Dün İzmir'de, 2013'teki Askeri Casusluk operasyonunu düzenleyen emniyet görevlileri ve bürokratlara yönelik operasyonun Fuat Avni gibi sosyal medya hesaplarından deşifre edilmemesi için büyük çaba gösterildiği ortaya çıktı.
İzmir merkezli olarak Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada, askeri casusluk davasında yargılananlar hakkında sahte delil ürettikleri ileri sürülen 46 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan ve aralarında kentin eski emniyet müdürü Ali B.'ın da bulunduğu 46 kişi bu sabah sağlık kontrolü için hastaneye getirildi.
Aralarında merkez valileri, mülkiye müfettişi, emniyet müdürü ve polislerin de bulunduğu şüpheliler hastanenin adli tabipliğinde muayene edildi. İzmir merkezli 18 ilde "Paralel Devlet Yapılanması" iddialarına yönelik operasyon kapsamında 57 kişi hakkında gözaltı kararı çıkartılmış, 46 kişi gözaltına alınmıştı.
Bu arada operasyona yönelik yeni bilgiler de ortaya çıkmaya başladı. Operasyonun en önemli dayanaklarından birisinin İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin, hazırladığı 12 sayfalık rapor olduğu belirlendi. Müfettişlerin raporlarında, elde ettikleri bilgiler doğrultusunda önemli suçlamalarda bulundukları ileri sürüldü.
Usulsüzleri tek tek tespit eden müfettiş raporlarından elde edilen bilgilere göre, gizli bilgi ve belge bulundurma soruşturmasıyla, 13 bakanlık ve kamu kurumu hedef olarak seçildi. Aralarında Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı'nın da bulunduğu bu kurumlardaki yaklaşık 3 bin kişinin tasfiye edilip yerlerine cemaate yakın kişilerin kadrolaşmasının planlandığı ileri sürüldü.
Gizli bilgi ve belge bulundurma operasyonunun en önemli dayanaklarından birisi olan telefon dinlemelerinde de usulsüzlükler yapıldığı ortaya çıktı. Buna göre, soruşturma için 10 farklı ilden dinleme kararı alındı. Suçlanması planlanan 350 kişinin, telefonları ise sahte isimler adına çıkartılan mahkeme kararlarıyla dinlendi. 357 kişinin casuslukla suçlandığı gizli bilgi ve belge bulundurma soruşturmasının esasını teşkil eden belgelerin, casusluk niteliği taşıyacak nitelikte gizli belgeler olmadığı, raporda yer aldı. Ayrıca, bu belgelerin de yine uzmanlarını incelediği hard disklere, önceden konulduğu saptandı.
Bu arada üst düzey emniyet görevlileri ve bürokratlara yönelik yürütülen savcılık soruşturma yaklaşık bir yıldır devam ediyordu. Ancak savcılığın soruşturmada operasyon safhasına geldiğinin, duyulup da Fuat Avni gibi sosyal medya hesaplarından deşifre edilmemesi için büyük çaba gösterildi. Gizlilik içerisinde alınan gözaltı kararları, özel ekiplerini kuryeliğinde, adliyeden ilgili emniyet birimlerine ulaştırıldı. Operasyonda görev alacak polisler de, sadece bir faaliyet içerisinde bulunacakları bilgisi verilip emniyete çağırıldı. Ardından bu polisler, başlarındaki amirlerle ellerine verilen adreslere gönderildi. Bu adreslerde gerekli hazırlıklarını tamamlandığı bilgisinin gelmesi üzerine, aynı anda baskınlar yapıldı. İlk önce gözaltına alınmaları planlanan emniyet görevlileri ile bürokratların, bu şekilde kaçmalarının önüne geçilmiş oldu.
Operasyonunu en ilginç anları ise, gözaltına alınan emniyet görevlilerinin Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirilmelerinde yaşandı. Gözaltına alınanlar arasında bulunan İzmir eski Emniyet Müdürü Ali B., Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcıları Yüksel T., Mehmet Ali Ş., Şube Müdürleri Erkan D., Bahri T., Şube Müdür yardımcısı Taner A. ile amirler Yusuf U. ile Yaser Ö.'un, daha önce uzun yıllar bu binada görev yaptığı, gizli bilgi ve belge bulundurma soruşturmasının yürütülmesinde görev aldıkları öğrenildi.