğini öne süren Dişli, daha sonra kendisini ofisinden hatırlayamadığı birinin aradığını, karargaha geçtiğini iddia etti. Dişli, “Komutanın odasına girerken o katta özel kuvvet giyimli 2-3, yüzleri açık ancak tanımadığım şahıslar karşıladı. Bana 'Silahlı Kuvvetler duruma, yönetime el koydu. Yurtta Sulh Cihanda Sulh Operasyonu başladı. Komutan'ın da bizimle olmasını istiyoruz. 'Sana güvenir, sen ikna edersin. Yoksa ikinizi de götüreceğiz' dediler. Beni Komutan'ın odasına soktular” ifadelerini kullandı.

Akar'ın dışarıda yaşananlardan haberi olmadığını belirten Dişli, durumu arz ettiğini belirtti. Dişli, şunları söyledi: “Bana 'Dalga geçecek zaman mı?' dedi. Kendisine 'Birazdan canlı yayında bildiri yayımlanacağını' söyledim. Yüz ifadesi değişti. Bir süre sonra dışarıdan silah sesleri duyuldu, alçaktan uçak geçti. Akar çok ağır sözler söyledi. Ben Hulusi Paşa'nın tepkisini söylediğimde onlar içeri girdiler. Komutan'a kelepçe takmak için zorladılar. Müdahale ettim, apoletleri düşmüştü, tekrardan takıp 'Genelkurmay Başkanımızdır' dedim.

Hareketliliğin artmasının ardından Akar'ın götürülmesi gerektiğini söyledim. Helikopterle Akıncı'daki 4. Ana Jet Üs Komutanlığına indik. Komutan'ı ikna etmek için, 'Bu işin içinde siz de olun. Rüştü Paşa'nın (Erdelhun) başına gelenler sizin başınıza gelmesin' dediler. Daha sonra odaya havacı komutan Kubilay Selçuk geldi. Komutan'a 'Silahlı kuvvetler bu işe el koydu. Tüm kuvvetlerin dahil olduğu bir şey olduğunu' söyledi. Komutan, hava kuvvetlerinde durumun ne olduğunu söyledi. O da 'Akın Paşa sizin ağzınıza bakıyor. Siz 'Evet' derseniz o da dahil olacak' dedi. 'Ama isterseniz çağırabilirim' dedi”

Telefonla üsse çağrılan Akın Öztürk sivil kıyafetle geldi. Komutan sürekli tepki gösterdi, 'Böyle bir şey olur mu?' dedi. Akın Paşa da aynı tepkiyi verdi. Komutan 'Dışarı çık ne istiyorlar, gelsinler konuşalım' diye beni gönderdiler. Kubilay Selçuk'la binanın dışına çıktık. Burada bir amiral, bir tuğgeneral ve albay vardı. Birlikte Akar'ın yanına geçtik. Bu kişiler elindeki yazılı bildiriyi okudu. Komutan'ımıza 'Bize katılın. Halk sizi görürse yatışır' dediler. G.Kurmay Başkanı'mız kesinlikle kabul etmedi.

FETÖ ile benim herhangi bir bağlantım yoktur. Bu olayda ben mağdurum. Yaptığım bütün görüşmeleri Komutan'ın emriyle,bilgisi dahilinde can güvenliği için yaptım. Ben Komutan ile 16 yıl çalıştım. Komutan'ı ailemin bir parçası olarak gördüğüm için 'Öleceksek de birlikte ölelim' düşünceyle onun yanında oldum. Can güvenliği için görüşmeleri yaptım. Darbecilerin atama listesinden haberim yoktu. Bu darbenin FETÖ ile bağlantısının olup olmadığını bilmiyorum. Cemaatin ordu içerisindeki yapılanması hakkında duyumlarımız oldu. Görevim olmadığı için herhangi bir çalışma yapmadım. Yazışmalarda adım rızam dışında yer aldı.