Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin en son karara bağladığı Denizli darbe davasının gerekçesinde, “Anayasa’yı ihlale teşebbüs suçuna yardım etmek” suçu yönünden birçok darbe davasına emsal oluşturacak dikkat çekici tespitler yer aldı.
Kararda, darbeye teşebbüs suçu yönünden suça iştirakten söz edebilmek için amaca yönelik fiil işleme hususunda iştirak iradelerini ortaya koyan kişilerin hepsinin bu amaçla kurulmuş bir örgütün üyesi olmasının da gerekmeyeceği belirtildi.
Kararda ayrıca, icra hareketlerinden önce örgütsel organizasyon içinde yer alarak darbe girişiminden haberdar oldukları ile suç işleme karar ve iradesine katıldıkları kanıtlanamayan ancak suçun icrasına başlanmasından sonra katılma iradesini açıkça ortaya koyan, zaman, nitelik ve yakın zarar tehlikesine yaptığı katkı itibariyle bütün olarak darbenin icrasını kolaylaştırmaya yönelen hareketleri gerçekleştiren sanıkların eylemlerinin, “Anayasa’yı ihlale teşebbüs suçuna yardım etmek” suçunu oluşturduğu vurgulandı.
Söz konusu karar uyarınca, polis, vatandaş ya da görevlilere karşı hürriyeti yoksun kılma, silahla tehdit, yağma, yaralama, öldürme ya da öldürmeye teşebbüs gibi eylemler gerçekleştirmediği, örgütsel bağları da kesin olarak ortaya konamayan asker sanıklardan, darbeyi öğrendikten sonra emirlere uymaya devam ettiği, bizzat fiili hareket edenlerin eylemlerini kolaylaştırdığı ve kışlalarına dönmedikleri anlaşılanlar “darbeye teşebbüse yardım”dan cezalandırılacak.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanan çok sayıda asker savunmalarında, verilen emri uyguladıklarını iddia etti. Kararda, konusu suç teşkil eden emrin hiçbir şekilde yerine getirilemeyeceği de belirtildi. Kararda, “Aksi takdirde emri veren ile yerine getiren sorumlu olur” denildi.
FETÖ’nün darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlere ilişkin çatı davadan ayrılan ve yurtta sulh konseyi üyeleri ile örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in de aralarında olduğu 39 sanığın yargılandığı davanın görülmesine başlandı. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında sanıklar hazır edilmezken tarafların avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Dava dosyasına gelen belgelerin okunmasının ardından 2 bin 830 mağdur ve müşteki raporunun tamamının henüz alınmadığı, bu nedenle sanık savunması alınmayacağı belirtilerek, taraf avukatlarından diyecekleri soruldu. Taraf avukatlarının talep ve beyanlarının alınmasının ardından mütalaası sorulan Cumhuriyet Savcısı Bülent Karakuş, eksik hususların giderilmesini talep etti. Davanın görülmesine 6 Temmuz 2020’de devam edilecek.