BBP lideri Mustafa Destici "Yunanistan aynı kafayla devam ederse elindekini de koruyamaz. Batı Trakya ve Adalar başta olmak üzere pek çok noktaya Türk bayrağı çekildiğini bir sabah görüveririz." açıklamasında bulundu.
"Yunanistan aynı kafayla devam ederse elindekini de koruyamaz"
Aynı durumun Yunanistan'la da yaşandığına değinen Destici, sözlerini şöyle sürdürdü:
"3 aya kalmadan tamamını Rumlar alır"
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Doğuş Derya'nın açıklamalarına ilişkin de konuşan Destici, bu lafları edenlerin Kıbrıs'ta geçmişte yaşanan zulmü unutmalarını anlayamadığını dile getirerek, şöyle devam etti:
- "Bugün Türk ordusu oradan çekilse, Türk askeri oradan çekilse 3 aya kalmadan tamamını Rumlar alır ve Yunanistan'a ilhak olurlar. Ya bu kadar her şey ortadayken eğer Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki bir partinin milletvekili, Türkiye'ye karşı Yunanistan'ı destekliyor. Türkiye'yi her şey bu kadar alenen açık ortadayken, uluslararası anlaşmalara rağmen, adaları silahlandırmaması gerekirken, adaları silahlandıran Yunanistan'ken ve Yunanistan Türkiye'yi kışkırtırken, Türk savaş uçaklarını radardan kilitlerken eğer Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Meclisteki bir milletvekili bunu söylüyorsa onun kanında bir bozukluk vardır. Bir Türk olacaksın, Müslüman olacaksın. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşı olacaksın, Türkiye-Yunanistan arasındaki ilişkide Yunanistan tarafını tutacaksın. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yerine Kıbrıs Rum Yönetimi'nin tezlerini savunacaksın. Bu kabul edilebilir bir şey değil."
Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü açıklamaları
Türkiye'nin geçmiş yıllarda inanç hürriyeti noktasında çok büyük sıkıntılar yaşadığını aktaran Destici, özellikle laiklik adı altında inançlı, dindar kesimlere büyük zulümler yapıldığını anlattı.
Destici, "2008'de AK Parti, MHP, şehit liderimiz de o zaman Meclis'teydi. BBP oylarıyla 413 milletvekilinin oyuyla anayasanın 2 maddesinde değişiklik yapılarak başörtüsü serbestliği, anayasal güvence altına da alındı. İnanç hürriyeti kapsamında. O günden bugüne de hiçbir sıkıntı yok." ifadelerini kullandı.
2008 yılındaki Anayasa değişikliğinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne giden partinin CHP olduğunu belirten Destici, mahkemeye götürenlerin de o dönem grup başkanvekilleri olan Kemal Anadol, Hakkı Süha Okay ve şimdiki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olduğuna dikkati çekti.
"O zaman göreceğiz"
Bu konuda çalıştıklarını, bir anayasa değişikliği teklifinin Cumhur İttifakı tarafından siyasi partilerin, Türkiye'nin ve Meclis'in önüne geleceğini dile getiren Destici, şunları kaydetti:
- "Bakalım o zaman CHP ne diyecek? O zaman göreceğiz. Samimi mi değil mi? Efendim gerçekten başörtüsü serbestliği mi istiyor yoksa bunu önce Cumhurbaşkanı adaylığını, oturduğu altılı masa başta olmak üzere kendi kitlesine ya da işte o altı partinin kitlesine kabul ettirmek için mi yaptın? Daha sonra da milletin oyunu almak için Cumhurbaşkanı adayı noktasında. Ben Sayın Kılıçdaroğlu'nun büyük oranda, yüzde 100'e yakın altılı masanın Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı olarak görüyorum. Artık o yoldan dönmeyeceğini de diye düşünüyorum. Dolayısıyla bütün bu yaptığı hamlelerin, helalleşme adı altında yaptığı hamlelerin, işte başörtüsü başta olmak üzere özgürlük, inanç hürriyeti alanında da yaptığı hamlelerin tamamen siyasi olduğunu, kendi adaylığını kabul ettirmek ve daha sonra da Cumhurbaşkanı adayı olduğunda da o kesimlerden de oy alma adına yapılmış bir hamle olarak görüyorum."