FETÖ darbe girişimi sonrası yaralarını hızlıca saran iş dünyası güçlü irade ve milli birlik mesajı verdi. Sivil toplum örgütleri, darbe girişimine karşı ekonomide hızlı toparlanma sürecine girilerek yaraların sarıldığını belirtti.
İş dünyası temsilcileri, 8 yıl önce yaşanan 15 Temmuz darbe girişimine karşı Türk milletinin demokrasiden yana tavır alarak devletine sahip çıktığını vurguladı. Güçlü irade ve milli birlik mesajı veren iş dünyası, 15 Temmuz 2016’da sadece demokrasinin değil Türk ekonomisinin de korunduğunu ifade etti. Her zaman devletin ve halkın yanında olduklarını kaydeden sivil toplum örgütleri, bu zaferin gelecek nesillere aktarılması gerektiğinin altını çizdi. Darbenin yaralarını hızlıca sardıklarına dikkat çeken iş insanları, birlik mesajı verdi.
İstikbalimize saldırıyı asla unutmayacağız
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirdiği hain darbe girişiminin Türkiye’nin büyümesini ve gelişmesini hedef aldığını vurguladı. “Ülkemizin istiklaline ve istikbaline yapılan bu saldırıyı unutmayacağız” ifadesini kullanan Baran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Darbeciler ve iş birlikçileri de bu milletin demokrasiden asla vazgeçmeyeceğini unutmasın. Ülkemizi bölmek isteyen güçlerle iş birliği yapan hain terör örgütünün 15 Temmuz gecesi kalkıştığı ihanet karşısında, milletimiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde ve çağrısıyla meydanlara inerek canını ortaya koymuş, demokrasiye, istiklal ve istikbaline sahip çıkmış ve demokrasiden vazgeçmeyeceğini bütün dünyaya ilan etmiştir. Ankara iş dünyamız 15 Temmuz gecesi ve sonrasında darbeci zihniyetin ülkemiz ekonomisine sinmesine izin vermemiştir. 15 Temmuz hainlerinin ekonomide oluşturmaya çalıştığı tahribata karşı daima teyakkuz halindeyiz.”
Sadece demokrasiyi değil ekonomiyi de koruduk
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, askeri ya da sivil, istisnasız bütün darbelerin başlıca amacının; kaynak, servet ve gelir transferi olduğuna dikkat çekti. Asmalı, “Söz gelimi 12 Eylül 1980 darbesinin özellikle gelir dağılımı üzerinde derin bir tahribata neden olduğu biliniyor. Zira 12 Eylül, her alanda kâr maksimizasyonu dürtüsüyle hareket eden ve bu yolla tüm dünyaya yayılan çok uluslu şirketlerin ülkemize girişiyle sonuçlanmıştır. Benzer şekilde ‘post modern darbe’ diye nitelediğimiz 28 Şubat da kendisinden sonraki yıllarda artış kaydeden banka hortumlamaları ve yolsuzluklarla doğrudan alakalıdır. Üstelik bu süreç, Türkiye ekonomisini 2001 yılında yaşayacağı büyük ekonomik krize sürükleyen başlıca etkendir. 15 Temmuz 2016’daki kalkışma da bu bağlamda değerlendirilmelidir. Bu anlamda 15 Temmuz’da hedef alınan, 2013 yılında IMF’ye olan borcunu kapatan, 27 çeyrektir pozitif büyüyen, finansal ve mali disiplinini istikrarlı bir yapıya kavuşturmuş ve birçok büyük projeyi hayata geçirmeye hazırlanan bir Türkiye ekonomisiydi” dedi.
KAZANIMLARIMIZI GÖLGELEYEMEDİLER
Her ne kadar 15 Temmuz’un hemen akabinde ekonomi yönetiminin başarılı politikalarıyla piyasalar normal işleyişine geri dönse de bu kalkışmanın ciddi maliyetlerinin olduğunu belirten Mahmut Asmalı, şunları söyledi: “İlk belirlemelere göre yaklaşık 300 milyar lira olan bu maliyetin, alt sektörlere olan etkisi de hesaba katıldığında daha da arttığını tahmin edebiliriz. Elbette 14 Temmuz 2016 tarihinde 2,87 seviyesinde olan dolar kurunun darbe girişiminin hemen ardından 3’ü aşması, piyasalarda oluşan satış baskısı, üretim ve ekonomik aktivitenin sekteye uğraması gibi etkenler 15 Temmuz’un oluşturduğu ekonomik tahribatı daha da artırmıştır. Söz konusu yılın ilk iki çeyreğinde sırasıyla yüzde 4,5 ve yüzde 4,7 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi, darbe girişiminin yaşandığı yılın 3’üncü çeyreğinde ise yüzde 0,2 oranında daralmıştı. Bugün geldiğimiz aşamada ekonomimizin mevcut büyüklüğü göz önüne alındığında; telaffuz ettiğimiz bütün bu maliyetin, son 20 yıllık süreçte mali anlamda elde edilen kazanımları gölgeleyemediğini görüyoruz. Bu bağlamda; 15 Temmuz’da iradesine sahip çıkan Türk milletinin muhafaza etmeyi başardığı şey yalnızca demokrasi değil, aynı zamanda Türkiye ekonomisi olmuştur.”
15 Temmuz ruhu gelecek nesillere aktarılmalı
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın da 15 Temmuz’un çok çeşitli yönleri ile ele alınarak bir ders niteliğinde en detaylı noktalarına kadar işlenmesi gerektiğini söyledi. Aydın, ülkesine ve milletine ihanet edenlerin, soluğu hizmet ettikleri kapılarda almaya devam edenlerin ne kadar büyük bir oyunun parçası olduğunun nesillere aktarılması gerektiğini belirtti. Aydın, “Çok sinsi, çok tehlikeli bir yapı ülke insanımızın değerleri ile hareket ederek bunu bir sömürüye, ardından kendi açılarından bir güce dönüştür-müşlerdir. Manevi yönden genç dimağlara nüfuz eden karanlık yapı ardından elde ettiği ekonomik güç ve tehditlerle nüfuzunu daha da güçlendirerek çok yönlü yönetim kadrolarına sızmıştır. Bu karanlık yapının maskesi düşüp gerçek emellerini ortaya koymaya başladığı adımlar gelince Cenab-ı Allah’ın lütfu ile devletimizin kararlılığı, halkımızın iradesi ile milli iradeden gereken tokadı yemişlerdir” dedi.
FETÖ’yle mücadelede devletimizin yanındayız
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç ise, 15 Temmuz gecesi Türk halkının; 1915’te yazdığı Çanakkale Destanı ve 1922’de tüm varıyla gerçekleştirdiği milli mücadele destanı gibi eşsiz ve önemi gelecek nesillerce daha bariz idrak edilecek çağdaş bir destan yazdığını belirtti. Avdagiç, “Milletimiz, 9 Eylül 1922’de mandacı zihniyetin kuklalarını Adalar Denizi’nin sularına döktüğü gibi 15 Temmuz 2016’da da onların yeni versiyonlarını tarihin çöplüğüne süpürdü. 8 yıldır Türk halkı bu destanı evlatlarına okuyor, çocuklarına ezberletiyor, gençlerimizi emperyalist devletlerin yerli iş birlikçilerine karşı daima uyanık olacak şekilde yetiştiriyoruz. Ama iş dünyası olarak biz şunu biliyoruz ki, yeni 15 Temmuz kalkışmalarının ve bu ihanet şebekelerinin türemesine engel olacak başlıca unsur; ekonomide, ticarette, bilimde, teknolojide, sanayide, velhasıl her alanda ülkemizin tek başına ve daha da güçlü şekilde ayakta durma kabiliyetine sahip olmasıdır. Devletimiz, hain FETÖ terör örgütü kuklasının yeniden filizlenmemesi için 8 yıldır kararlılıkla mücadele ediyor. Bu mücadelede İstanbul iş dünyası olarak devletimizin yanındayız” açıklamasını yaptı.