Darbe öncesi TSK PR’ı

FETÖ ile Amerikalı rahip Andrew Craig Brunson'un bağlı olduğu Evangelism tarikatı arasındaki bağa ilişkin önemli itiraflarda bulunan mahrem imam Gökhan Erbağ'ın beyanları, eli kanlı örgütün darbe girişiminde halkın desteğini alabilmek için yaptığı piar çalışmasını da gözler önüne serdi. FETÖ'nün Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasında "öğretmen" pozisyonunda görev yapan mahrem imam Erbağ, örgütün TSK'nın halk nazarında yükselmesini sağlamak için yardım kampanyaları yaptığını anlattı. Bunlardan birinin 2014 yılında tam 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma’daki maden kazasıyla ilgili olduğu ortaya çıktı.

301 CANI EMELLERİNE ALET ETMİŞLER

Erbağ, o dönem Bandırma'daki denizci subay ve astsubaylardan sorumlu 'müdür' pozisyonunda olan ancak darbe girişimi sonrası Deniz Kuvvetleri Komutanlığı imamı yapıldığını söyleyen Sami kod adlı Ali Ar'ın da bu kapsamda talimat verdiğini belirtti. Erbağ, şunları söyledi: "Soma'da yaşanan kaza ile ilgili yardım kampanyası düzenlenmesini, bu kampanyayı görüşmüş olduğumuz öğrencilere (askerlere) aktarmamızı söyledi. Ayrıca bu öğrencilerimizin kampanyada ön planda olmasını, düzenlenen kampanyanın bağımsız bir kampanya olmasını, yani yardımın denizci subaylar tarafından yapıldığının halk tarafında bilinmesini söyledi. Bu sayede Deniz Kuvvetleri’nin halk nazarında yükseleceğini anlattı."

"DEVLET HASTANELERİ YETERSİZ” ALGISI

Sami kod adlı Ali Ar'ın yerine 2015 yılında Mustafa kod adlı İsmail Eroğlu'nun Bandırma Müdürü olduğu bilgisini veren Erbağ, Eroğlu'nun verdiği talimatı da şöyle aktardı: "Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki hendek olayları esnasında yaralanan asker ve polislerin devlete ait hastane ve üniversite hastanelerinde şehit olmaları ve bu olayların medyada yoğun şekilde haberleştirilmesi nedeniyle yaralanan asker ve polislerin askeri hastanelerde tedavi edilmesini gündeme getirmemiz gerektiğinden bahsetti. Bu şekilde yapıldığı taktirde halk üzerinde TSK'nın daha da güçleneceğini söyledi."

Zehirlenmeler örgüt işi olabilir
Mahrem imam Gökhan Erbağ’ın ifadesinde, Manisa’da yüzlerce askerin zehirlendiği olaylara ilişkin bölüm de dikkat çekti. Mithat kod adlı imamın kendisine, “Sen özel bir mikrobiyoloji açabiliyor musun, bununla ilgili bir yetkin ve bilgin var mı veya çevrende böyle bir arkadaşın var mı?” diye sorduğunu aktaran Erbağ, “Böyle yetkim ve bilgim olmadığını söyledim. Ancak 15 Temmuz sonrası Manisa’da askeri birliklerde art arda yaşanan yemeklerden zehirlenme olayları, aklıma Mithat’ın bana sorduğu ‘mikrobiyoloji laboratuvarı’ konusunu getirdi. Örgütün bu tarz eylemlere girişme ihtimali aklıma gelmişti” dedi.