AFAD, "depremin ortaya çıkardığı toplam enerjiyi karakterize eden, aletsel ölçüm ve hesaplama sonucunda bulunan değere" depremin büyüklüğü adının verildiğini söylüyor. ABD'li sismologlar tarafından bulunan Richter ölçeği, depremlerin yaydığı sismik enerjiyi kullanarak, geliştirilen logaritmik formüle büyüklük değerinin hesaplanmasını sağlıyor.
Deprem, fay hatlarındaki enerji birikiminin açığa çıkmasıyla yer kabuğunda yaşanan kırılmayla gerçekleşir. Böylece biriken enerji açığa çıkar. Kandilli Rasathanesi, depremin büyüklüğünü "kırılan yüzeyin büyüklüğünü ve dolayısıyla ortaya çıkan enerjinin düzeyini belirten bir ölçü" olarak tanımlıyor.
AFAD ise "depremin ortaya çıkardığı toplam enerjiyi karakterize eden, aletsel ölçüm ve hesaplama sonucunda bulunan değere" depremin büyüklüğü adının verildiğini söylüyor. Depremin büyüklüğüyle ilgili ilk ölçümleme sistemi ABD'li sismologlar Charles Richter ve Beno Gutenberg tarafından 1935 yılında geliştirildi.
Richter ölçeği, depremlerin yaydığı sismik enerjiyi kullanarak, geliştirilen logaritmik formüle büyüklük değerinin hesaplanmasını sağlıyor.
Kandilli Rasathanesi, depremin büyüklüğünün ölçülmesini su dolu bir havuza atıldığında oluşan çevresel dalgalara bakarak, atılan taşın boyutlarının hesaplanmasına benzetiyor.Yerkabuğunda oluşan dalgalanmalar da sismometre adı verilen aletlerle ölçülüyor. Depremin merkez üssünün tespit edilmesiyle birlikte sismometreden alınan ölçümler matematiksel formüller kullanılarak hesaplanıyor ve depremin büyüklüğü ortaya çıkıyor.
Beş farklı yöntem kullanılıyor
Depremlerin büyüklüğünün ölçülmesinde esas olarak beş farklı yöntem kullanılıyor:
Yerel Büyüklük (ML): Richter tarafından önerilen ve Richter ölçeği olarak bilinen yöntem. Ses dalgaları ölçülerek, depremin büyüküğü tespit ediliyor. Ancak bu yöntemle şiddetli depremlerin ölçülmesi yapılamıyor.
Moment Büyüklüğü (Mw): Kandilli Rasathanesi'ne göre, bu, diğerlerine göre en güvenilir ölçüm yöntemi. Kandilli, " Bilim dünyasında, eğer bir deprem için moment büyüklüğü hesaplanabilmişse, diğer büyüklük türlerine gerek kalmadığı düşünülür" diyor. Bu, hesaplaması en karmaşık yöntem ve 4'ün üzerindeki depremler için kullanılıyor.
Süreye Bağlı Büyüklük (Md): Sarsıntının sismometre üzerinde yarattığı titreşimle ölçülür. 5'ten küçük depremler için kullanılıyor.
Yüzey Dalgası Büyüklüğü (Ms): Yerel Büyüklük ve Süreye Bağlı Büyüklük yöntemlerinin yetersiz kaldığı, 6'nın üzerindeki depremlerde kullanılıyor. Yüzeyden yayılan dalgalar ölçülerek, büyüklük tespit ediliyor. Ölçüm yapılan mesafe arttıkça bu yöntemin güvenirliği de artıyor.
Cisim Dalgası Büyüklüğü (Mb): Yüzey dalgaları yerine, derinliklere inen dalgaların ölçüldüğü yöntem.