Türkiye ile Libya arasında ‘Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat’ imzalanması, Yunanistan ve destekçilerinin Akdeniz’deki tezgahını bozdu. Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz “Türkiye bu muhtıra ile denizdeki Sevr’i parçaladı” dedi.
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz:
“Türkiye bu muhtıra ile denizdeki Sevr’i parçaladı. Türkiye ilk defa KKTC haricinde bir ülke ile münhasır ekonomik bölgesinin batı sınırını çizmiş oldu. Libya ile anlaşma hukuki zemin ve meşruiyet açısından çok önemli. Diğer taraftan bu adım, gelecek açısından Türkiye’ye müktesep bir hak sağladı. Bölgede askeri üstünlük bizdeydi, ilk defa siyasi üstünlük de bize geçmiş oldu. Artık geri dönülmez bir süreç başlamıştır. Karşımızda içinde Filistin’in bile bulunduğu 7’ye yakın siyasi ittifak sistemi var. İki ülkenin kıyıdaşlığını 2010’da ortaya koyan tezin sahibi ve bu gelişmede en büyük rolü olan Amiral Cihat Yaycı’yı da tebrik ederim. Türkiye’nin Mısır’la özellikle 2010 sonrası başlayan, karşılıklı rekabete dayanan ve dostane olmayan dış politika pradigmasını terk etmesi de bölgenin istikrarı ve barışı için önemlidir.”
O TEHLİKEYE DİKKAT
“Türkiye’nin son dönemdeki en büyük başarılarından biri Pakistan donanmasını Akdeniz Tatbikatı’na çekebilmesidir. Bu çok büyük bir donanma diplomasisi başarısıdır. Ancak görüldüğü kadarıyla Pakistan’ın Türkiye’nin yanında yer alması Akdeniz’de bir Müslüman-Hristiyan bloklaşması algısı sürecini tetiklemiştir. Bunu tetikleyen de karşı bloktur. Ama karşı blok Mısır gibi büyük bir Müslüman ülkenin Yunanistan’la ittifak halinde Türkiye aleyhine tatbikatlar yaptığını görmezden gelmektedir. O nedenle bölgede Müslüman-Hristiyan kamplaşması gibi bir pradigmaya asla izin verilmeden Türkiye’nin Akdeniz Kalkanı tatbikatına dost ve müttefik ülkeleri dahil etmesi, bu süreçte çok önemlidir.”
Emrivâkî tavırları bitirecek
- Emekli Tümamiral Amiral Deniz Kutluk:
- “Çok önemli bir adım. Çünkü kapalı ve yarı kapalı denizlerde bu tip anlaşmaların yapılması mecburiyeti var. Anlaşma Yunanistan’ın aşırı iddialarını törpüleyecek. Ekonomik bölge ve kıta sahanlığında sağlanmış kazanımlara ek olarak balıkçılık için de önemli. Yunanistan’ın Libya’ya karşı aşırı taleplerinin ortadan kaldırılması bakımından da önemli. Yunanistan ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin iddalarının dengeli bir hak düzenine oturtulması için başarılı bir adım. Tabi Yunanistan ve Mısır’ın tepkileri var. Bu tepkiler yersizdir. Hakkından fazlasını istersen bunun sorumlulukları yerine getirilemez, kimse de size ‘aferin’ demez. Avrupa Birliği’ne başvurular var, bunlardan bir sonuç beklemek yersiz. Herkes kendi işini kendi halledecek sonuçta. Bu yönüyle başarılı bir adım ve arkadan atılacak başarılı adımlar için örnek olacağını düşünüyorum.”
- AB KARARI BİZİ BAĞLAMAZ
- “Bundan sonraki adımlar ekonomik bölgenin ilanı olur. Bu anlaşmanın BM’ye duyurulması olur. Arkasından da buna itirazı olanlarla da makul müzareke süreçlerinin başlatılması olur. Basına konuşup karanlıkta göz kırpmaktan vazgeçerler, ciddi bir şekilde oturup konunun nasıl çözüme ulaştırılacağını ilgi taraf olan Türkiye ile konuşurlar. Emrivâkîlerden uzak dururlar, bence en önemli kazanım o noktada olmuştur. AB’nin aldığı kararlar Türkiye’yi bağlamaz. Türkiye AB’nin parçası değil, AB kendi üyeleri için karar alır. Türkiye’ye karşı yaptırım yapmaya kalkan herkese karşı bir misli fazlasıyla karşı yaptırım yapılacaktır. Bu konuda açıklanmış Dışişleri Bakanlığı politikası var, gayet yerindedir. Hangi ülke ve grup olursa olsun durum değişmez.”