Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla terör örgütlerine karşı dört koldan başlatılan taarruz tüm dengeleri alt üst etti.
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi ve terör saldırılarıyla tarihinin en büyük badirelerinden birini atlatan Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), aradan geçen yaklaşık iki aylık süreçte adeta tarih yazdı.
Ortaya konulan strateji, bölgedeki denklemleri yerle bir etti. ABD, yeni senaryoya göre pozisyon almak zorunda kaldı. Rusya ve İran Türkiye'ye olan mesafelerini iyice daralttı. AB ise 180 derece dönüş yaptı.
Kamuda 50 binden fazla FETÖ'cü atıldı. 10 bine yakın subay ve general TSK'dan uzaklaştırıldı. Yargıdan 4 bine yakın ihraç gerçekleşti. Örgütün yurtdışı okullarının denkliği iptal edilirken çok sayıda okul, yurt ve şirketine el konuldu.
Orta ölçekli taarruza dönüşen mücadeleyle, bugüne kadar örgütün girilemeyecek yerler arasında kabul ettiği noktalarda temizlik gerçekleşti. Ağustos ortasından bu yana yüzlerce terörist etkisiz hale getirildi. Sınır ötesi harekatlarla da örgütün Gara'dan Metina'ya, Haftanin'den Avaşin-Basyan'a kadar kampları da yerle bir edildi.
TSK'nın 12 saat gibi bir süreçte Cerablus'a girmesi, iki hafta dolmadan Mare-Cerablus hattındaki sınırı DAEŞ'ten temizlemesi büyük yankı yarattı. Operasyon DAEŞ'e vurulan en büyük darbelerden biri oldu.
Fırat'ın batısına geçen ve Menbiç'i ele geçirdikten sonra Akdeniz'e uzanan bir koridor açma planı yapan YPG'nin önü, kesildi. Bugüne kadar ABD desteğiyle ilerleyen örgüt, ilk kez böyle bir darbe yedi.
Türkiye'nin terörle mücadele kapsamında attığı adımlar, hem bölgedeki hem süper güç olarak adlandırılan ülkelerdeki hesapları değiştirdi ABD, yeni planları devreye almak durumunda kaldı. Rusya ve İran da, dikkatle Türkiye'nin “büyük taarruzu”nu izlerken, işbirliğine yoğunlaştı. Başta Almanya olmak üzere, mülteci akını nedeniyle sancı yaşayan ülkeler de, Fırat Kalkanı Harekatı'yla gündeme yerleşen “güvenli ve uçuşa yasak bölge” adımlarını bekliyor.
#Cumhurbaşkanı
#Recep Tayyip Erdoğan
#Terörle mücadele