Dışişleri Bakanlığı, Avusturya'nın 7 camiyi kapatma kararını kınayarak, "Avusturya hükümetinin ideolojik tutumu evrensel hukuk normlarına, toplumsal uyum politikalarına, azınlık hukukuna ve bir arada yaşama ahlakına aykırıdır." ifadesini kullandı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Avusturya Başbakanı Kurz’un, Şansölye Yardımcısı Heinz-Christian Strache, İçişleri Bakanı Herbert Kickl ve Din İşleri Dairesinin bağlı olduğu Avrupa Birliği Bakanı Gernot Blümel ile beraber düzenlediği basın toplantısında, Türkiye tarafından Avusturya'ya gönderilen ve Avusturya-Türk İslam Birliğine (ATİB) bağlı görev yapan din görevlilerine oturum izni verilmeyeceğini ve Türk toplumuna ait bir cami dahil 7 caminin kapatılacağını açıklamasının esefle karşılandığı vurgulandı.
Açıklamada, "Avusturya'nın sudan bahanelerle 7 camiyi kapatması ve imamları sınır dışı etmesi bu ülkedeki İslam karşıtı, ırkçı ve ayrımcı popülist dalganın sonuçlarından biridir." ifadesine yer verildi.
Başta Şansölye Kurz olmak üzere Avusturyalı siyasetçilerin, ırkçılıkla, İslam ve yabancı düşmanlığıyla ve aşırı sağın yükselişiyle mücadele etmek yerine bu endişe verici gelişmelerden siyasi çıkar elde etmeye çalışmalarının kınandığı açıklamada, "Avusturya hükümetinin ideolojik tutumu evrensel hukuk normlarına, toplumsal uyum politikalarına, azınlık hukukuna ve bir arada yaşama ahlakına aykırıdır." ifadesi kullanıldı.
İslam karşıtlığı ve ırkçılığın bu şekilde normalleştirilmesi ve sıradanlaştırılmasının kesin olarak reddedilmesi gerektiğinin altı çizilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
Avusturya hükümeti, ülkede biri Türklere ait 7 caminin faaliyetlerinin durdurulmasına ve yurt dışından finanse edilen çok sayıda imamın sınır dışı edilmesine karar verdi. Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı ATİB'de görevli 2 imamın oturumları iptal edilirken, çok sayıda imama yönelik sınır dışı süreci başlatıldı.