EDISYON:

Dini değerleri istismar etti

Resul Ekrem Şahan
04:0015/07/2024, Monday
G: 15/07/2024, Monday
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

İslam kültür ve medeniyetine ait saygın kavramların etkisinden faydalanmak isteyen FETÖ, “imam, hocaefendi, cemaat, hizmet, himmet” gibi her biri ayrı değere sahip olan birçok kavramı istismar ederek çürütmeye çalıştı. Öyle ki örgüt elebaşı Fethullah Gülen, Peygamber Efendimiz’le hatta Allah ile doğrudan konuştuğunu bile iddia etti.

Diyanet İşleri Başkanlığının “FETÖ-Din İstismarının Arkasına Gizlenen Terör Örgütü” adlı çalışmasında FETÖ’nün maskesi tek tek indirildi. 66 sayfalık kitapçıkta FETÖ’nün tarihte görülebilecek en büyük örgütlü din istismarlarından birini gerçekleştirdiği dikkat çekti. Çalışmaya göre FETÖ, şunları istismar etti:


ALLAH İLE DOĞRUDAN KONUŞTUĞUNU SÖYLEDİ

Örgüt mensupları, liderlerinin Allah Teâlâ ile doğrudan konuştuğuna inanmakta ve bu sebeple onun sözlerini bütün insanların sözlerinden üstün tutmaktadır. Örgütün elebaşı, 07.04.1991 tarihinde Kartal’da yaptığı bir vaazında biatten bahsederken Allah’ın kudretini açıkça şöyle istismar etmektedir: “Elimi elime koydum, şunu benim arkadaşlarımın eli say ya Resulallah dedim. O eli tutanlar Allah’ın elini tutmuş sayılırlar. Bu cemaat Allah’ın elini tutmaya niyet etmiş gibidir.”


GELECEĞİ BİLDİĞİNİ DİLE GETİRDİ

Örgütün meczup elebaşı, 03.06.1990 tarihinde Erzurum’da yaptığı bir vaazında güya heyecanlanıp Kur’an’ı cemaatin üzerine fırlatmış ve bu esnada da “Kur’an’a sahip çıkın! Resulullah’a sahip çıkın!” diye bağırmıştır. 31.03.1991 tarihinde Pendik’te verdiği “Kutsilerin Ufku” konulu vaazında, bu kutsilerin Peygamberimiz ve ashabı olduğunu ifade ettikten sonra “ikinci kutsiler” diye bir gruptan bahsetmiş ve onların ahir zamanda geleceğini dile getirmiştir.


PEYGAMBERİMİZİN ZİYARET ETTİĞİNİ İDDİA ETTİ

Müslümanların Peygamber aşkını istismar eden ve Allah Resûlü’nün otoritesini kullanmaya yeltenen din simsarı elebaşı, vaazlarında sık sık Hz. Peygamber’in İzmir’e geldiğini ve cemaatin arasında dolaşarak onları teftiş ettiğini söylemektedir. Mesela 09.07.1979 tarihli vaazında şöyle demektedir: “Yüz kere var ki, kalbi aydın ve içi duru kimselerin âlem-i menamında (uyku aleminde), belki de bazılarının yakazasında (uyanıkken) “Ben İzmir’e gidiyorum, oradaki havaya bakacağım.” dediğini duydular Kâinatın Fahrının. “Anadolu’da bana ihtiyaç var, gezmeye çıktım” dediğini duydular Fahr-i Kâinat Efendimizin. Sizin camilerinize geliyor. Seccadelere yüzünü yere koyan gençlerinize bakıyor. Yaşlılarınızın aşk heyecanını yokluyor. Cemaatinin kıvama gelip gelmediğine bakıyor.” Hz. Peygamber ile sürekli görüştüğünü, istişarelerde bulunduğunu ve ondan emir aldığını iddia eden FETÖ elebaşı, hadis diye uydurulan rivayetleri vaazlarında kullanmayı da ihmal etmemiştir.


KENDİ KONUMUNU PEYGAMBER MAKAMI SANDI

Vaaz ve kitaplarında sıklıkla Hz. Peygamber ile sahabe arasındaki ilişkiye değinen FETÖ lideri, bu ilişkiyi kendisi ile müntesipleri arasındaki ilişkiye benzetmektedir. Takipçilerini “ikinci kutsîler” diye adlandıran terör elebaşı, Hz. Peygamber’in makamını kendi konumuyla örtüştürmekten utanmamaktadır. 03.06.1990 tarihinde Erzurum’da yaptığı bir vaazında “Bu din garip olarak başlamıştır ve yine başladığı hâle dönecektir.”


İSLÂMÎ KAVRAMLAR

İslâm kültür ve medeniyetine ait saygın kavramları, toplum üzerindeki etkisinden faydalanmak amacıyla istismar eden FETÖ, “imam, hocaefendi, cemaat, hizmet, himmet” gibi her biri ayrı değere sahip olan birçok kavramı kendine mâl ederek çürütmeye çalışmıştr. Örgüt hiyerarşisinde ve faaliyetlerinde sıkça kullanılan bu kavramlar, zamanla anlam kaymasına uğratılmış, aslında İslâm geleneğine ait oldukları halde muhtevaları değiştirilerek örgüte ait manalarla kullanılmaları sağlanmıştır. Bu durum, söz konusu kavramların hem toplumda itibar kaybına uğramasına hem de güven bunalımı sonucu kullanılmaz hâle gelmesine sebep olmuştur


DUAYI VE BEDDUAYI İSTİSMAR ETTİ

Müntesipleri açısından hain liderin ettiği dua kutsal kabul edilmekte, bedduası ise korku ve itaat motifi olarak zihinlere kazınmaktadır. Örgütün 17 Aralık sonrasında başlayan hükümet karşıtlığında, beddua bir silah olarak kullanılmış, başta elebaşı olmak üzere bütün örgüt beddua seansları ile Müslümanlara lanet okumuş, bela dilemiştir.


GENÇLERİN ENERJİSİNİ TÜKETTİ

Ülkemizde ve İslâm coğrafyasında zeki gençlerin peşine düşen örgüt, onların inançlarını, ideallerini, ufuklarını ve hayallerini çalmıştır. Örgütün

önde gelenleri, gençlerin dinî duygularını gözyaşlarıyla, menkıbelerle, yalan hikâyelerle, sahte kerametlerle sömürmüştür


İbadetlere tahrif

İslâm’ın sembolü sayılan ibadetlere dair hükümlerle bile çıkarları uğruna oynayan FETÖ, ibadetlerin anlam dünyasını boşaltmış, eda şekillerini tahrif etmiştir. Mesela günde beş vakit olarak ve bilinen şekliyle kılınması gereken namazın, uygun bir zamanda arka arkaya topluca veya kalben ima ile kılınabileceği ya da daha sonra kaza edilebileceği fetvası örgüt içinde yaygındır. Ramazan orucunun bu ay dışında uygun bir zamanda kaza edilmesine ruhsat tanınmıştır. Başörtüsünün farz olmadığına hükmedilmiş, Peygamberimiz tarafından kıyamete kadar yasaklandığı açıkça belirtilen mut’a nikâhı, örgüt mensupları arasında rahatlıkla kıyılmıştır. Milletimizin zekâtını, sadakasını, kurbanını çalan FETÖ, himmet adı altında topladığı sözde yardımlarla insanların ibadet arzusunu ve kulluk bilincini de istismar etmiştir. Örgütte görülen bir uygulamaya göre, birçok kimseden para toplanarak güya Hz. Peygamber’e (s.a.s) kurban kesilmekte, esasında ise örgüte maddi destek sağlanmaktadır.

#15 Temmuz
#darbe girişimi
#FETÖ

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.