Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 14-15 Şubat'ta Birleşik Arap Emirlikleri'ne gerçekleştireceği ziyaret ile bölgesel barış adına yapıcı diyaloğun güçlendirilmesinin, ilişkilerin bir üst seviyeye taşınmasının amaçlandığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yarınki ziyareti öncesi, BAE'nin ulusal gazetesi Al-Ittihad'da, Altun'un iki ülke ilişkilerine yönelik değerlendirmesini içeren makale yayımlandı.
Makalede, salgın sonrası karşı karşıya kalınan küresel ve bölgesel zorluklarla baş etmek için çok farklı bir yaklaşımın gerekli olduğunu belirten Altun, dünya çapında istikrarsız ve ön görülemeyen gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, küresel ve bölgesel iş birliğinin artık tercih değil, zorunluluk haline geldiğine işaret etti.
İçinde bulunulan bölgenin, dünyanın herhangi bir bölgesinden daha fazla uzlaşı, koordinasyon ve iş birliğine yönelmeyi gerektirdiğini vurgulayan Altun, Türkiye'nin, bölgenin geleceğinin ekonomik iş birliği ve siyasi diyalog zemininde olması gerektiğine inandığını aktardı.
BAE'nin de bu vizyonu paylaştığını, Türkiye ile daha istikrarlı ve müreffeh bir bölge için çalışmaya hazır olduğunu görmekten memnuniyet duyduklarının altını çizen Altun, "Cumhurbaşkanımızın ziyareti de, BAE'nin bu hedeflere katkıda bulunma bağlamında bölgedeki kritik önemini kabul ettiğinin bir kanıtıdır. Cumhurbaşkanımızın BAE ziyareti ile bölgesel barış adına yapıcı diyaloğu güçlendirmeyi ve sürdürmeyi, ilişkilerimizi bir üst seviyeye taşımayı ümit ediyoruz." görüşünü dile getirdi.
Kalıcı barış ve istikrarın ancak ilgili bölgesel aktörlerin gerçek bölgesel girişimleriyle sağlanabileceğini kaydeden Altun, şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye ve BAE olarak hem ikili düzeyde hem de çok taraflı planlar aracılığıyla yapılacak bölgesel ekonomik iş birliğinin, ihtiyaç duyulan istikrar ve barışın temeli olabileceğine inanıyoruz. Yemen, Filistin, Irak ve ötesi dahil olmak üzere Orta Doğu'daki çeşitli çatışma bölgelerinde zorlu koşullar varlığını sürdürmektedir. Mevcut koşullar altında birçok ülkenin kalkınma hedeflerine ulaşılamadığından, ekonomik eşitsizlikler tehlikeli boyutlara varmıştır. Genç işsizliği, gelir eşitsizliği, mülteciler ve ülke içinde yerinden edilmiş kişiler, acilen ele alınması gereken kalıcı sorunlardan sadece birkaçıdır. Türkiye ve BAE, bölgedeki insani krizi hafifletmek için güçlerini birleştirebilir ve diğer ülkelerin de katılması için bir model oluşturabilir."
Önemli siyasi ve sosyal sorunlara yol açan gelir eşitsizliklerini durdurmak için önleyici tedbirler alınması gerektiğine işaret eden Altun, Türkiye ile BAE arasında aktif bir iş birliğinin bu sorunların hafifletilmesinin önünü açacağına ve ekonomik ve sosyal potansiyelin etkin şekilde kullanılmasına imkan vereceğine inandıklarını vurguladı.
"Kalıcı çözümler üretilebilir"
Bölgede, fırsatların dolu, kaynakların bol olduğunu belirten Altun, "Dinamik nüfusumuz, beşeri sermayenin mevcudiyeti ve ekonominin canlı olması, bölgedeki refahın yaygınlaşması için elverişli bir zemin oluşturabilir. Özellikle genç nesillerimizin gelişimine olan güçlü bağlılığımızdan çok umutluyuz." sözlerini sarf etti.
Türkiye ve BAE'nin, tüm alanlarda artan iş birliğinin hem iki ülkenin hem de bölgenin çıkarına olduğunu karşılıklı kabul ettiğini, ilişkilerin son zamanlarda yeniden canlandığını hatırlatan Altun, büyük önem taşıyan güvenlik, ekonomik ve insani zorluklar karşısında, Türkiye'nin istikrarlı duruşu ve BAE'nin kritik öneme sahip dinamizminin kalıcı çözümler üretebileceğinin altını çizdi.
Altun, iki ülkenin bölgesel sorunlara pragmatik çözümler ararken, ilişkilerini derinleştirmeye çalıştığına işaret ederek, "Her iki ülkenin de bölgesel iş birliğini arttırmaya ve yapıcı ekonomik bağlar oluşturacak yeni yatırım fırsatları yaratmaya kararlı olduğuna inanıyoruz." vurgusu yaptı.
Türkiye olarak bölgede, içinde hem zamana meydan okuyabilecek hem de bölgesel barışın temeli olabilecek güçlü ekonomik bağlar ve diyalog mekanizmaları oluşturmak gerektiğine inandıklarını belirten Altun, "Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, bölgemizde istikrar ve barışın tesis edilmesi için Körfez'deki kardeşlerimizle ilişkilerimizi güçlendirme anlayışı ile hareket etmektedir." ifadesini kullandı.