Dışişleri Bakanlığı, Çekya Senatosu'nda 1915 olaylarına ilişkin alınan kararın, Türkiye tarafından yok hükmünde sayıldığını duyurdu. Açıklamada, söz konusu kararın, 2017 yılında ortaya atılan ve Türkiye- Çekya ilişkilerine zarar veren asılsız söylemlerin halen etkin olduğunu gösterdiği belirtildi.
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "Bizim için yok hükmünde olan bu karar, günlük çıkarlar peşinde koşarak tarihi masa başında yazmaya çalışanların beyhude çabalarından başka bir şey değildir. Dışişleri Bakanı Tomas Petricek'in bu kararın hükümetin tutumunu yansıtmadığını kaydettiğini not ediyoruz" denildi.
Dışişleri Bakanlığı, Çekya Parlamentosu'nun Senato Kanadı'nda, 1915 olaylarına ilişkin dün alınan karar hakkında yazılı açıklama yayımladı. Açıklamada, söz konusu kararın, 2017 yılında ortaya atılan ve Türkiye- Çekya ilişkilerine zarar veren asılsız söylemlerin halen etkin olduğunu gösterdiği belirtildi.
Tüm dünyanın koronavirüs salgınıyla mücadele ettiği dönemde, Senato'da az sayıda üyenin bulunduğu bir ortamda alınan kararın, arkasındaki sinsi zihniyeti de gözler önüne serdiği aktarılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 2015 tarihli kararının 173 ve 231'inci maddelerinde tespit ederek, 2017 yılında ikinci bir kararla yinelediği üzere, 1915 olaylarına tarihsel bir tartışmadan fazla anlam yüklenmesi mümkün değildir. Tarihsel bir konuyu siyasetin ve belli çevrelerin çıkarları doğrultusunda tanımlama çabaları kabul edilemez. Tarihi tek yanlı ele almak isteyenlerin, Sayın Cumhurbaşkanımızın 24 Nisan vesilesiyle Türkiye Ermenileri Patriği'ne gönderdikleri mektuptaki ortak acıları paylaşan anlayışını dikkate almalarını temenni ediyoruz. Çekya Meclisi'ni, Lozan Barış Antlaşması hükümlerine, uluslararası mahkeme kararlarına ve uluslararası hukukun tarihi ve güncel kaynaklarına saygı göstermeye davet ediyoruz."
Açıklamada ayrıca, Türkiye açısından yok hükmünde olan kararın, günlük çıkarlar peşinde koşarak tarihi masa başında yazmaya çalışanların beyhude çabaları olduğu kaydedilerek, "Dışişleri Bakanı Tomas Petricek'in bu kararın hükümetin tutumunu yansıtmadığını kaydettiğini not ediyoruz" denildi.