Libya’ya asker gönderme süreci başladı. Libya’nın Türkiye’den destek istediğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Davet edildiğimiz yere gideriz ama davet edilmediğimiz yere gitmeyiz. Şu anda da böyle bir davet olduğuna göre icabet ederiz” dedi. Erdoğan, tezkereyi 8-9 Ocak’ta Meclis’ten geçireceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen partisinin Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında başta Libya olmak üzere önemli açıklamalarda bulundu:
Libya’daki her gelişme bizi yakından ilgilendiriyor. Libya halkının bir süredir yaşadığı sıkıntıları yakından takip ediyoruz. Ülkenin meşru hükümetine karşı darbeci bir general tarafından başlatılan saldırılara en başından beri karşı çıktık. Çeşitli Avrupa ve Arap ülkeleri tarafından desteklenen darbeci generale karşı mücadele yürüten Trablus yönetimine her türlü desteği verdik, veriyoruz ve vereceğiz. Üstelik Libya bizim ülkelerimizin deniz yetki alanlarının çakışması sebebiyle denizden de komşumuzdur.
MEYDANI BOŞ BULDULAR ESİP SAVURUYORLAR
Dolayısıyla Libya ile çok yönlü ilişkilere sahibiz. Meydanı boş buldular, görüyorsunuz esip savuruyorlar. Ne yaparsanız yapın, biz imzaları attık, bu işi bitirdik ve şimdi daha da içini inşallah dolduruyoruz ama şu anda da soruyorlar, dün de sordular ‘asker gönderecek misiniz?’ Zaten burada da bizim siyasi partilerimizin içerisinde bunu söyleyenler yok mu? Var, biz de ne diyoruz ‘Biz davet edildiğimiz yere gideriz’ ama davet edilmediğimiz yere gitmeyiz. Şu anda da böyle bir davet olduğuna göre icabet ederiz.
OYUNLARA SEYİRCİ KALAMAZDIK
Bizim bu anlaşma ile amacımız, Akdeniz’de kimsenin hakkını, hukukunu gasbetmek değil, tam tersine hakkımızın gasbedilmesine engel olmaktır. Çünkü biz bu adımı atmamış olsaydık, Akdeniz’de Türkiye’yi kendi kara sahillerine hapsedecek bir oyun tezgahlanıyordu. Bizi adeta denize olta atamaz hale getirecek bu oyunlara elbette seyirci kalamazdık. Üstelik attığımız adım uluslararası hukuka ve dünyanın diğer yerlerindeki benzer tasarruflara tamamen uygundur. Güvenlik ve askeri iş birliği muhtırasına dayalı olarak inşallah Meclis açılır açılmaz ilk iş asker gönderme tezkeresini Meclis’imize sunacağız.
SAVAŞ BARONUNA DESTEK VERİYORLAR
Meclis’imizin de onaylamasıyla Libya’daki meşru yönetime çok daha etkin bir şekilde destek verme imkanına kavuşacağız. Darbeci generale savaş uçağından tanka ve paralı askere kadar her türlü desteği sağlayanlar ülkemizin bu adımına karşı çıkıyor. Türkiye mutabakat metnini imzaladı, askeri güvenlik ve iş birliği anlaşmasını yaptı. 8 ya da 9 Ocak’ta TBMM’den bunu da geçireceğiz ve davete icabet edeceğiz. Onlar bir savaş baronuna yardım ediyor. Biz ülkenin meşru hükümetinin yanında davete icabet ediyoruz. Farkımız bu.
PROJENİN SAHİBİ TÜRKİYE
- Kanal İstanbul’un dünya çapında bir eser olacağını vurgulayan Erdoğan, “Seçimde halkımıza sunduk ve onayını aldık. AYM bu projenin yap işlet devret kapsamına alınmasıyla ilgili iptal başvurusunu reddetmiştir. Bu projenin kararı verilmişi süreci başlamış ve belirli bir aşamaya gelinmiştir. Muhalefet projeye niçin karşı çıktığının makul ve mantıklı bir izahını yapamıyor. Öyle ya karşı çıkıyorsanız, hesabınızı, kitabınızı, alternatiflerinizi ortaya koyarsınız, bizi de milleti de ikna edersiniz, mesele biter” diye konuştu. Kanal İstanbul’u, İstanbul Boğazı’ndaki deniz trafiğinin bir alternatifi olarak planladıklarını anlatan Erdoğan, “Bu projeyle artık iyice sıkışan İstanbul’a yeni nefes ve hayat alanları açıyoruz. Kanal İstanbul’un Montrö Sözleşmesi ile herhangi bir ilgisi de yoktur. Tamamen Türkiye’nin kendine ait bir su yolu olarak faaliyet gösterecek ve işletilecektir. Ülkemizin en değerli markası olan İstanbul, bu projeyle çok daha kıymetlenecektir” dedi.
- Senin karar verme yetkin yok
- Erdoğan, “İnanın bunların İstanbul sevdası diye bir dertleri yok. Nasıl olduysa İstanbul’da bir Büyükşehir Belediye Başkanlığını aldılar ama İstanbul seçimini AK Parti kazandı. (İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu) ‘Kanal İstanbul gereksiz’ diyor. Bunun kararını vermek sana değil, bunun kararını verme yetkisi bize aittir. Biz bunun kararını zaten verdik. Aynı zamanda Büyükşehir Belediye Meclisi’ne aittir. Senin böyle bir kararı verme yetkin de yok” diye konuştu. Bu konuda kararlı olduklarını kaydeden Erdoğan, “Projenin sahibi, Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Kurumların görevi devletin aldığı karara uygun şekilde kendi sorumluluk alanlarında üzerlerine düşeni yapmaktır. Görevi ihmal eden hesabını millete ve hukuka muhakkak verecektir” diye konuştu.
- Yeni bir dalgaya tahammülümüz yok
- İdlib’de durumun endişe verici olduğuna dikkati çeken Erdoğan, “Rejimin saldırıları ve tacizleri özellikle bölgede kalıcı bir ateşkesi mümkün kılmıyor. Bu saldırılardan kaçan 100 bine yakın kişi sınırımıza doğru harekete geçti. Biz Avrupa başta olmak üzere tüm dünyaya, yeni bir sığınmacı dalgasına tahammülümüzün olmadığını açıkça söyledik. ‘Şayet Türkiye’nin İdlib’deki çabalarına gereken destek verilmezse ortaya çıkacak sonuçların bedelini herkes ödeyecektir’ dedik. 4 milyona yakın insanın yaşadığı İdlib’de sükunetin sağlanması için Avrupa ülkelerinin de elini taşın altına koyması gerekiyor” dedi.
- Şehit eşi ve çocuklarını kabul etti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2016’da PKK’lı teröristlerce şehit edilen Ahmet Budak’ın eşi ve çocuklarını kabul etti. Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde, Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde PKK’lı teröristlerce şehit edilen, 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde Hakkari’den AK Parti milletvekili adayı olan Ahmet Budak’ın, eşi ve çocuklarıyla bir araya geldi.
Akar’ın mutlu günü
- Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın oğlu Selim Akar, Melis Kahya ile hayatını birleştirdi. Kalender Orduevi’nde dünyaevine giren çiftin nikah törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan’ın kıydığı nikaha şahitlik etti. Çifti tebrik eden Erdoğan, evlilik cüzdanını geline verdi. Bu arada, nikah için gönderilen davetiyelerde, “Çiçek gönderilmemesini, arzu edenlerin Mehmetçik Vakfı’na bağışta bulunmalarını rica ederiz.” notunun yer aldığı görüldü.